9895,17%-8,40
37,99% 3,56
41,50% 3,35
3705,04% 3,51
5907,72% 2,81
18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi 110 yaşında! Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümü dolayısıyla, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla Şehitler Abidesi’nde tören gerçekleştirildi. Çanakkale Şehitler Abidesi’ndeki 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümü sebebiyle düzenlenen “Yüz Onun” temalı tören yoğun bir katılımla gerçekleşti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törene; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Dr. Ercüment Tatlıoğlu, Ordu Komutanı Orgeneral Metin Tokel, Donanma Komutanı Oramiral Kadir Yıldız, Hüda Par Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, AK Parti Tekirdağ Milletvekili Gökhan Diktaş, CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Sahil Güvenlik Komutanı Koramiral Ahmet Kendir,Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mustafa Kaya, 2'nci Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Amfibi Kolordu Komutanı Tümamiral Serhat Sözbir, Harp Filosu Komutanı Tümamiral Mehmet Baybars Küçükatay, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Dr. Özkan Gürdoğan, Çanakkale Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, Çanakkale 1. İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Çanakkale 2. İdare Mahkemesi Başkanı Okan Ok, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Çanakkale Avustralya Konsolosu Harry Hall, Avustralya Askeri Ateşesi Benjamin Esler, Fransa Yardımcı Savunma Ateşesi Binbaşı Hubert Michon, Kuzey Makedonya Milletvekili Millet Partisi Genel Başkan Vekili Hajrulla Misini, Eceabat Kaymakamı Murat Çiçek ve siyasi parti temsilcileri, Çanakkale Protokolü, gaziler, şehit ve gazi yakınları ile vatandaşlar katılım gösterdi. “Çanakkale'de yazılan destandan alacağımız dersler, Türkiye Yüzyılı'nın inşasında bize ilham kaynağı olacaktır” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 110. Yıl Dönümü dolayısıyla törene mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Millet olarak büyük bir gurur ve heyecanla Çanakkale Zaferi'nin 110. yıl dönümünü anıyor, Çanakkale'yi geçilmez kılan kahramanlarımızı rahmetle, şükranla yad ediyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihte eşine çok az rastlanan, azmin ve imanın teknolojiye galebe çaldığı bu büyük destanın, namusu bildiği vatanının ve milletinin bekası için gözlerini kırpmadan canlarını vermeyi göze alan yüzbinlerce kahramanın eseri olduğunu belirttiği mesajında, Çanakkale'de milletin erkeğiyle, kadınıyla, genciyle, yaşlısıyla, öğrencisiyle, hocasıyla, çalışanıyla, işvereniyle tek vücut olup düşmana geçit vermediğini anımsattı. Bu mücadelesi ile Türk milletinin tüm mazlumlara umut olduğunu, sömürge altındaki birçok ülkenin, Çanakkale'den ve daha sonra İstiklal Harbi'nden aldıkları ilhamla kendi mücadelesini başlattığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: "Çanakkale millet olarak bizim ebedi ve ezeli kardeşliğimizi ifade ettiği kadar, bulunduğumuz bölgenin de kader ortaklığını yansıtır, sembolleştirir. Gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelerek, Anadolu'nun müdafaası için gözlerini kırpmadan canlarını veren yiğitlerin her bir ferdine Allah'tan rahmet diliyoruz. Çanakkale'de yazılan destandan alacağımız dersler, Türkiye Yüzyılı'nın inşasında bize ilham kaynağı olacaktır. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıktığımızda yedi düvel üzerimize gelse yıkılmayacağımızın ispatı olan Çanakkale ruhu, yolumuzu aydınlatmayı sürdürecektir. Çanakkale Zaferi'nin 110. yıl dönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü'nde tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun." “İnsanlık tarihinin en şanlı zaferlerinden biri” Tören, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına çelenk sunumuyla başladı. Tören, saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı eşliğinde Türk bayrağının göndere çekilmesiyle devam etti. Türk Silahlı Kuvvetleri adına Gelibolu 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız günün anlam ve önemine dikkat çektiği konuşmasında, "1915 yılında Çanakkale’de yazılan destan sadece Türk milletinin değil insanlık tarihinin en şanlı zaferlerinden biridir. Milletimizin azim ve kararlılığının en güzel örneklerinden olan bu