10167,26%1,69
40,02% -0,01
46,92% -0,10
4260,76% 0,25
6818,65% 0,10
Anahtar Parti Lideri Yavuz Ağıralioğlu, Savunma Sanayinde çalışan işçilerin sorunlarına dikkat çekerek, “Memlekette her şeyi bulmaya kaynak bulup, bunca derdin arasında, etrafımız ateş çemberiyken sizleri ihmal ediyor olmalarını asla kabul etmiyoruz” dedi. Ağıralioğlu, hükümete de eleştirilerde bulunarak, “Memlekete, cebinizden bize bakıyormuş gibi konuşmayacaksınız. Sanki ceplerinden veriyorlar bize! Bir de tasarruf etmek sizin zamanınızda akıllarına geliyor. Makamda, mevkide akıllarına gelmiyor. Uçakta, yatta, katta akıllarına gelmiyor. Emeğin, alın terinin hakkını istediniz mi, diyorlar ki ‘kaynak yok.’ Her tarafa nereden buluyorsanız emeği, alın terini onları da orada bulacaksınız. Bunlar enflasyonu dar gelirlinin üzerinden düzeltmeye çalışıyor. Enflasyonla mücadelenizi geçinemeyenler üzerinden yapmayın, geçinenler üzerinden yapın. Yatı katı olanlar üzerinden yapın. Enflasyonla mücadele en dezavantajlı grupların omuzlarına bırakılmaz” diye konuştu. Harb-İş Sendikası, savunma sanayiinde çalışan işçilerin özlük haklarına dikkat çekmek için 17 gündür hak arayışını sürdürüyor. Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu da, Harb-İş Sendikası Ankara Şube Başkanı Aydın Uçar ile farkındalık yaratmak için Yüksel Caddesi’nde basın toplantısı düzenledi. Ağıralioğlu, konuşmasında özetle şunları söyledi: YETİŞTİRECEK EVLAT BULAMAZLAR! "Memlekette her şeyi bulmaya kaynak bulup, bunca derdin arasında, etrafımız ateş çemberiyken sizleri ihmal ediyor olmalarını asla kabul etmiyoruz. Bu yüksek enflasyonla, yüksek faizle yaşam standartlarını bozduğunuz bu memleketin meslek sahibi yapamadığınız evlatlarınızın, meslek sahibi yapsanız bile verdiğiniz maaşla yaşanamayacağını bildiği için yaşamı sevincini kaybetmiş, kolay yoldan zengin olma hevesine, kimisi madde bağımlılığı pençesine düşmüş, kimisi bahis tezgahlarında hayallerine imkan aramayı tercih etmiş evlatlarınıza şimdi zam taleplerini, hak taleplerini yaşayamıyoruz çığlıklarını duymadığınız insanların yerine diyelim ki vermediniz. Diyelim ki bu insanların yaşama sevincine yaşama iradelerine hak ettikleri, alın terine mukabele etmediniz, onları da bıraktılar. Bu bırakan evlatların yerine, yetiştirecek evlat bulamazlar. Hiç
kimseyi bu kollarda meslek sahibi yapamazlar, kimse gelmez. Bu insanlarınızı kaybederseniz bunların yerine yenisini yetiştirip koyamazsınız. AK PARTİ GRUBUNA SESLENDİM Ben AK Parti grubuna daha önce seslenmiştim. Demiştim ki; size hak diye bağıranlar var. Yaşanıyor memlekette diyorsanız verdiğiniz maaşlarla 1 ay yaşayın görelim. Eğer derlerse ki yaşanıyor, siyaseti bırakacağım. 