BTP'den Bursa'da 'Geleceği Savunmak' programı… Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) toplumu tehdit eden bağımlılıklara karşı başlattığı 'Geleceği Savunmak' programlarının Bursa ayağı da gerçekleştirildi. Yoğun katılımla gerçekleşen programın açılış konuşmasını BTP Bursa İl Başkanı Zeki Garaçoğlu yaptı. Garaçoğlu, "Çok büyük tehlikeyle karşı karşıyayız. İnsanı sağlam kılmamız lazım ki bütün meseleleri çözebilelim" dedi. Programa Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren de katıldı. Selamlama konuşması yapan Deviren, "Manidar da bir aslında panel olmuş bu; bağımlılığa karşı Bağımsız Türkiye Partisi" dedi. Programda dikkat çekici konuşmalar yaptı. Yeşilay Bursa Şubesi Başkanı Şeyda Polat, "Eskiden Bursa'da en yoğun madde bağımlılığı görülürdü ama şu an en çok kumar ve kumarda maalesef çok riskli ve korkunç bir bağımlılık türü" dedi. Eski Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Serdar ise madde kullanımında ergenlik dönemine dikkat çekti ve ailelere çağrı yaptı. Serdar, "Anneler en iyi narkotik uzmanıdır. Çocuklarını çok iyi takip ederler. Elbiselerinde koku var mı, leke var mı, morarması var mı? Davranışı değişti mi? Bağırıyor mu, çağırıyor mu? İçine mi kapandı? Kimle konuşuyor? Biz de telefon açıyor mu, açmıyor mu? Her türlü şekilde anne hisseder. İşte o gücünüzü kullanın" dedi. Bursa Teknik üniversitesi Prof. Dr. Abdullah Işıklar ise Türkiye'de sanal kumarın geldiği noktayı anlattı. Işıklar, "Bağımlıların yüzde 97'si erkek. Yasa dışı kumara yani devletin pay alamadığı daha çok İngilizlerin ve Kıbrıslıların organize ettiği ve Türk mafyasının organize ettiği bu kumara 10 milyon kişi para gönderiyor" dedi. BTP'nin Bursa'da düzenlediği Geleceği Savunmak programının kapanış konuşmasını BTP Genel Başkan yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu yaptı. Eyercioğlu şunları söyledi; "Çözüm burada, hiç uzağa gitmeye gerek yok. Mustafa Kemal Atatürk ne diyor; Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller... Hedef bu olması lazım. Peki bunu nasıl yetiştireceğiz? Bir ideali olacak, gencin bir hedefi olacak, varmak istediği bir nokta olacak, boşlukta kalmayacak, bir ideal vereceğiz. Ebedi genel başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş, "Gençlik büyük bir nimettir" diyor. Bir genci öyle bir tarif edeceksiniz ki; sen çok kıymetlisin, sen gerçekten kıymetlisin... Bunu hissedecek, yaşayacak. "Bu konu her şeyin üstünde" Bir gencin yetişmesi 20 yıl. Bakın Türkiye'nin ekonomik problemleri var. Bunlar çözülür, bizim elimizde Milli Ekonomi Modeli gibi bir tılsımımız var. 2- 3 senede Türkiye'nin problemini, ekonomi problemini çözüp rayına oturtabiliriz. Başka problemler de var; hukuki problemler var, Adaletsizlik problemleri var. Bir bağımsız yargı olayı çözer ama arkadaşlar nesli kaybederseniz, o neslin yenisini yetiştirmek 20 yıl sürer. Kısa vadede çözüm yok. Bu 20 yılda en güçlü silahlarınız olsa, o silahları emanet edecek gençliğiniz yoktur, ülkenizi emanet edecek gençliğiniz yoktur. Onun için bu konu her şeyin çok önünde. Ne diyor Prof. Dr. Haydar Baş; Gençliğini milletin yararına kazanmamış, devletin yararına kazanmamış hiçbir toplumun yaşaması, ayakta durması mümkün değildir. "Türkiye'de bu milletin umutları çalındı, hayalleri çalındı" Genel Başkanımız Sayın Hüseyin Baş da bu konuda bize net bir şekilde bir hayalden bahsediyor. Niye? O gençlerden biri olduğu için, onun eksikliğini hissettiği için. Türkiye'de ne çalındı bu milletin elinden dediğinizde, umutlar çalındı, hayaller çalındı. Bu iktidarın başardığı en önemli iş budur, milleti umutsuzluğa sevk etmektir. Hiç kimse geleceğine umutla bakmıyor. Hele gençler yurt dışına acaba nasıl kapağı atarım diye düşünüyor. Biz birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde herkesin birbirini anladığı bir Türkiye istiyoruz. Hayalleri olan bir ülke istiyoruz. Gençlere bu hayalleri taşıyabilirsek, verebilirsek o zaman başaracağız. Yine genel başkanımızın deyimiyle, "Evet biz çocuklarımıza güzel bir dünya bırakamadık maalesef ama en azından bu dünyaya güzel çocuklar bırakalım ki onlar bu dünyayı güzelleşsinler." Program, konuşmacılara plaket takdimi ile sona erdi.