Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, katıldığı televizyon programında tartışılan İmralı süreci için "Umut hakkından bahsedenleri millet unutacaktır. Biz de Türk milleti olarak unutma hakkımızı kullanacağız dedi. Ağıralioğlu, uyuşturucu belasını da şu sözlerle yorumladı: "Türk milletini vura vura bitiremeyeceklerdi, zehirleye zehirleye bitiriyorlar. Çocuklarımızı zehirlediler, para kazandılar. Aldıkları silahlarla çocuklarımızı vurdular. Siz şimdi zehirleyenleri, vuranları muhatap aldınız. Buna sebep olanları Türk milleti unutmayacaktır." Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Sözcü TV'de gazeteci Serap Belovacıklı'nın sunduğu Haber Saati programının canlı yayın konuğu oldu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ağıralioğlu, İmralı tartışmaları, CHP'nin komisyon süreci ve uyuşturucu terörü başta olmak üzere önemli konularla ilgili şunları söyledi: "Devlet Bey açısından kimse gitmezse ben giderim tavrı normal bir tavır. Yaptıklarıyla mütenasip bir tavır. Öcalan'a kurucu önder diyen ayağına da gider. Öcalan'a umut hakkından bahsederek süreci başlatanın umut olup Öcalan'a gitmesi lazımdır. Sürecin başında Öcalan Meclise gelsin diye çağıran Devlet Beydir. Akabinde, umut hakkından bahisle mevzuyu bu şekilde konuşabilmeyi tercih eden de Devlet Beydir. Ona kurucu önder diyebilen, sonra PKK'ya sorumlu davranıyor diye teşekkür eden kendisidir. Kendisi süreçle ilgili umutsuzluğa kapılmış olmadı ki, umut olup herhâlde Öcalan'a gidecek. Gitsin, Öcalan'ın dediğini Meclise gelip anlatsın... Sizin bu 40 yıllık terörü çözmek için kendi aranızda bile yol haritanız yok. Siz dalga mı geçiyorsunuz? Siz grup toplantılarında mı birbirinizi mecbur etmeye çalışıyorsunuz? Oturup mutabık kalmadınız mı yani? Siz grup toplantınızda mesaj vereceksiniz, sizin yaptıklarınıza anlam veremeye görevli gazeteciler de şunu demek istedi diye bizi meşgul edecekler. Sonra biz arada çatlak mı var, ahenksizlik mi var diye konuşurken bu ahenksizliğinizde memleket meselelerini çözeceğiz. Bundan sonra herhâlde ulusa sesleniş konuşması falan yaptırmayı düşünüyorlar, oraya gidiyor mevzu. Sürecin umut hakkından yararlanabileceği eşiğe getirmeye çalışıyorsunuz mevzuyu. Biz bu PKK'ya yenildik mi ki bunlarla muhatabız? Biz bu PKK terör örgütüyle konuşarak bu meseleyi bitirmeye ne zaman karar verdik? Terörsüz Türkiye diyorlar, biz daha önce
41 yıldır konuşmuyor olmakla terörlü Türkiye mi demiş oluyorduk devlet olarak? Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 41 yıldır terörsüz Türkiye için ölüyor. Devletlerde hak silahlarla aranmaz. Devlet eline silah alıp hak arayanı elindeki silahla beraber gömer diyen, terörsüz Türkiye hedefi için de gerekirse ölürüz diyen ve ölen irade terörlü Türkiye için mi çalışıyordu ki siz böyle bir şey uydurdunuz? Zaten terörsüz Türkiye. Benim söylediğim bu sözleri daha önce Devlet Bey söyledi. Tayyip Bey daha önce bu dediğinin aynısını denedi. Şimdi Kürt meselesi deyince Öcalan'ın, terörsüz Türkiye deyince Kandil'in hizasında Türk siyasetini komisyonla, Meclisle, Kandil ile İmralı'yla eşitlemeye karar