Manşet Haber Girişi : 20 Mart 2020 08:56

Kağıt Mendiller

Kağıt Mendiller

İnsanlığın varoluş nedenini ve yaradılış gayelerini sadece yalakalık ve servet sahibi olmaktan ibaret sananların sayısı toplumumuz da hiç te azımsanmayacak kadar fazla.

Bu tip insanlar çevresindekilere ya kâğıt mendil

 muamelesi yapıyorlar ya da böyle düşünüp de daha avantajlı ve güçlü olanlara kendilerini mendil olarak sunuyorlar.

Mendillerin  reklamları ‘yumuşak’, ‘hassas’, ‘kibar’, ‘narin’, ‘ekonomik’ ve ‘ergonomik’ gibi süslü kelimeler içeriyor. Ama hiçbir süsleme kâğıt mendil oldukları gerçeğini değiştirmiyor. Hepsinin ortak noktası aynı, kullanıldıktan sonra üzerlerine dökülen suyla eriyip gidiyorlar. Bununla kalsa iyi, tesisat borularını ve kanalizasyonu tıkamaması için çöpe atılanlar, temizlerken kirlendikleri şekilleriyle ömürlerini tamamlamak zorunda kalıyor.

Eğer birileri sizi marketlerin en gözde vitrinlerine koyarak süslü cümlelerle pazarlamaya çalışıyorsa, bilin ki siz de bir kâğıt mendilsiniz. O marketten hak ettiğiniz bedelle alınacak, daha sonra götürüldüğünüz yerde de en iyi şekilde korunacaksınız. Yeri gelecek arabada, yeri gelecek çanta da taşınacaksınız. Ama kötü kaderden kaçamayacaksınız. Vakit geldiğinde temizlerken kirletilip çöpe atılacaksınız.

 

Sizi direk, ‘kâğıt mendil’ olarak adlandırmayacaklar. Kiminizi ‘siyasetçi’, kiminizi ‘bürokrat’, kiminizi ‘rütbeli’, kiminizi ‘makamlı’, kiminizi, ‘sivil toplum yöneticisi’, kiminizi ‘akademisyen’, kiminizi ‘muhtar’, kiminizi de ‘Başkan’  diyecekler. Size koydukları adı marifet sanıp ayaklarınızın yerden kesilmesi, onların daha çok işine yarayacak. Gerçek kimlik ve bu kimliğe uygun son mutlaka bir gün vuku bulacak. Ya suyla eriyip gideceksiniz, ya da atıldığınız çöplükte kirli bir şekilde sonunuzu bekleyeceksiniz. Tercih, sizi satın alanların olacak.

 

Sizin de tercih hakkınız var ama o, kâğıt mendil olmak ya da olmamak noktasında.

Benim tercihim mi?

Gazete kâğıdı olmayı tercih ederim. Mutlaka, okuyup da bir bilgi edinen olacaktır. Eğer yemek sehpasına örtü olmadan veya mahrem malzemeleri kapatan paket olmadan milli kütüphanede arşiv olmayı başarabilirsem, bırakın bugünü, 500 yıl sonrasını bile aydınlatmayı başarabilirim. Sizin tercihiniz ise size kalmış. Kütüphanede boş raf çok, yoksa da yaparlar.

 

Yeter ki, sizin üzerinize insanlık yararına bir şeyler yazılsın.

Yani fanilere teslim ettiğiniz sahte yazgınız değil, üzerinizde taşıdığınız gerçek yazınız güzel olsun.

Etiketler : Hakan Dikmen