Anahtar Parti Lideri Yavuz Ağıralioğlu, “Kendinizin bu 23 yıl içerisinde geçirdiğiniz bir soruşturma yokken rakiplerinize yolsuzluk isnadıyla yaptığınız şeyler yargıyı siyasallaştırmak gibi algılanır. Bu algı, devleti haleldar eder” dedi. Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ağıralioğlu, açıklamasında özetle şunları söyledi: “Memlekette huzursuzluğumuza sebep olan şeyin doğru anlaşılmasını istiyoruz. Hiç kimse, hükümete yolsuzluklarla mücadele etmesin, yolsuzluklara müsaade etsin, müsamaha göstersin, yolsuzluklara hesap sormasın falan gibi bir hissiyatla bu olana bitene kızmıyor. Bu olana bitene, milletin itiraz etmesine sebep olan şey hükümetin kendisi mevzu olunca istisna olma hevesi, rakipleri mevzu olunca onları cezalandırma şehvetidir. Bu arzu devleti aşındırdığı gibi devleti kendi hissiyatının kendi partisinin siyasi gücü zannetme hevesinin, millette sebep olduğu ağır travma, yargının siyasallaştığı, yargının itimat edilecek bir limanı olmadığı duygusu, yargının iktidarın sopası olduğu korkusudur. Bu iklim içerisinde yaptığınız her şey böyle algılanıyorsa, yapıp ettiklerinize bakacaksınız. Yapıp ettiklerinizin millet vicdanında daha itibarlı, saygın hale getirecek tek şey sizin ahlaki üstünlüğünüzdür. Kendiniz mevzu olunca, istisna olmazsanız millet size niçin rakiplerinize böyle yapıyorsunuz demez. Kendi mevzunuz, kendi belediyeleriniz olunca onlara da rakiplerinize yaptığının aynısını yaparsanız, hiç kimse size niçin böyle yapıyorsunuz demez. Ama 23 yıllık pratiğinizde, memleketin bütün endeksleri bozulduğu halde yolsuzluk endeksinde hatırı sayılır bir mevzimiz olduğu halde yoksulluk endeksinde, sefalet endeksinde yerimize sebep olacak bir sürü denetimsizliğin öznesi olduğunuz halde kendinizin bu 23 yıl içerisinde geçirdiğiniz bir soruşturma yokken rakiplerinize yolsuzluk isnadıyla yaptığınız şeyler yargıyı siyasallaştırmak gibi algılanır. Bu algı, devleti haleldar eder. Bu algı, siyasete itimadı yıkar. Bu algı, Türk siyasetinin itibarına suikast olur. Bu şartlarda siyaset itibarlı bir iş olmayınca, memleket kriminal bir siyasal alana yuvarlanır. Sebep olduğunuz şey tam olarak budur. O yüzden aklınızı başınıza alırsanız, devletinizi devlet gibi yönetirseniz, adalete müdahale etmezseniz, siyasi mücadeleyi, rekabeti ilkeyle, ölçüyle yaparsanız memlekette huzurun, demokrasinin teminatı olursunuz.”