Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Mersin'de vatandaşlarla buluştu. Ağıralioğlu, terörist başı Abdullah Öcalan muhataplığını eleştirerek, "Devlet, millet düşmanına tebessüm etmedim hayatım boyunca. Bir gün öyle, bir gün böyle demedim. 35 senedir cemiyetçilik yapıyorum. Hep aynı safta duruyor, hep aynı hatta konuşuyorum. Öcalan bin sene de geçse teröristtir. PKK bin sene de geçse benim için terör örgütüdür. Devlet terör örgütüyle konuşmaz. Devlet terör örgütüyle muhatap olmaz. Devlet, hak aramak için eline silah alanı silahıyla beraber gömer" diye konuştu. Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, partisinin Mersin İl Başkanlığı açılışında düzenlenen Halk Buluşması'na katıldı. Ağıralioğlu'na başkanlık divanı üyeleri ile Mersin teşkilatı da eşlik etti. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yavuz Ağıralioğlu, konuşmasında özetle şunları söyledi: AKADEMİSYENLER YAYIN YERİNE KİRAYI NASIL ÖDERİM ENDİŞESİNDE! "Hükümet devamlı okul açmış. Sonra da çocuklarının yüzüne bakıp demiş ki, 'Ben size iş bulmak zorunda mıyım?' Zorundasınız. Çocuklarınıza iş bulmak zorundasınız. Akademiyi bozmuşsunuz, liyakati umursamamışsınız. Bilenleri baş tacı etmeniz gerekiyordu. Bilip bilmediğini kontrol etmediğiniz sadıklarla yol yürümeye karar vermişsiniz. 68 üniversite rektörünüzün yayınlanmış makalesi yok. Bilimsel yayınlarda, marka başvurularında nal topluyorsunuz. Akademisyen maaşları hak ettiği düzeyde değil. Bilimsel yayına odaklanmak yerine kirayı nasıl ödeyeceğim, nasıl geçineceğim endişesine terk etmişsiniz. 25-30 üniversitenin kütüphanesi yok. Bütün üniversiteleri toplasanız AR-GE bütçesi Harvard'ın bütçesinin yüzde 10'u etmiyor. 206 üniversiteniz var, vakıf üniversiteleriniz var. Her yere üniversite açıyorsunuz. Memlekette sadece ekonomik olarak enflasyona değil, eğitimde de enflasyona sebep oluyorsunuz. Meslekleri aşındırıyorsunuz. Mezun olan çocuklarınız başka ülkelerde garsonluğa razı oluyorlar. Burada mühendisliğe, burada doktorluğa imkân veremediğiniz çocuklar, burada öğretmenliğinize vesile olamadığınız çocuklar başka memleketlerde garsonluğa razı oluyorlar. Sizin güzelim yurdunuzu planlama kabiliyetini yitirdiniz. BÖLÜNMÜŞ ÜNİVERSİTELERİ BİRLEŞTİRECEĞİZ! Üniversite mezunu olmayı prestijli hale getiren algıyı değiştireceğiz. Alın teriyle kazanmak, meslek sahibi olmak, mesleğiyle hayal kurabildiği şartlarda yaşamanın önünü açacak yeni bir kalkınma modeli kurgulayacağız. Üniversiteleri böl, her yere üniversite aç dönemine son vereceğiz. Bölünmüş üniversiteleri birleştireceğiz. 4+4+4'ün sebep olduğu, ağaç yaşken eğilir
hikmetini göz ardı eden, 18 yaşından sonra meslek edinemeyen, bu ara eleman açığına da sebep olan, bugün üretim bandını da hasarlayan işin önüne geçeceğiz biz. MEMLEKETİN SORUNU SİZSİNİZ Memleketi 23 yıldır ellerine verdik. Her şeyi yapma kudreti verdik. Her istediklerini kanun olarak çıkarabilme yetkisi verdik. Meclisi bile baypas ettik, yürütmeye teslim ettik. Adalet de dedik, sizin isminizle müsemmadır, adaleti de size teslim ettik. Eğitimi verdik, üretimi verdik, mülki idareyi verdik, tarımı verdik, hayvancılığı verdik. Kalbimizi verdik, çocuklarımızın geleceğini verdik, ülkemizi verdik, ülkümüzü verdik. Memleketin sınırlarını verdik, madenlerini verdik. 100 yıldır ürettiklerimizi verdik. Her istediklerinde daha çok verdik. 23 yıldır iktidardalar. Şimdi bize diyorlar ki: Bu memlekette bir muhalefet sorunu var. Bu memlekette sorun var. Bu memlekette sorunların sebebi 23 yıldır her şeyi yapsınlar diye Türk tarihinde hiç kimseye vermediğimiz yetkiyi verdiklerimizdir. Bu memleketin sorunu sizsiniz. İktidardakiler olarak siz memleketin bizzat bu şekilde yaşamasının sebebisiniz. FAİZİN FAİZİNE GÜÇLERİ YETMİYOR… Siyaset tarihimiz bunun kadar maharetli bir siyasetçi görmemiştir. 23 yıldır devleti yönetiyor. Sebep olduğu her sorunun CHP'den kaynaklandığına milletini inandırıyor. CHP yüzünden başınıza bunlar geldi diye propaganda yapıyor ve yine seçiliyor. Her seçim gelip CHP'ye niçin oy vermemeniz gerektiğini size anlatıp iktidar oluyor. Öbür seçime de CHP'ye niçin oy vermemeniz lazımdır diye siyasi bir pratik geliştiriyor. 23 yıldır CHP'yi yeniyor. Enflasyonu yenemiyor, faizi yenemiyor, işsizliği yenemiyor, fakirliği yenemiyor. Sosyal yardımlaşma şemsiyesinin altında yaşamak zorunda olmuş milletini bu dertten kurtaramıyor, sınırlarımızı bekleyemiyor, adaleti hızlandıramıyor, üretimi ayağa kaldıramıyor, eğitimi dünyayla rekabete taşıyamıyor, sanayiyi dünya markası hâline getireceği sektörlerde güçlendiremiyor. Marka başvurularıyla Türkiye'nin teknoloji rekabet gücünü oluşturamıyor. Bizi 2025 yılında bütçesinin bir aylık faiziyle, İstanbul- Ankara arasının tren yolu masrafını faize ödüyor. Eskiden sadece faiz ödüyorlardı; şimdi faizin faizine güçleri yetmiyor. Sonra sabah kalkıyorsunuz, akıllarına bir şey geliyor: Vergi. Ben o kadar illallah ettim bu vergi işinden, şöyle demek zorunda kaldım: Size kaç lira lazım kardeşim? Adam gibi bize söyleyin! Her gün bize, her gün milletinize bir vergi yükü yüklemeyin. Adam gibi söyleyin! Kaç lira paramızı yediniz? Size kaç lira lazım? Adam başı borcumuzu bilelim kardeşim. ANAHTAR PARTİ 85 MİLYONUN PARTİSİ… Bu memleketi bu yönetim maharetsizliğinden almak için kuruldu Anahtar Parti. Bu yönetim maharetsizliğinden memleketimizi alacağız. Memleketimizi bir parti kavgasıyla da almayacağız. Biz bunların; aynı hevesinde, aynı hırsında, aynı garezinde, aynı dilinde insanlar değiliz. Biz terbiyeli, nezaketli, ölçülü, haddini, hududunu bilen memleket evlatlarıyız. Devlet bizim malımız değil. Efendim, tapulu seçmen gibi görmeyiz milletimizi biz. Siz öyle görüyorsunuz. Onlara kalsa dindarlar AK Parti'nin. Memlekette milliyetçiler MHP'nin. Kürtler zaten HDP'nin. Gördüm.
Abdullah Öcalan da onların ağası. Ne güzel dünya değil mi? İşte Alevilerimiz, solcularımız da CHP'nin. Öyle bir devran yok. Ay yıldızlı al bayrağın altında, ben varım, ben yaşayacağım, diyen, daha iyisi mümkündür, diyen herkesin Anahtar Parti'de yeri var. 85 milyonun partisi! Rozeti Anahtar değil, sorunları çözme iradesi Anahtar. Rozeti Ay yıldızda al bayrak olan Anahtar Parti diye bir parti var kardeşim. Bu parti size memleketinizin, Türk milletinin kendi kendine değil, 850 milyona nasıl yeteceğini göstermek için var. İsminiz Adalet ve Kalkınma; adaletle kalkınmayı sağlayamadığınız için Anahtar Parti var. DEVLETİMİZİ DEVLET GİBİ KURDUK… Biz bu hükümete de vekalet verdik. Vekaletimize rağmen bizi, bizim olan paranın, bizim olan emeğin, bizim olan alın terinin, bizim olan ve bizim ödeyeceğimiz borcun varlığına rağmen bizi tehdit eden, vekalet hukukunu çiğneyen hükümeti millet iradesiyle azletmeye karar verdik. Azledeceğiz! İlk seçimde bu hükümetin vekaletini azledeceğiz. Niçin azledeceğiz? Eskiden diyorlardı ki: Siz bunlara rakip misiniz? Yahu, rakip olunamayacak hale geldiler. Öcalan'la yol yürümeye karar verdiler! Şimdi arkadaşlarımız şunu bilsinler: Biz Türk milletiyiz. Bin yıldır bu topraklardayız. Devletimizi, devletlerimizi mağaralarda kurmadık. İcazetle devlet kurdurulan bir millet olmadık. Biz devletlerimizi devlet gibi kurduk. Planla, programla, bedel ödeyerek, şehadetle kurduk. KÜRT KARDEŞİMİZ, PKK DÜŞMANIMIZ… Biz bu topraklarda 41 yıldır, 41 yıldır teröre bedel ödüyoruz. PKK'lılar Kürtleri bizden koparmasın diye her gün can parelerimizi, isimlerini söylerken içimiz titreye titreye büyüttüklerimizi, büyütürken kuru ekmekler toplayıp o fakirlikle büyütüp kınalayıp gönderdiklerimizi, ay yıldızlı al bayrağa sarılı alıyoruz. Bir gün kalbimiz kararıp Kürt'e kem söz etmedik. Dedik ki: Kürt kardeşimiz, PKK düşmanımızdır. Biz 40 yıldır, 40 yıldır, 41 yıldır bir gün PKK'ya kızıp Kürt'e kalbimizi karartıp kem söz etmedik. Öcalan dedik, Kürt'ün temsilcisi değildir. PKK, Kürtler için mücadele eden bir örgüt değildir. PKK bir terör örgütüdür. PKK'yı Kürt'e değdirmek, Kürt'e küfürdür, dedik 41 yıldır. Şimdi bizimkilere ne olduysa akıllarına şöyle bir şey geldi: Kürt meselesi diye bir mesele. Neyse bu mesele; onu biri söylesin de ben de bileyim. Bu meseleyi konuşmak için Öcalan'a adres göstermeye karar verdiler. Güya bu HDP'liler de, DEM'liler de alfabede isim bırakmadılar. Bunlar da güya efendim, feodaliteden kurtaracaklar Kürtleri. Kürtlere özgürlük diyorlar da Kürtleri Öcalan'ın marabası zannediyorlar. Siz kimsiniz be? SANDIĞIN BAŞINDA BEKLEYECEĞİZ SİZİ Bizimkiler çok kararlı. Milletlerine verdikleri sözü tutmaya kararlı değiller. Enflasyonu yenmeye kararlı değiller. Yoksulluğu yenmeye kararlı değiller. Yolsuzluğu yenmeye kararlı değiller. Eğitimde çocuklarınızın aşına, işine yetmeye kararlı değiller. Efendim, üniversite mezunu olan evlatlarınızın iş bulmasına kararlı değiller. Neye kararlılar? Öcalan'la görüşmeye çok kararlılar. Yolunuzun sonu sandığa çıkıyor. Biz bu sandığın başında şehit aileleriyle bekleyeceğiz sizi. Biz bu