34 bin TL maaşı alsınlar. Ev tutsunlar, çocuk okutsunlar. Eğer derlerse ki oluyor oluyor, yaşanıyor göreceğiz. Bu memleketin şirazesi kaydı. Ben artık şuraya geldim, bağırıyoruz, duymuyorlar. İstiyoruz, vermiyorlar. Kendimiz alın terimizde hakkımızı bize verin diye yaptığımız her organizasyona kötülük edecek şekilde davranıyorlar. Bu memleket doğru yönetilseydi bulduğunun 10 katını bulurdu. Memleket doğru yönetilseydi 85 milyona değil 850 milyona yeterdi. Yanlış yönetilince siyasetin etrafında öbek öbek toplanmış 85 bin kişiye yetemez hale geldi. Biz memleketimiz geri alacağız. Biz imkanlarımızı geri alacağız. Biz bu memlekette karşılıksız tebessümlerimizi geri alacağız. Yaşama sevincimizi geri alacağız. Alın terimizin hakkını söke söke alacağız. CEBİNİZDEN BİZE BAKIYORMUŞ GİBİ KONUŞMAYACAKSINIZ! Başkanımın bu söylediği sözler şöyle kıymetlidir; ‘bizi görmeyeli biz de görmeyiz. Bizimle beraber olan biz de ben onlarla beraber olacağız.’ Bu siyasetçiler oydan çok korkarlar. Bu millet eğer; ‘bize söz verdiniz, verdiğiniz sözü tutmadınız. Biz sizden emanetimizi geri alıyoruz’ deseydi bu memlekette böyle olmazdı. Siyasetçiyi ne şımartıyoruz biliyor musunuz? ‘Ne yaparsak yapalım bize yine oy veriyorlar’şımartır siyasetçiyi. ‘Zam versek de vermesek de, duysak da duymasak da, görsek de görmesek de devamlı bizi seçiyorlar’ duygusu siyaseti böyle yapıyor. Kim sizi duymuyorsa kim hakkınızı vermiyorsa münasebetinizi bu seviyeye çekeceksiniz. Gördün mü, görmedin mi? Alırım kardeşim emanetimi denmesi lazım. UÇAKTA, YATTA, KATTA AKILLARINA GELMİYOR! Memlekete, cebinizden bize bakıyormuş gibi konuşmayacaksınız. Sanki ceplerinden veriyorlar bize, bir de tasarruf etmek sizin zamanınızda akıllarına geliyor. Makamda mevkide akıllarına gelmiyor. Uçakta, yatta, katta akıllarına gelmiyor. Emeğin, alın terinin hakkını istediniz mi, diyorlar ki ‘kaynak yok.’ Her tarafa nereden buluyorsanız emeği, alın terini onları da orada bulacaksınız. Türkiye gibi artık pahalı bir coğrafyada sizin varlığınız devlet, millet varlığına teminattır, senettir. O yüzden size verilen devlete verilendir. Size verilen memleketin yaşama iradesine verilendir. Size sağlanan memleketin güçlü yarınları için muhafaza ede duygusuyla belirlendi. Dolayısıyla ben bununla ilgili duyururum. Şimdi anlaşılıyor ki; uzun zamandır eylemdesiniz, sizi bir şeye razı etmeye çalışacaklar. Bir şey yapacaklar ama biz bu mevzudaki mağduriyeti unutmayalım. Bunu bir milli perspektifi oturtalım. Bu milli bir mesele gibi algılansın böyle bilinsin, siyaseti kırmızı çizgisi haline getirelim. Yani sizin varlığınız 20 bin kişisiniz. Bu 20 bin kişiyi stratejik bir mevziye, stratejik bir mevzuya birleştirelim. Milli güvenlik konseptimizin üstüne oturtalım. Her milli güvenlik meselemizi konuştuğumuzda sizi de konuşalım. Devletin
