Tarih: 15.12.2025 18:50

YAVUZ AĞIRALİOĞLU: EVLATLARINI MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KURTARAMAYAN BİR MİLLETİN GELECEĞİ OLMAZ!

Facebook Twitter Linked-in

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Anahtar Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı'nın Ankara Ulus Meydanı'nda düzenlediği uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadele programına katıldı. Anahtar Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı, Anahtar Parti Ankara İl Başkanlığı, Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcıları ile bağımlı evlatları olan ailelerin de yer aldığı basın açıklamasına katılan Yavuz Ağıralioğlu, özetle şunları söyledi: ANNELERİN FERYADINI DUYMANIZ LAZIM "Türkiye'de yaklaşık 7-8 milyona vardığı söylenen madde bağımlısı evlatlarımız var. Bizim geleceğimiz vuruluyor. Bağımlılar için rehabilitasyon merkezlerimiz yok. Madde bağımlılığı artık kontrol edilemez olmuş evlatlarımızın tedavi edilebilmeleri için rehabilitasyon ve tedavi merkezlerine ihtiyaç var. Bu da 24 saat takip gerektiren çok ciddi bir süreçtir. Rehabilitasyon ve tedavi merkezlerinin çok yaygın hale gelmesi getirilmesi lazım. Anne ve babalar diyor ki, 'biz öldük gidiyoruz evlatlarımız elimizden kayıp gidiyorlar.' Evlatlarına yetişemeyen bir devletin geleceği olmaz. O yüzden bu annelerin, babaların feryadını duymanız lazım. İstanbul'da benim bilebildiğim rakam belki değişebilir. 280 bin aile evlatlarını şikâyet ediyor ki evlatları tarafından öldürülmekten korktukları için. Kapılarını kilitleyip yatan anneler babalar var. Canından korkarak kapısını kilitleyip evladının kendisini öldüreceğinden korkmak ne demektir? Böyle yaşamak ne demektir? Siyasetçiler biraz empati yapsınlar lütfen. Bir gün böyle geçirdiklerini düşünsünler. Bir gün evlatları tarafından öldürüleceklerini düşünsünler bakalım. Kendi evlatlarını şikâyet etmek zorunda olduklarını düşünsünler. Cezaevinden evlatları çıkacak diye korkan bir anneyle konuşun mesela. Keşke çıkmasa diyen bir anne ile. Dolayısıyla bu hissiyatı bilmeniz için anneleri dinlemeniz gerekiyor. TÜRK MİLLETİNİN İSTİKBALİ KUŞATILIYOR! Türk milletinin bir beka sorunundan bahsediyorsak, beka sorunumuz madde bağımlılığıdır. Evlatlarını madde bağımlılığından kurtaramayan bir milletin geleceği olmaz. Sentetik uyuşturucu

