İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2019'dan önce sayısı 0 (sıfır) olan öğrenci yurtlarının 15'ncisini Kadıköy'de açtı. İBB, Kadıköy'deki yurda, 21 Mart 2025'te yitirdiğimiz Türk sinemasının "dört yapraklı yonca"sından biri olan sanatçı Filiz Akın'ın adını verdi. Filiz Akın Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu açılışı; CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, 19 Mart sivil darbesiyle özgürlüğü elinden alınan seçilmiş İBB Başkanı, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, merhum Akın'ın eşi, diplomat Sönmez Köksal, Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, eski İBB Başkanlarından Ali Müfit Gürtuna ve kalabalık bir vatandaş topluluğunun katılımlarıyla gerçekleştirildi. İmamoğlu'nun Silivri'deki hücresinden gönderdiği mektubun okunduğu açılışta, sırasıyla Köksal, Kösedağı, Aslan ve Özel birer konuşma yaptı. ÖZEL: "YURT YAPMIYORSA; CEMAAT YURTLARINA YOL VERMEK İÇİN YAPMIYOR" Konuşmasına, "Herhalde bir siyasinin siyaset hayatının en keyifsiz günlerinden birinde olduğumu hepiniz tahmin edersiniz," sözleriyle başlayan Özel, şunları söyledi: "Daha dün, bu partinin gençlik kollarından gelen bir evladını daha Silivri zindanına hapsettiler. İstanbul'un seçilmiş Belediye Başkanı, yol arkadaşımız, cumhurbaşkanı adayımız, biraz önce Silivri'deki 16 metrekarelik hücresinden buraya seslendi. Ama bir yandan da bir siyasinin hayatında en keyif alacağı işlerden bir tanesi için buradayız. İnandığımız uğurda, partimizin dünyaya bakışı, eğitime bakışı, ülke yönetimine bakışına ayna tutan bir açılıştayız. Biz bir kız öğrenci yurdu açıyoruz. Ekrem Başkan olmadan, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı olmadan önce İstanbul'da kaç kreş vardı? Kaç öğrenci yurdu vardı. Herkes bir sayı söyler, herkes yanılır. Çünkü cevap, biraz önce ifade edildiği gibi, sıfır. Bir tek kreşi olmayan, bir tek öğrenci yurdu olmayan bir Büyükşehir Belediyesi'ni devraldık biz. Böyle kararlar tesadüfi falan değildir, ekonomik değildir. Fevkalade siyasidir ve tercihseldir. Yurt yapmıyorsa; cemaat yurtlarına yol vermek için yapmıyor. TOKİ her türlü betonu döküyor, her türlü köprüyü yapıyor, her türlü inşaatı yapıyor da bir öğrenci yurdu mu yapamıyor?"
"O ZAMAN BURADA KARAR SİYASİ, TERCİH POLİTİK" "O zaman burada karar siyasi, tercih politik. Ve cemaatlere yol vermek için, böyle çağdaş mekanları yapmak yerine, ekonomisi zayıf olan öğrencileri, belli bir gücü elinde tutan ve onları kendi düşüncelerine göre yönlendirmek, borçlandırmak isteyen birtakım yapılara yol açmak için yapıyorlar. Bir siyasi tercih kreş yapmıyor olabilir mi? Evet. Kadını, çocuk doğuran ve çocuğuna, evde varsa yaşlısına, engellisine evde bakan, sosyal hayatın içinde istemeyen bir dünya görüşü, kreş yapmaz. İşte bunların karşısında alternatif olan, bunlara itiraz eden ve kadını sosyal yaşama katmak isteyen, ayrıca hiçbir çocuğun hayata kapatamayacağı kadar büyük bir farkla geriden başlamasını istemeyen bir siyaset hem ücretsiz yurtla, kreşlerle anneyi, kadını sosyal yaşamın içine ve istihdamın içine katar hem de onun çocuğunu, erken yaşta el becerileri gelişsin diye, varsa birtakım eksiklikleri, öğrenilsin, müdahale edilsin diye, varsa üstün yetenekleri bu erken yaşta doğru yönlendirilsin diye, yoksulun çocuğuna da kreşin yolunu açar." "EVLATLARIMIZI KİMSENİN İNSAFINA TERK EDECEK HALİMİZ YOK" 19 Mart, öncesi ve sonrasında yaşanan sürecin bir özetini yapan Özel, konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi: "Esas mesele, devletin, Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten iktidarın kararlılığıyla olacak. Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarında, yürütmenin başındaki Cumhurbaşkanımızın ilk vereceği talimat, TOKİ'ye olacak ve bir yıl içinde, bütün öğrencilere yetecek kadar cumhuriyet yurtları TOKİ tarafından inşa edilecek. Bizim kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, evlatlarımızı kimsenin insafına terk edecek halimiz yok. Zaten şu anda Tayyip Erdoğan'ın insafına terk edildiler. Hatırlayalım: Diyordu ki; 'Biz iktidara geldiğimizde -kendinden önceki hükümeti eleştiriyor, Devlet Bahçeli'yi, Sayın Bahçeli'yi eleştiriyor, Rahmetli Ecevit'i eleştiriyor- 450 liracık KYK bursu var; diyordu. Şimdi 3 bin lira olmuş. Geçen sene '2 bin' diyordu. Türkiye'de her hesap şaşar, altın hesabı şaşmaz. Bülent Ecevit'in başında olduğu hükümetin, koalisyonun son yatırdığı öğrenci bursu, 450 lira 304 liralık çeyrek altından 1,5 tane satın alıyordu. Bugün verdiği 3 bin lira, 7 bin liralık çeyrek altının yarısını almıyor. Arada üç kat satın alma gücü var. Ve eğer bugün 1,5 çeyrek altın verirse, KYK bursu 10 bin 500 lira olacak. Oysa bugün 3 bin lira veriyor."
