9317,24%-0,84
37,96% 0,31
43,24% 0,21
4074,09% 0,30
6621,05% 0,78
Türkiye’ye yüksek döviz girdisi sağlayan ve her dönemde dinamizmini koruyan yapı sektörü, yerli ve yabancı tüm paydaşları ile bölgenin en güçlü iş birliği platformu Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, ikinci gününde de gündemi belirleyen etkinlikleri ile sektöre yön vermeyi sürdürdü. “Mimarlığın Yeni Matriksi” temasıyla veri ve algoritmaların gelenekselin yerine geçişi, yapay zekanın yükselişi, parametrik modellemenin sundukları, inovatif malzemeler ve uygulamalar tartışıldı. Türkiye yapı sektörünün nabzını tutan ve önemli buluşma noktalarından biri olan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, bu yıl 47. kez TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenleniyor. Yapı malzemeleri ve teknolojileri alanında 47 bin ziyaretçiye ev sahipliği yapması beklenen fuar, sektör profesyonellerini ağırlamaya devam ediyor. Sektördeki önemli kurum ve kuruluşların iş birliğinde, inşaat sektörüne yön veren son gelişmeleri gündeme taşırken, her yıl düzenlediği “VIP Alım Heyeti Programı” ile bu yıl 100 ülkeden 400 davetli satın almacıya ev sahipliği yapıyor. Dört gün sürecek fuarın ilk gününde, mimarlık ve tasarım disiplinlerinin ekolojik ve sosyal etkileriyle bütüncül olarak düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Avcı Architects Kurucusu Mimar Selçuk Avcı, ‘’Mimarlar ve tasarımcılar olarak, gelecek senaryosunda üzerimize düşen rolü iyi anlamamız gerektiğini düşünüyorum. Karar süreçlerinin başında yer alan bizler, başkalarının düşüncelerini ve davranışlarını etkileme fırsatına sahip bir noktada duruyoruz. Sahip olduğumuz bu eşsiz rol, insan ile doğa arasındaki ilişkinin geleceğini belirlemek üzerine kurulu. Bu, muazzam bir sorumluluk taşıdığımız anlamına geliyor.’’ açıklamasında bulunurken ATTEC Kurucu ve Direktörü, Yapısal Tasarım Mühendisi Ahmet Topbaş, “Her proje, bir küçük inovasyon için fırsattır.’’ vurgusuna dikkat çekti. Fuarın ikinci günü 17 Nisan’da ise “Mimarlığın Yeni Matriksi” teması ile tasarımın evrimi, teknoloji ile ilgili yenilikler ele alındı. Geleneksel tasarımın anlayışının yerini veri ve algoritmaların alması, yapay zeka destekli tasarımın yaratıcılığı nasıl dönüştürdüğü, parametrik modellemenin sunduğu esneklik ve verimlilik, 3D baskının inşa süreçlerine etkisi, sektördeki ileri düzey çözümler ve mimarlığın yeni kodları tartışıldı. İkinci günün ilk oturumu, “Kodlarla Çizmek: Parametrik Modelleme ve Hesaplamalı Tasarımın Geleceği” konusuyla Parametic Architecture Kurucusu Hamid Hassanzadeh moderasyonunda, ‘’Yapay zeka, mimarlığın geleceğini yalnızca bir tasarım aracı olarak değil, yeni bir mimari ifade biçimi olarak da dönüştürüyor.’’ sözleriyle başladı ve gerçekleştirilen panelde, UNStudio Tasarım Direktör Yardımcısı & Dijital İnovasyonlar Eş Lideri Harlen Miller, Architectural Association Yeni Teknolojiler ve Tasarım Lisansüstü Prog. Eş Dir. Elif Erdine, MAA-MELIKE ALTINISIK ARCHITECTS’in Kurucu Mimarı Melike Altınışık dijital tasarım araçları, yeni nesil yazılım çözümleri ve hesaplamalı tasarımın geleceğini ele aldı. İlk panelde teknolojinin hızlı gelişimini vurgulayan MAA-MELIKE ALTINISIK ARCHITECTS’in Kurucu Mimarı Melike Altınışık, ‘’Teknolojinin bu kadar hızlı ilerlemesi gerçekten heyecan verici. Artık yapay zeka ve robotik çözümler, sadece büyük endüstrilerin değil, günlük hayatımızın da bir parçası haline geldi. Eskiden lüks gibi görünen bu teknolojiler, şimdi daha erişilebilir ve hayatı kolaylaştıran birer yardımcıya dönüştü. İnşaat sektöründe de bu dönüşümü görmek mümkün. Akıllı şehirler ve sürdürülebilir tasarımlar, artık yapay zeka ve robotik sistemlerle daha verimli hale geliyor.” dedi. Nagami Design Kurucu Ortağı & CEO’su Manuel Jiménez García ve ICE Endüstriyel Hizmetler Araştırmacı & Mimar Jiri Uran Vitek’in konuşmacılığını üstlendiği “Dijital Üretim Çağı: 3D Baskı, Robotik ve Yeni Yapı Teknolojileri” isimli günün ikinci panelinde Nagami Design Kurucu Ortağı & CEO, Manuel Jiménez García, ‘’2050 yılına kadar kişi başına 2000 kg plastik düşecek olması, sürdürülebilir çözümleri acil bir ihtiyaç haline getiriyor. Bu noktada devreye giren 3D baskı teknolojisi, endüstriyel dönüşümün öncüsü olarak karşımıza çıkıyor. Geleneksel üretim süreçlerinde mümkün olmayan şeyler artık teknoloji sayesinde erişilebilir hale geldi. Kişiselleştirilmiş tasarımlardan karmaşık prototiplere kadar her şey, daha hızlı ve verimli üretilebiliyor.’’ şeklinde değerlendirmelerde bulundu ve ‘’3D baskı sayesinde artık sadece tasarım değil, malzemenin geleceği ve teknolojinin potansiyeli de düşünülüyor. Bu sayede tüketim alışkanlıklarımız kökten değişirken, üretimde yeni bir çağ başlıyor.’’ diyerek sözlerine devam etti.