diye bir şey çıktı; çok rahat ulaşılabiliyor, çok rahat alınabiliyor, satılabiliyor. Kullanıcı olan satıcı da olabiliyor. Mekanizma kontrol edilemediği için yaygın hâle geliyor. En son kontrolsüz davranışlarını efendim engelleyemediğiniz andan itibaren fark ediyorsunuz. Bir de bunlar sayılı olanlar. Bir de henüz bağımlılığı fark edilmeyen kullanıcılar var. Dolayısıyla Türk milleti vuruluyor, Türk milletinin istikbali kuşatılıyor, Türk milletinin istikbali karartılıyor. Evlatlarına kavuşmak zorunda olan bir devlet, evlatlarının derdini, annelerin, babalarının feryadını, figanını duymak zorunda olan siyaset, bunlara çözüm bulmak zorunda olan memleket yönetimi, bugün bunu birinci gündem hâline getirmezse; bizim için de, milletimiz için de, evlatlarımız için de, ailelerimiz için de çok geç olacak. Bu dehşet verici cinayetler yaşanıyor biliyorsunuz: Annesinin, babasının başını kesenler. Akraba, onlar madde bağımlılığından işte. Yani normalde bizim yurdumuzda böyle çirkin cinayetler işlenmez. Bu çirkin cinayetlerin arkasında çocukların gördüğü halüsinasyonlar var. Çocukların gördüğü hayaller var. O kâbusların arkasında ne yaptıklarını bilmez evlatlar. Dolayısıyla bu feryadı, bu figanı duymazsanız, devlet bu işi duymazsa devlet kendi varlığını nasıl izah edecek? Onun da cevabını siyasetçiler versin. Yani 'Evlatlarımız!' diye bağırıyor anne babalar, duymuyorsunuz. 'Çocuklarımızı tedavi edemiyoruz!' diye bağırıyorlar, umursamıyorsunuz. Her geçen gün kimin ne aldığı, kimin ne sattığı belli değil. Analar, babalar satacak, savacak bir şeyleri kalmamış durumdalar, çaresiz durumdalar, umursamıyorsunuz. Ondan sonra diyorsunuz ki biz devletimizi çok iyi yönetiyoruz. O yüzden siyaseti birazcık bu merkezde, memleket mesuliyetiyle odaklı hâle getirmeye çalışıyorum. ANAHTAR PARTİ'DEN HÜKÜMETE ÇAĞRI… Anahtar Parti kurulduğu günden beri bunu söylüyor. Hükûmetimiz duysun istiyor. Muhalefet partileriyle eş güdüm sağlamaya çalışıyorum. Diğer muhalefet partilerinde de benzer kıpırdanmalı hassasiyetler var. Onlara da minnettarım. Bu iş bir parti meselesi değildir. Bu bir memleket geleceği meselesidir. Her birimiz şimdi evlatlarımız kullanmıyor diye kendimizi iyi hissedebiliriz ama her an biz de madde bağımlısı bir bireyin annesi, babası, kuzeni, kardeşi, bir şeyi olabiliriz. Dolayısıyla 'kendime, bize olmadığı' rahatlığıyla vurdumduymaz davranmayı milletimize nezaketsizlik, hürmetsizlik sayıyoruz. Herkes kendi evladı madde bağımlısı olmuş gibi, herkes kendi eşi madde bağımlısı olmuş gibi, herkesin kendi canı, kendi canından biri bu işe kurban gitmiş gibi mesul davranmak zorundadır. Bu hassasiyetimizi koruyacağız. Annelerin, babaların feryadını duyurmaya çalışacağız." KORKUYLA YAŞAYAN AİLELERİN SESİYİZ… Anahtar Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Hilal Güntülü Kavuncu Demirtaş ise yaptığı değerlendirmede, "Anahtar Parti Kadın Kolları olarak bizler; kapılarını kilitleyerek uyuyan kardeşlerin, madde etkisindeki bir evladın şiddetiyle yaşamak zorunda kalan annelerin, her gün "Bu gece eve sağ dönecek mi?" korkusuyla yaşayan ailelerin sesiyiz. Madde bağımlılığıyla mücadeleyi, yalnızca bir güvenlik sorunu olarak görmüyoruz, bir halk sağlığı ve toplumsal adalet

meselesi olarak görüyoruz. Bizim için terörsüz Türkiye, sözde silahların bırakıldığı Türkiye değil; evlatlarını bağımlılık teröründen koruyan Türkiye'dir. Bu çerçevede Anahtar Parti'nin bağımlılıkla mücadele vizyonu nettir: Önleyici bütün tedbirler alınacak ve uygulamalar kararlılıkla hayata geçirilecektir. Önlenemeyen vakalarda tedavi ve rehabilitasyon süreçleri eksiksiz biçimde tüm adımlarıyla işletilecektir. Akıl, bilim, ilgi, sevgi ve emekle gençlerimiz yeniden hayata kazandırılacaktır" diye konuştu. ÇOCUKLARIMIZI BU BELAYA KURBAN VERMEYECEĞİZ! Güntülü Kavuncu Demirtaş ayrıca, "Madde bağımlılığı bir suç değildir. Madde bağımlılığı tedavi edilmesi gereken kronik bir hastalıktır. Devletin görevi; evlatlarımızı suçlamak değil, aileleri yalnız bırakmak değil, gençlerimizi korumak, tedavi etmek ve yeniden hayata kazandırmaktır. Bizler çocuklarımızı bu belaya kurban vermeyeceğiz. Bu mücadeleyi; akılla, bilimle, vicdanla ve güçlü bir devlet sorumluluğuyla birlikte kazanacağız. İnançla, kararlılıkla ve hep birlikte başaracağız" ifadelerini kullandı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —