Assos’un saklı cenneti Çamkalabak Ormanı ve Tuzla Çayı’nı 117 futbol sahası büyüklüğünde taş ocağı yapılıyor. Ağaç kesimini durdurmak ve projeyi iptal ettirmek için bölge sakinlerinin başlattığı kampanya bir haftada 9000 imzayı aştı. 16 Kasım 2024, Çanakkale, Ayvacık Çamkalabak, Assos’a sadece 15,7 km mesafede bir köy. Bölge sakinlerinin, Çevre Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir (ÇED) kararı ile 2032 yılına kadar geçerli olmak üzere ruhsat verilen 117 futbol sahası büyüklüğündeki alanda taş ocağı açılmasına itiraz etmek ve seslerini duyurmak için Change.org platformunda başlattığı kampanya için bir haftada 9346 imza toplandı. Kampanyada, taş ocağı işletmesinin proje alanı içinde, bölgede nadir olan bakir çam ormanı ve vadi bulunduğunu, vadinin Tuzla Çayı kenarına yaklaştığını da vurguluyor. Tuzla Çayı, Kuzey Ege’nin biyoçeşitliliği ve tarımı için önemli bir akarsuyu olma özelliği taşıyor. Bölge sakinleri taş ocağına dur demek için dün ağaç kesiminin başladığı Çamkalabak Köyü Kaşkaya ve Çamiçi Mahalleleri kabristanında bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada taş ocağı projesini durdurmak için bir dava açtıklarını ve mücadeleye devam edeceklerini belirttiler. Bölgeyi Bekleyen Tehlikeler Taş ocağı projesine devam edilmesi durumunda bölgeyi bekleyen tehlikeler şu şekilde sıralanıyor: Assos bölgesinin nadide bakir ormanı yok olur. Ormanın içinden geçip Tuzla Çayı'na dökülen çok sayıda dere yok olur! Bölgede ormana bağlı yapılan küçük baş hayvancılık ve arıcılık biter! Tuzla Çayı kirlenir, akarsu yatağı bozulur, biyoçeşitlilik azalır! Tuzla Çayı'na bağlı Tuzla Ovası'ndaki tarımın verimi önemli ölçüde düşer! Bu bölgedeki köylerde yaşayan insanların sağlıkları bozulur! Çamiçi Mahallesi yaşanmaz hale gelir ve terkedilir! Bölgedeki her tür turizm faaliyeti son bulur! Bölgedeki zeytinliklerde verim düşer! Bölgenin doğal ve arkeolojik sit alanı potansiyeli yok olur! Assos Çamkalabak Köyü Ormanını ve Tuzla Çayı’nı Koruma Platformu, taş ocağının faaliyete geçmesiyle orman kesimlerinin başladığını ve coğrafyanın geri döndürülemez şekilde tahrip edildiğini belirterek, halkı ve yetkilileri harekete geçmeye çağırıyor. Doğanın, köylerin ve yerel toplulukların korunması adına kampanyaya destek verenler, imza sayısını artırarak yetkililere güçlü bir mesaj vermeyi hedefliyor.