"BUGÜN 3 KERE 3, 9 BİN LİRAYLA KÜMESE GİREMEZSİN İSTANBUL'DA" "Burada bugün İBB yurtlarından öğrenci arkadaşlar var. Onlar bilmez ama burada açılışa katılan herkes bilir. Eskiden sistem şuydu: Üç öğrenci bir araya gelip, KYK bursunu birleştirirsen ev tutardın. Bugün 3 kere 3, 9 bin lirayla kümese giremezsin İstanbul'da. Yok öyle bir ev. Ama o 1,5 çeyrek altın, geleneksel rakam tutuyor olsa, 10 bin 500 lira veriyor olsa, üç arkadaş 30 bin liraya İstanbul'da bir öğrenci evine girilebilir. İşte ortada Tayyip Erdoğan'ın her meseleyi aldığı gibi, en düşük emekli maaşını 8 çeyrek altından alıp, 2 çeyrek altına indirdiği gibi, öğrencinin barınma sorununa da AK Parti iktidarı iyi gelmemiş; aksine olumsuz tesir etmiştir. Bunu görmek, bunun farkında olmak önemli. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında hem KYK bursları hak ettiği noktaya gelecek hem de kimse yurt için özel yurtların, cemaatlerin peşinde koşmak zorunda kalmayacak. Başarı puanlarıyla ya da ailesinin ekonomik durumundan dolayı yerleşmeye çalışma yarışı içine girmek yerine, devletin sağlayacağı burslar, yurtlardan ve burslardan eşit bir şekilde herkes yararlanacak." İMAMOĞLU İLE ANISINI PAYLAŞTI: "ACABA O YURDA FİLİZ AKIN'IN ADINI VERSEK, NE DERSİNİZ?" "Bu yurdun yapılmasında, Caferağa'dan geçerken, Ekrem Başkan, envanterdeki bir İSKİ tahsilat bürosunu, veznesi için, 'Buraya bir yurt olur,' demiş. Onu biraz önce anonsu yapan değerli arkadaşımızdan öğrendim. Ama benim de şahitliğim şudur: 21 Mart'ta, rahmetli Filiz Akın'ı kaybettik. Bunu gözaltında öğrenmiş, çok üzülmüş. Sonra, benim kendisini Silivri'de ilk ziyaretimde, tahmin ediyorum 23 ya da 24 Mart'ta bana dedi ki; 'Genel Başkanım, Filiz Akın'ı da kaybettik. Çok üzüldüm. Çok aydın bir Cumhuriyet kadınıydı. Kadına karşı şiddetle mücadelesi ve kadınların toplumda sosyal yaşamdaki mücadeleleri için bayraktardı. Kız öğrenciler için çok çalışmaları vardı. Biz, Kadıköy'de harika bir yurt yaptık. Yakında da bitecek. Acaba o yurda Filiz Akın'ın adını versek, ne dersiniz?' 'Dedim 'Harika olur. Ailesiyle konuşmak lazım.' O günden hemen birkaç gün sonra, Sönmez Bey'in telefonuna ulaştık. Ben sordum, kendisi büyük memnuniyet duyacağını söyledi. Biz de Ağustos ayının sonuna doğru böyle bir açılış için sözleştik. Sağ olsun Nuri Aslan süreci takip etti, İl Başkanımız süreci takip ettiler. Ve bugün, Ekrem Başkan'ın hem yerine karar verdiği hem adına karar verdiği hem Filiz Akın'ın ismini yaşattığı bu yurdu, onsuz da olsak hep birlikte açıyoruz."