sandığın başında iş bulamadığınız çocuklarımızla bekleyeceğiz sizi. Biz bu sandığın başında 20 bin lira verip utanmadığınız emeklilerimizle bekleyeceğiz sizi. Biz bu sandığın başında siftahına yetişemediğiniz, dükkanını kapatmak zorunda kalan esnafla bekleyeceğiz sizi. Biz bu tarladaki ürününü kaldırmaktansa sürerim tarlada gübre olsun diyen limon üreticilerle karşılayacağız sizi, karşılayacağız sizi. Biz sizi sandığın başında bekleyeceğiz. Madde bağımlılığının pençesine evlatlarını vermiş, sesi duyulmaz, feryadı duyulmaz, evladı kendisini öldürecek diye ödü patlar, evinin yatak odasının kapısını kilitler ana babalarla bekleyeceğiz sizi. Bekleyeceğiz. Sizi sandığın başında bekleyeceğiz. Karnenizi alıp gelin. Müttefik olduklarınızla gelin. Sebep olduğunuz karneyle beraber biz sizi önümüzdeki dönem sandıkta bekleyeceğiz. Göreceğiz bakalım bu memleket sizin cinnetinize mi, plansızlığınıza, programsızlığınıza mı, nezaketsizliğinize mi, milleti umursamamışlığınıza mı yoksa yeniden biz bize yeteriz diyen cesaretine mi imkân verecek? Göreceğiz… HEPSİNİN SEBEBİ AK PARTİ'DİR… Enflasyonun sebebi AK Parti'dir. Faizin sebebi AK Parti'dir. Adaletteki gecikmenin sebebi AK Parti'dir. Çocuklarınızın işsizliğinin sebebi AK Parti'dir. Tarımdaki destekleme programının doğru dürüst çalıştırılmıyor olmasının sebebi AK Parti'dir. Bu sene ektiniz kazandınız, önümüzdeki sene ektiniz çöp oldu, sebebi AK Parti'dir. 14 senedir dışarıdan hayvan geliyor, sebebi AK Parti'dir. Yaylalarımız, meralarımız boş. İçeride yetiştirdiğimiz hayvanla kendi insanımızı doyuramıyoruz. Sebebi AK Parti'dir. Çoban ihtiyacımız var, karşılayamıyoruz. Kaçak, Afgan çalıştırıyoruz. Sebebi AK Parti'dir. Çalışacak işçi bulamıyoruz, ilan ediyoruz. Garson bulamıyoruz. Hizmet sektöründe çalışacak eleman bulamıyoruz. Bu arada bunlar çalışıyorlar diye bir de ceza yiyoruz. Sebebi AK Parti'dir. Gün aşırı vergi yiyoruz. Seyahatlerimizin içerisinde trafik cezası vergiye döndü. Madde bağımlılığı, çocuklarımızda uyuşturucu ilkokul seviyesine düştü. Bu kontrolsüzlüğün sebebi AK Parti'dir. Sınırlarımız kevgire döndü. Memlekette ne kadar kaçak var, bilmiyoruz. Sebebi AK Parti'dir. Faize faiz ödemeye başladık. Ana parayı ilk defa bu bütçe döneminde 3'e katladı faiz ödemelerimiz. Sebebi AK Parti'dir. Adalette bozulma AK Parti, millî eğitimde aşınma AK Parti. BİZ TÜRK MİLLETİNİN GELECEĞİYİZ… Anahtar Parti niye Anahtar ismiyle kuruldu? Sorunların kilit olduğu bu ülkenin çözüm iradesini temsil etmek için Anahtar diye kuruldu. Biz bu memlekette siyasetin ilkesizliğinin anahtarıyız. Yürütmenin her kuruşun hesabını verme sorumluluğunun anahtarıyız. Adaleti objektif ve hızlı çalıştırmanın anahtarıyız. Eğitimi muhtevayla ayağa kaldırmanın anahtarıyız. Hakkını herkesin alabileceği bir ülkeyi inşa edebilmenin anahtarıyız. Millî tarım politikası, millî gıda politikası, aklınıza gelecek her türlü millî hat üzerinde tarımı da, suyu da, gıdayı da millî güvenlik konseptine alıp milletine ne yedirdiğini bilebilmenin anahtarıyız. Ürettiğini, tükettiğini milleti için nitelikli hale getirmenin anahtarıyız. Biz Türk milletinin geleceğiyiz."