Yeniden doğuşu, umudu ve ışığın yükselişini simgeleyen Nardugan Bayramı, Yakup Türkal'ın ev sahipliğinde Ankara Atatürk Sanat Merkezi'nde düzenlenen özel bir etkinlikle kutlandı. "Doğan Güneş" anlamına gelen ve 21 Aralık kış gündönümüyle başlayan Nardugan, günlerin uzamaya başlamasını ve doğanın yeniden canlanmasını simgeleyen önemli bir kültürel değer olarak öne çıktı. Gece ile gündüz, karanlık ile ışık arasındaki mücadelenin simgesel olarak ışığın üstün gelmesiyle sonuçlandığı bu dönem; yalnızca kozmik bir döngüyü değil, insanın ve toplumun yeniden güç kazanmasını da ifade etti. Birlikteliği, yenilenmeyi ve ortak belleği simgeleyen Nardugan, Türk anlatıları ve sembolleri eşliğinde izleyicilerle buluştu… Geçtiğimiz yıl Millî Eğitim Bakanlığı Şûra Salonu'nda gerçekleştirilen ve geniş katılımla dikkat çeken etkinlik, bu yıl Ankara Atatürk Sanat Merkezi'nde düzenlenen programla devam etti. Yakup Türkal'ın ev sahipliğinde gelenekselleşen etkinlik, Türk kültürünün sürekliliğine ve ortak hafızasına vurgu yapan açılış konuşmasıyla başladı. Program, besteci ve orkestra şefi Musa Göçmen'in verdiği konserle devam etti. Davetliler ve sanatseverler, müzik eşliğinde ışığın yükselişine ve yeniden doğuşun anlamına tanıklık etti. Ankara Atatürk Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen Nardugan Bayramı etkinliği; kültürel mirası görünür kılmayı, ortak hafızayı güçlendirmeyi ve yeniden doğuş ile umudu simgeleyen bu geleneği müzik ve anlatılar aracılığıyla gelecek kuşaklara aktarmayı amaçladı. İş insanı ve politikacı Yakup Türkal, Nardugan Bayramı'nın tarihsel, kültürel ve toplumsal önemine dikkat çekerek şu değerlendirmelerde bulundu: "Nardugan Bayramı, Türk geleneğinde yalnızca mevsimlerin değişimini değil; insanın, toplumun ve doğanın yeniden ayağa kalkışını simgeler. Karanlığın en uzun olduğu gecenin ardından ışığın yeniden yükselmesi, aslında umudun da yeniden doğuşudur. Nardugan Bayramı, geçmişle bugün arasında kurulan güçlü bir hafıza köprüsüdür. Ne yazık ki Nardugan, uzun yıllar karanlıkta bırakılmış bir kültürel değerdir. Orta Doğu'da medeniyetlere ışık tutmuş, hem Doğu'da hem Batı'da devletler kurmuş, medeniyetlere ışık tutmuş özgün bir uygarlığın taşıyıcısıdır. Bu uygarlık; insanı merkeze alan, insan onuruna yakışır bir yaşamı esas alan bir anlayış üzerine kuruludur. Günümüzde, komünizmin çöktüğü, kapitalizmin ise çökmek üzere olduğu; savaşlarla ve ideolojik çatışmalarla direndiği yıpranan dünyada; ihtiyacımız olan şey insan onuruna yakışır bir yaşam modeli ve asgari standartları hedef alan bir anlayıştır. Ne çökmüş sistemlerin ne de tek taraflı modellerin insanlığa umut verdiğini görüyoruz. Müzik, söz ve anlatılar eşliğinde gerçekleştireceğimiz bu gece; yalnızca bir kutlama değil, ortak hafızamıza, ışığa ve yeniden doğuşa verilen güçlü bir uyanıştır. İnanıyorum ki bu anlamlı gün, hepimizi karanlıktan aydınlığa taşıyacak; Nardugan'ın taşıdığı umudu birlikte büyütmemize vesile olacaktır."