zafer İstiklal Harbimizin, Türkiye Cumhuriyetimizin kuruluşunun temel taşlarından biri olmuştur" dedi. “Bu vatanın evlatları dün olduğu gibi bugün de yarın da asla onurunu çiğnetmeyecektir” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise, "Türk tarihinin en önemli zaferlerinden biri olan Çanakkale Zaferi’nin 110’uncu yılının kutlu olmasını diliyorum. Bağımsızlığı karakteri haline getirmiş, ’Çanakkale Geçilmez’ diyerek, hayasızca sürdürülen akınlara karşı gövdesini siper eden aziz şehitlerimizi minnetle ve rahmetle anıyorum. İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale’de, en zor şartlar altında dünyanın en güçlü donanmalarına karşı kahramanca mücadele eden, vatanı uğruna savaşan şehitlerimiz için; ’İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek’ diye yazmıştı. Şükürler olsun milli şairimiz Mehmet Akif haklı çıktı. Bu vatanın evlatları dün olduğu gibi bugün de yarın da asla onurunu çiğnetmeyecektir. Malazgirt’te Sultan Alparslan’ın, İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet’in, Çanakkale’de, Milli Mücadele’de şehitlerimizin ve Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetine her zaman sahip çıkmaya devam edecektir. Biz tarihe baktığımızda, atalarımızın geçmişte ortaya koyduğu mücadeleyi gördüğümüzde sadece gururlanmıyoruz. Bizi başka toplumlardan ayıran en önemli özelliklerden biri tam da budur. Biz tarihe baktığımızda aynı zamanda bugünümüzü ve geleceğimizi görüyoruz. Tarih bizim için yalnız geride kalan bir süreç değildir. Tarih bize konuşmaya devam ediyor. Geçmişte yaşananlar bizim bugünümüze ayna tutuyor. Atalarımızın mücadelesi bizim ders aldığımız, yönümüzü belirlediğimiz bir kılavuz özelliği taşımaktadır. Biz Çanakkale’ye baktığımızda bağımsızlığın ne denli önemli olduğunu görüyor ve bugün için de 85 milyonun birlik ve beraberliğinin önemini vurguluyoruz. Çanakkale’de birleşen emperyalist güçler, dünyanın en güçlü orduları karşısında Türk milletinin bağımsızlığından taviz vereceğinin planlarını yapmışlardı. Ancak ne denizde ne karada düşmana geçit vermeyen kahraman ordumuz canını ortaya koyarak tarihin akışını değiştirmiştir. İşte biz bugün Çanakkale’ye baktığımızda denizde ve karada yürütülen bağımsızlık mücadelesini bir adım daha ileriye taşıyarak gökyüzünde de bağımsızlığımızı teminat altına almak için tarihin en önemli çalışmalarını hayata geçirdik ve geçirmeye devam ediyoruz. Çanakkale’deki mücadelemiz aynı zamanda sömürgeci güçler tarafından işgal edilen farklı toplumlara da ilham olmuştur. Aynı şekilde bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’nin dünyada yaşanan haksızlıklara, zulümlere, işgallere karşı duruşu ilhamını Çanakkale ruhundan almaktadır. Biz dün olduğu gibi bugün de bu emperyal politikalara karşı durmayı ve mazlum milletlerin hakkını korumayı sürdüreceğiz. Tarihimiz ve kültürümüz ait olduğumuz medeniyetimiz, bize ne pahasına olursa olsun zulmün parçası olmamayı öğretmiştir. Dünyada barışın, huzurun ve kardeşliğin güçlenmesi için mücadele vermek, Çanakkale şehitlerimize ve tarihimize karşı en büyük sorumluluklarımızdan biridir. Bu sorumluluk çerçevesinde biz Çanakkale ruhuna sahip çıkmaya, Çanakkale’yi anlatmaya, etnik, dini hiçbir ayrım yapmadan mazlum milletlerin sesi olmaya ve gönül coğrafyalarımızla güçlü ilişkiler kurmaya devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, Çanakkale Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümünü tekrar tebrik ediyor, 18 Mart Şehitler Günü’nde Anafartalar komutanı Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmetle anıyorum" diye konuştu. "Şehitlerimiz diri olduğu gibi, Çanakkale ruhu da ilk günkü gibi diridir ve hep diri kalacaktır" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da yaptığı konuşmada, "Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümü vesilesiyle Çanakkale’de bulunmaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum. Ramazan ayının kutlu atmosferinde, tarihimizin en şanlı destanlarından biri olan Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümünü kutluyor, ’Çanakkale Geçilmez’ sözünü tarihe yazdıran aziz şehitlerimizi, ahirete irtihal etmiş gazilerimizi rahmetle ve tazimle anıyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarını, Çanakkale’de destanlaşan Yahya Çavuşları, Seyit Onbaşıları, cepheye mermi taşıyan anaları minnetle yâd ediyorum. ’Eş hele bir yerleri örten karı; Ot değil onlar dedenin saçları, Dinle: Şehit sesleridir rüzgarı, Durma levent asker uğurlar ola!’ Asırlardır vatan topraklarını mübarek kanlarıyla sulayan bütün şehitlerimize ve bu uğurda mücadele ederken yaralanan gazilerimize şükranlarımı ifade ediyorum. Onların kahramanlık ve fedakârlıkları, milletimizin gönlünde ve hafızasında sonsuza kadar yaşayacaktır. Şehitlerimiz diri olduğu gibi, Çanakkale ruhu da ilk günkü gibi diridir ve hep diri kalacaktır. Çanakkale, yalnızca bir muharebe ya da cephe adı değil, milletimizin özgürlük iradesinin tüm dünyaya ilan edildiği, tarihin akışını değiştiren bir milattır. 1914 yılında patlak veren Cihan Harbi, Osmanlı Devleti’ni de içine çekmiş ve dünya genelinde geniş bir cepheye yayılmıştı. Çanakkale, bir savaş alanı olmanın ötesinde, vatanın kalbine yönelmiş bir tehdidin bertaraf edilmesi gereken son savunma hattıydı. Milletimiz için bu mücadele, varlık ile yokluk arasındaki bir sınav olmuştur. 18 Mart 1915’te, İtilaf donanması Çanakkale Boğazı’na saldırmış, ancak Osmanlı ordusu, stratejik savunma hattı, kahraman topçuları ve Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlarla düşmana ağır kayıplar verdirerek geçit vermemiştir. Dev savaş gemileri, mayınlara çarparak sulara gömülmüş, İtilaf Devletleri geri çekilmek zorunda kalmıştır. Çanakkale Boğazı’nın sularında dalga dalga yükselen milletimizin istiklal azmi, Gelibolu’da bayraklaşmıştır. Ardından Gelibolu Yarımadası’na çıkarma yaparak Osmanlı savunmasını yarmayı planlayan düşman, bu kez de karşılarında ’Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!’ diyerek askerlerine savaşın en büyük fedakârlık emrini veren Mustafa Kemal’i bulmuşlardır. Çanakkale’de kazanılan zafer, ilerleyen yıllarda Kurtuluş Savaşı’nın ilham kaynağı olmuş ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atmıştır. Çanakkale, küllerinden doğan bir milletin birlik ve beraberlik ruhunun abideleştiği şanlı zaferler diyarıdır. Çanakkale ruhu, yokluk ve zorluklar karşısında asla yılmamak, bağımsızlık, adalet ve merhametten vazgeçmemektir. Çanakkale ruhunu canlı tutmak, vatanımıza, hürriyetimize ve bizi biz yapan mukaddes değerlere sarsılmaz bağlılığımızı korumaktır" ifadelerine yer verdi. Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: "Değerli katılımcılar, geçmişte bu topraklarda verilen istiklal mücadelesi anlaşılmadan, ülkemizin bugün verdiği istikbal mücadelesi de tam olarak kavranamaz. Özellikle gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızın Çanakkale’yi ziyaret etmelerini, bu tarihi mekânları yerinde görerek o ruhu hissetmelerini çok kıymetli görüyoruz. Burada milletimizin ilham ve istikamet kaynağını bulacaksınız. Çanakkale, birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimizde aşamayacağız engel olmadığını gösteren bir kılavuzdur. Milli birlik karşısında emperyalist güçlerin ’tek dişi kalmış canavar’ olarak planlarının bozulduğu er meydanıdır. Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Millî Mücadele’de ve Sakarya’da sergilenen mücadele ruhu, Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan terörle mücadele operasyonlarına, 15 Temmuz’da gösterilen direnişten günümüze kadar aynı kararlılıkla yaşatılmış; şehit ve gazilerimizin kahramanlıkları tarihe altın harflerle yazılmıştır. Milletimizin değerlerine kasteden vesayet odaklarına, milli iradeyi yok sayan darbecilere ve sınırlarımıza terör örgütleriyle dayanan güçlere karşı mücadelemizi yine aynı şuurla sürdürdük. Savunma sanayiinde kendi imkânlarımızla imal edebileceğimiz hiçbir ürünü dışarıdan satın almamak ve yerlilik-millilik oranlarımızı daima yükseğe taşımak idealizmimizin gerisinde de Çanakkale ruhundan aldığımız ilham vardır. Şehitlerimizin ruhları şad, mekânları cennet olsun. Rabbim ülkemizin birliğini, beraberliğini, bütünlüğünü daim etsin.” Konuşmaların ardından Kur’an-ı Kerim okundu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından şehitler için dualar edildi. Şehitlik Defteri imzalandıktan sonra da temsili şehit mezarlıklarına karanfil bırakıldı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurları Çanakkale Boğazı’nda geçit töreni gerçekleştirdi. Türk Yıldızları’nın Şehitler Abidesi ve Çanakkale Boğazı’ndaki gösteri uçuşu ise hava muhalefeti nedeniyle iptal edildi.