verdiler. Yahu delirmiş olmaları lazım! BİNLERCE KİŞİ NEREDEN GEÇİYOR SURİYE'YE? İmralı canisinin, PKK terör örgütünün kurucusunun lehine sloganlar atılıyor; Meclis Başkanının bununla ilgili işlem yapmak aklına gelmiyor. Genelkurmayı; terör listesinden çıkarılması için göreve çağırıyor! Biz kötü bir rüyanın içinde miyiz? Bu arada 30 tane silahı kovaya koydular diye kamuoyu, PKK terör örgütü bitti diye bir şeye şartlandırılıyor. Uluslararası bazı ajanslar üzerinden yayınlar ile takip ediyoruz ki aslında bu süreç Türkiye ile alakalı değil. Suriye'de kurulmak istenen terör devletine bir zemin hazırlanıyor. Elinde bırakacak silahı kalmamış teröristlerin, 60 kişi kaldığını defalarca ilan ettiğiniz teröristlerin biz mağlubuyuz mu ki bunlarla konuşuyoruz yahu? 60 kişi kaldı, ayakkabı numaralarını biliyorduk diyordunuz. Peki bu binlerce kişi nereden geçiyor Suriye'ye? Görünüyor ki akıl başta değil! Devlet Bey hükümeti mecbur mu etmeye çalışıyor? Hükümet biraz böyle utangaç duruyor da ne olacağını anlayıp duruma göre pozisyon mu alıyor? Siz 41 yıldır evlatlarınızla bedel ödediğiniz bir süreci böyle mi yönetmeye karar verdiniz? Devlet Bey kendi içinde tutarlı. Devlet Bey diyor ki; ben bahsettim, ben başlattım. Umut hakkı dedim. Terörsüz Türkiye dedim başlattım. Kararlı bir şekilde siz gitmiyorsanız ben giderim. Şimdi bu kararlı bir şekilde giderim iradesi görünüyor ki aralarında ahenk yok Devlet Bey'in kararı. Devlet Bey de bu kararın niçin aldığını açıklasın. TARİH BUNU AFFETMEYECEK! 41 yıldır devletin bir aksı var. Meşruiyet aksı. PKK terör örgütüdür. Asla Kürtlerle alakalı değildir. Bölgeyi dizayn etmek isteyen istihbarat örgütlerinin bağrımıza sapladığı bir hançerdir. Kürt ile Kürt'ün hakkıyla asla ilişkilendirilemez. Böyle bir şey Kürt'e değdirilemez. Devlet böyle diyordu. Şimdi siz şöyle diyorsunuz, Kürt meselesini konuşacağız, muhatabınız Öcalan'dır. Patronunuz Öcalan'dır, Kürtlerin önderi Öcalan'dır. Bu mudur yani? Peki 41 yıldır evlatlarınızın hesabını nasıl vereceksiniz milletinize? Tarih bunu affetmeyecek, millet bunu affetmeyecek göreceksiniz. CHP'YE KOMİSYON TEPKİSİ
Cumhuriyet Halk Partisi zaman zaman kendilerine yöneltilen ithamlara cevap verirken şöyle diyor: Biz devlet kuran partiyiz. Lozan'ı imzalayan partiyiz, Cumhuriyet'i kuran partiyiz, üniter yapıyı inşa eden partiyiz, devleti kuran partiyiz. Dünyanın en medeni vatandaşlık tabirini biz getirdik diyorlar. Doğrudur. O yüzden Cumhuriyet Halk Partisi'ne şimdi bir görev düşmüyor mu? Şöyle bir görev düşüyor. Devletiniz tartışıyor, kurduğunuz devlet. Şimdi bu dediklerinizin tamamını taşıyan kolonlar yıkılıyor. Lütfen şu komisyondan kalkar mısınız? Kurduğunuzu söylediğiniz devlete sahip çıkar mısınız? İmzaladığınız Lozan'a ateş ediyorlar, siper olur musunuz? Bunu şimdi demeyecekse Cumhuriyet Halk Partisi ne zaman diyecek? TERÖRİSTTEN MEDET UMMANIZDAN RAHATSIZIZ! Terörsüz Türkiye'den rahatsız değiliz biz. Teröristten medet ummanızdan rahatsızız. Öcalan'ın çözeceği bir sorunu olan ülke olmak gibi bir ayıpla yaşamak zorunda değiliz. Bu 41 yıllık terörün 25 yılı bu hükümet