Koltuğun hakkını vermek Koltuğun hakkını vermek diye bir tabir vardır bunu çoğumuz duymuştur. Öyle koltuklar vardır ki şahşa yakışır. Çünkü bilgisi, altyapısı, deneyimi, kültürü ile o koltuğun hakkını verir. Kimi koltuklar da vardır ki gerçekten kişinin o koltukda emanet durduğu, bilgi ve birikiminin olmamasın dan dolayı o koltuğa yakışmadığını görür, Hayret ederiz bunun burda ne işi var diye sorgularız. Son yıllarda, genel de Erzurum’daki sivil ve kamu örgütlerinin etkin olduklarını ve çok iyi yöneltildiğini söylemek, Erzurum'a büyük hainlik olur. Erzurum'un geleceği ile ilgili olarak ağırlıklarını tam anlamıyla ortaya koyamıyorlar. Bugün sizlere koltuğa yakışan, koltuğun hakkını gerçekten veren bir yöneticiden, Türkiye Perakendeciler Federasyonu Genel Başkanı Ömer Düzgün 'den söz edeceğim. İlimizin son yıllarda, ülke düzeyinde geldiği noktaya bakarsanız,Düzgün'ün Başkanlığındaki Fedarasyon ve üyelerinin uyum içinde çalışmalarını göreceğiz. Ömer Bey'in başarısının en önemli sebebi ekip çalışmasına inanmasıdır. Herkesi dinlendikten sonra en doğru kararı vermeye çalışır. Son derece alçak gönüllü, Hiçbir zaman ben bilirim, Alçak dağları ben yarattım havasında değildir. Türkiye'ye hitap etmesine rağmen Federasyonu, Erzurum 'dan ayrı düşünmeyen, ilimiz adına projeler üretip, istihdam oluşturuyor. En önemlisi yalan söylemiyor. Zaten, söylemeye de karakteri uygun değil. Başkalarının tersine yalan söylese, beceremez, yüzü kızarır. Ömer Düzgün gerçek mesleği olan ticareti çok sevdiği gibi aldığı her görevi severek ve büyük bir sorumluluk duygusu içinde aşk ile yerine getirmeye çalışıyor. İnsanları asla küçük ve hor görmüyor. Kişilere, makamlarına göre değil, insanlıklarına ve kişiliklerine göre değer veriyor. Makamlarından düştüklerinde insanları görmezlikten gelenlerden hiç değil. Herkese yardımcı olmaya çaba harcayan, vicdanlı, yüreğin de memleket ve memleket insanın sevdasını taşıyor. Hiç unutmam İlimizde bir makam sahibi büyüğümüz anlatmıştı. Makam da iken yanından ayrılmayan çocukluk arkadaşları, makamdan düştükten sonra onu tanımamaya başlamışlar. Cumhuriyet caddesin de karşılaşınca yollarını değiştiriyorlarmış. Bu olaya hem üzüldüğünü ve şaşırdığını dile getirmişti. Bu gün koltuğun hakkını veren, koltuğa çok yakışan bir yöneticiyi anlatmaya çalıştım. Bu yazım ne Ömer Düzgün'ü övme yada ona methiye yazısı değildir. Sadece hakkı olanın hakkını vermek istedim nacizane. Şimdi bizler Erzurum'da bu koltuklara yakışmayan, oturdukları koltukları dolduramayan, alt yapısı olmayan ve siyasetin emrinde hareket eden sözüm ona yöneticileri düşünelim kimleri bulacağız