milletin varlığı dediğimizde her cümleye sizi de ekleyelim.Anahtar Partiyi, Türkiye'de hak diyen herkesin yanına hizalayacağız. Yani bir yerde Anahtar Parti görülünce orada milletin, memleketin, devletin, çocuklarımızın, geleceğimizin mutlaka hakkı namına emek ediliyordur. Bunlar bir yerdelerse alın teri dökenlerin yanında duruyorlardır gibi bir duyguyla siyaset yapacağız. BORCUMUZ VAR SİYASETÇİLER, DERDİMİZ VAR SİYASETÇİLER! Şunu unutmayın… Bu memleket bu hale sizin yüzünüzden gelmedi, bizim yüzümüzden geldi. Bu memlekette sorun diye kızdığınız, dert diye gördüğünüz ne varsa hepsini siyasetçiler yaptı. Şimdi neye kızıyorsanız, neyden bunalıyorsanız, hepsinin sebebi siyasetçilerdir. Yani enflasyonun, faizin sebebi siyasetçilerdir. Hakkınızı alamıyorsunuz, hak ettiğiniz şartlarda yaşayamıyorsunuz sebebi siyasetçilerdir. Borcumuz var siyasetçiler, derdimiz var siyasetçiler. Bütün bu fakirliğimizin sebebi siyasetçiler. Adalet gecikiyor, sebebi siyasetçiler. Utanmasam şöyle söyleyeceğim; ‘siyasetçiler olmasa memleket abat olacak.’ Bırakın memleketi, bizim bir derdimiz yok. Memleketin derdi sizsiniz yani. MEMLEKET NASIL YÖNETİLİR GÖSTERECEĞİZ Allah ömürlerini uzun etsin, hükümete söylüyorum. Devlet Bey ve Tayyip Bey'e söylüyorum. Memleket nasıl yönetilir göstereceğiz onlara. Bu hazineler nasıl dolar göstereceğiz. Şimdi simit hesabı yapsınlar. 2002 de simit hesabı yapıyordu Cumhurbaşkanı. Yapsın şimdi simit hesabın tutturuyorsa ben siyaseti bırakacağım. Bıraksınlar bu işleri. TÜİK TAYYİP BEY’İ ÜZMEME KURUMUNA DÖNMÜŞ Enflasyon hesaplama tekniklerini değiştirmişler. Zammı cebimizden böyle çekmeye karar vermişler. Ne güzel dünya. TÜİK Tayyip Bey’i üzmeme kurumuna dönmüş. TÜİK’in adını değiştirdim ben. Hesaplarken doğru hesaplayacaksınız. Birkaç sefer, ‘bu enflasyon siyasi tırnakçılıktır’ dedim. Yani çaktırmadan vatandaşın cebinden para almaktır verirsin zammı 3 ay sonra geri alırsın. Enflasyon, maharetsiz hükümetler için çok olağanüstü bir avantajdır. ENFLASYONLA MÜCADELENİZİ GEÇİNEMEYENLER ÜZERİNDEN YAPMAYIN! Yani bunlar enflasyonu dar gelirlinin üzerinden düzeltmeye çalışıyor. Enflasyonla mücadelenizi geçinemeyenler üzerinden yapmayın, geçinenler üzerinden yapın. Yatı katı olanlar üzerinden yapın. Enflasyonla mücadele en dezavantajlı grupların omuzlarına bırakılmaz. O yüzden bu şu demektir; duymuyoruz, görmüyoruz, umursamıyoruz. Sayınızı yeterli görmüyorlardır. Sayınızı seçim değiştirecek kadar çok olsaydı verirlerdi. Biz bundan çok daha iyisi olur, kadrosuyuz. Düzeltmek zorundayız, yoksa devamlı eylem yaptıracaklar bize. Bu sene eylem, seneye eylem… Bence şöyle bir eylem yapacağız. Biz size bu memleketin ne kadar büyük memleket olduğunu göstereceğiz eylemi yapacağız.”
Harb-İş Sendikası Ankara Şube Başkanı Aydın Uçar ise Millî Savunma Bakanlığına bağlı deniz hava ve kara araçlarının bakım onarımı ile ilgili detaylı sunum yaptı. Uçar, "Bizi görmeyenleri bizde görmeyeceğiz. Yanımızda olanları da unutmayacağız" açıklamasında bulundu.