dönemindedir. Siz bu 25 yıl aklınıza getirmediğiniz şeyi, döneminizde Öcalan'la konuşmaya nasıl çevirdiniz yahu? 25 yılı sizde, bunun ilk 5 yılı da zaten kuluçka dönemiydi. Bunun en dehşetli zamanlarının 5-6 senesi aslında diğer partilerde oldu. 90'larda bir trend çok yükseldi. Devletin de vurma kapasitesi çok yükseldi. O ara çok şehitlerimiz oldu. O ara aslanlar gibi mücadele ettik. Sonra bir tane terörist faaliyeti kalmamıştı, bitmişti 2002'de. Kuluçka dönemini de sayarsanız, ya bu terörün başı sonu sizin döneminizde kardeşim. Siz peki spor olsun diye mi sövüyordunuz eskiden Öcalan'a? Siz daha önce evlatlarınız ölürken yalandan mı ağırlıyordunuz yani? Sizin hangi sözünüze itibar edelim biz? UNUTULMAYI HAK ETTİNİZ BU SEÇİMDE Millete, 'Öcalan'a nefes aldırmayacağız, teröristlerle oturmayacağız, teröristlere nefes aldırmayacağız, teröristleri muhatap alanları…' falan diye konuştunuz. Millet dedi ki; vatansız kalmaktan iyidir parasız kalmak! Bunlara razı oldu. Sizin Öcalan'la ilgili, teröristlerle ilgili hassasiyetinize oy verdi. Şimdi siz Öcalan'a umut hakkından bahsediyorsunuz. Dolayısıyla unutulmayı hak ettiniz bu seçimde. Umut hakkından bahsedenleri millet unutacaktır. Biz de Türk milleti olarak unutma hakkımızı kullanacağız. Bu siyasetçiler görünüyor ki oydan çok korkuyorlar. Oy olmayınca milletlerinden de korkmuyorlar. Sadece oy hesabına, hizasına geldiğinde milletlerinden korkuyorlar. O yüzden bu süreci organize ederken karar vermiyorlar, anket bakıyorlar, kamuoyu bakıyorlar. Madem devlet meselesi, hep beraber kararlı olun, ne yapacaksanız planınızı anlatın, yürüyün gidin. Kararlı da değilsiniz. ÇOCUKLARIMIZI ZEHİRLİYORLAR! Mağaralarda yaşayan, insan gibi duranları şimdi topluma kazandıracaklar. Bunlar uyuşturucuyu trafiğini yönetiyor, insan kaçakcılığını yönetiyorlar. Bunlara meslek kursları açmayacaklar herhalde. Bütün Kürtlerin üstünde hak talep edecekler. Mağaralarda devletin düşmanı olanlar,
şehirlerde devletin düzen düşmanı olacaklar. Türk milletini vura vura bitiremeyeceklerdi; zehirleye zehirleye bitiriyorlar. Çocuklarımızı zehirlediler, para kazandılar. Aldıkları silahlarla çocuklarımızı vurdular. Siz şimdi zehirleyenleri, vuranları muhatap aldınız. Buna sebep olanları Türk milleti unutmayacaktır. KCK'nın yaptığı da terördür, uyuşturucu da terördür! Uyuşturucu terörü var bu ülkede. Bu çocuklar bizim; Türk milletinin geleceği karardı. Ama sizin bu anlaştığınız şerefsizler çocuklarımızı zehirliyorlar yahu. Kötü yönetiliyoruz. Heveslere kurban gittik. Sistemsiz yönetiliyoruz. Vallahi de billahi de bu milletin her sorununu çözmeye yeterli evladı da vardır. Bu koca memleket 850 milyona yetecek kadar kuvvetli, kudretli bir vatandır. Bu memleket doğru yönetilince hiçbir dert kalmayacaktır, bunu herkes görecektir. Sadece bir seçim beklenmektedir, bir sandık beklenmektedir. Hevesleriyle, karneleriyle önlerimizdedir. Bilge liderimiz, dünya liderimiz, Kandildeki katilleriniz, İmralı'daki kurucu önderiniz hepiniz, hep berabersiniz. Türk milleti; bunlar giderse ne olacak diye düşünmesin. Bin yıldır bu topraklardayız, büyük olan millettir."