Hem kendinize hem Erzurum'a zarar veriyorsunuz.

Erzurumluyum,burada oturuyor, bu şehirde yaşıyorum. Her Erzurumlu gibi ben de, Erzurum ile ilgili konularda duyarlıyım. Şehrim ile ilgili güzel şeylerle mutlu oluyor,heyecanlanıyorum. Kötü,olumsuz şeyler ise beni ziyadesiyle üzüyor. Siyaset asla bu değil... Sözüm taklacı güvercinlere ve onların yemcilerine. Neden mi? Sayısı kaçtır bilemediğim gruplaşma, kamplaşma bunlarda... Gruplar arası mücadele bunlarda... Bu mücadelelerde akla izana sığmayan her türlü yalan, hile, tezgah, düzen bunlarda... Gücü yetenin diğerini pervasızca alaşağı etme gözü kararmışlığı bunlarda... Erzurum'da yıllardır  yaşananlar görülmüş şeyler değil. Siyaset bu mudur? Asla bu değildir. Siyaset; yaşadığın yere ve topluma hizmet sanatıdır. Kazan sürekli kaynıyor... Erzurum'da iktidar partisine mensup gruplar arasında yaşananlar maalesef dur durak bilmiyor. Kazan sürekli kaynatılıyor. Sokak fiskosları... Dedikodu... Yalan... İftira... Öylesine hal almış ki... Bir taraf kazara bir gün sokaktan çekilse "Aman işimizi bitirecekler." paniğiyle bir sonraki gün piyasaya daha fazla dedikodu, yalan, iftira pompalıyor. Kısacası; "Kazan sürekli kaynatılıyor." Erzurum ve Erzurumlular hesapta hiç yok. Siyaset; yaşadığın yere ve topluma hizmet sanatı,demiştim ya... Bu gruplarda böyle hizmet derdi falan yok. Onlar için önemli olan Erzurumun sıkıntısı, sorunu yada  Erzurumluların  istek ve arzuları değil. Sadece ve sadece şahsi istek ve arzuları. Bir tek amaçları var; siyaseti istismar ederek hedefledikleri mevki ve makama nasıl olursa olsun bir şekilde ulaşmak. Erzurum'a yıllardır kötülük yapılıyor. Görev başında olup da derdi Erzurum olanların, siyaset anlayışı Erzurum?a hizmet olanların işi bu süreçte çok zor. Bu dedikodu, yalan, iftira, hile çarkının dişlileri arasına her an iteklenebilirler. Nitekim bunu yaptılar. Erzurum sevdalılarını yavaş yavaş kaçırdılar. Son derece zorlama... Son derece düzmece... Son derece uydurma... Ve de son derece trajikomik iddialarla, hiç bir akla ve vicdana sığmayacak siyasi bir linci başardılar. Belki bazı şeylerin telafisi olur. Ama bu memlekete büyük kötülük ediliyor. Liyakatlı insanların önü kesildi. Sormak lazım bunlara... Ne yaptınız,ne kazandınız önlerini kesmekle? Yolunuz açıldı mı? O çok özlemini çektiğiniz  koltuklara oturabildiniz mi? O çok arzuladığınız koltukları hak ediyormusunuz? Kısacası; O "Erzurum bizden sorulur " fanteziniz ne kadar gerçekleşti? Hiç fantezi kurmayın... Bakın ben buna fantezi diyorum. Yani "olmayacak duaya amin" olarak görüyorum. Hiç fantezi kurmayın! Böyle gruplaşmalardan, kutuplaşmalardan başarı çıkmaz. Bu işin kazananı olmaz. Olsa da kısa sürelidir. Çünkü diğer gruplar bir yolunu bulur, sizi alaşağı eder. Kısacası böyle bir yere varılmaz. Olan Erzurum ve Erzurumluya olur. Peygamberimiz birlik-beraberliğe her fırsatta değinmiş; "Birlikte hâyır,ayrılıkta azap vardır" demiş. Bu söz aynı zamanda sosyolojik bir gerçektir. Vazgeçin bu fantezilerden ve yalan yanlış sevdalardan. Hem kendinize, hem de Erzuruma zarar veriyorsunuz. Görün artık bunu. Daha fazla kan kaybettirmeyin şu güzelim şehrimize. Eğer biraz dürüstseniz cebinizi değil de Erzurum'u düşünüyorsanız ve gerçekten bu memleket sizin sevdanız ise gelin hepiniz size yakışanı yapın. Hakan Dikmen