10640,86%0,61
42,24% 0,05
49,00% 0,12
5694,92% 1,59
9299,55% -0,01
Aydın Doğan Vakfı, Kız Çocuklarının Liderliğini Güçlendiren Bir Konferansla Dünya Kız Çocukları Günü’nü Karşıladı Aydın Doğan Vakfı tarafından gerçekleştirilen Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı’nda “Kız Çocuklarının Liderliği ve Gönüllülüğün Gücü” teması ele alındı. Aydın Doğan Vakfı Yönetimi Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın yanı sıra Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Temsilcisi Paolo Marchi, BM Kadın Birimi (UN Women) Türkiye Ülke Direktörü Maryse Guimond ve BM Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye Temsilcisi Mariam A. Khan’ın konuşmacı olarak yer aldığı konferansta, kız çocuklarının gönüllülük yoluyla toplumsal dönüşümün öncüsü olabileceği vurgulandı. Etkinlik boyunca, kız çocuklarının yalnızca destek alan değil, aynı zamanda toplumsal fayda yaratan liderler olarak görünürlük kazanmalarının hedeflendiği belirtildi. Aydın Doğan Vakfı, bu yıl da Dünya Kız Çocukları Günü’nü anlamlı bir konferansla kutladı. İlki 2015 yılında gerçekleştirilen konferans serisinin bu yılki ana teması, “Kız Çocuklarının Liderliği ve Gönüllülüğün Gücü” olarak belirlendi. Aydın Doğan Güzel Sanatlar Lisesi’nde düzenlenen konferans, gençleri, kadınları, karar alıcıları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve rol modelleri bir araya getirdi. Açılış Genç kadınlar ve sivil toplum kuruluşlarının ihtiyaçlarını tespit etmek amacıyla gerçekleştirilen 2024 yılındaki ihtiyaç analizi sonuçlarından faydalanılarak hayata geçirilen konferans, Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın açılış konuşmasıyla başladı. Yalçındağ konuşmasında, kız çocuklarının hayallerini, potansiyellerini ve toplumsal dönüşümdeki öncü rollerini merkeze alarak, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin dünyada hâlen sürdüğünü vurguladı. Gönüllülüğün toplumsal kalkınma için vazgeçilmez ve stratejik bir unsur olduğunun altını çizen Yalçındağ, kız çocuklarının yalnızca destek alan değil, toplumsal fayda yaratan liderler olarak görünür olmaları gerektiğini ifade etti. Birleşmiş Milletler verilerine göre dünyada yaklaşık 1 milyar gönüllü bulunduğunu ve gönüllü faaliyetlerin yaklaşık %57’sinin kadınlar tarafından yürütüldüğünü hatırlatan Yalçındağ, gönüllülüğün kadınlar ve kız çocukları için beceri geliştirme, sosyal ağları genişletme ve karar alma süreçlerine daha aktif katılım fırsatı sunduğunu belirtti. Aydın Doğan Vakfı’nın 2005’te başlatılan “Baba Beni Okula Gönder” seferberliğinden bugünkü “Güçlü Kızlar Güçlü Yarınlar” projesine uzanan çizgide, kız çocuklarının kendine güvenen, bağımsız ve kendi kararlarını verebilen bireyler olması hedefini kararlılıkla sürdürdüğünü vurgulayan Yalçındağ, toplumsal dönüşümün bireysel çabalarla başladığını ancak kalıcı hale gelmesinin birlikte mümkün olduğunu belirterek, herkesin kız çocuklarının liderlik yolculuğuna destek vermeye ve gönüllülüğün gücünü birlikte büyütmeye davet edildiğini ifade etti. Konferans programı, açılış konuşmasının ardından zengin bir içeriğe sahne olurken, gün boyunca süren oturumlarda; “Kız Çocuklarının Liderliği ve Gönüllülüğün Gücü” teması altında çeşitli başlıklar ele alındı. Açılış Oturumu Açılış Oturumu’nda Aydın Doğan Vakfı Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, UNICEF Türkiye Temsilcisi Paolo Marchi, UN Women Türkiye Ülke Direktörü Maryse Guimond ve UNFPA Türkiye Temsilcisi Mariam A. Khan konuşmalarıyla yer aldı. Açılış konuşmalarında, kız çocuklarının haklarına erişimi, liderlik yolculuğunda gönüllülüğün dönüştürücü etkisi ve çok paydaşlı iş birliklerinin önemi vurgulandı. Arzuhan Doğan Yalçındağ, açılış oturumunda gerçekleştirdiği konuşmasında gönüllülüğün toplumsal kalkınmadaki kritik rolünün ve kız çocuklarının yalnızca destek alan değil, toplumsal fayda yaratan liderler olarak görünür olmaları gerektiğinin altını çizerken, “Gönüllülük, dayanışmayı, kapsayıcılığı ve eşitliği güçlendiren bir yol. Aydın Doğan Vakfı olarak kız çocuklarının ve genç kadınların bu yolculukta sadece fayda sağlanan değil, fayda yaratan liderler olarak öne çıkmalarını istiyoruz. Gerçek kalkınma, kız çocuklarının toplumsal hayata liderlik edebildikleri bir toplumda mümkün. Hep birlikte, onların potansiyellerini gerçeğe dönüştürmek için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi. UNFPA Türkiye Temsilcisi Mariam A. Khan ise oturumda yaptığı konuşmasında "UNFPA olarak inanıyoruz ki, kız çocukları eğitim gördüklerinde ve kendi sağlıkları, hakları ve gelecekleri hakkında karar verebildiklerinde, güçlü liderler olmalarını sağlayacak özgüven ve dirence sahip olurlar. Nüfusunun yüzde 15’i gençlerden oluşan Türkiye’de, kız çocuklarına yapılan yatırım aslında ortak geleceğimize yapılan yatırımdır. Onları her türlü şiddet ve ayrımcılıktan koruyarak ve okulda kalmalarını sağlayarak, kız çocuklarının kendi potansiyellerine ulaşmalarını destekleyebiliriz. Kendi yolunu seçebilen her kız çocuğu yalnızca kendi hayatını dönüştürmekle kalmaz, aynı zamanda ailesinde, toplumunda ve tüm ülkede değişimin öncüsü olur; sosyal ve ekonomik kalkınmaya katkı sunar ve demografik dayanıklılığı güçlendirir.” dedi. Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun 30 yıl önce, kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesi için tarihi bir vizyon ortaya koyduğunu belirten UN Women Türkiye Ülke Direktörü Maryse Guimond ise “Bugün, kız çocuklarının yalnızca yarının liderleri değil bugünün liderleri olduklarını bir kez daha vurguluyoruz. Seslerini yükselterek, haklarını koruyup geliştirerek ve onların fırsatlarına yatırım yaparak, her bir kız çocuğunun daha eşit, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir dünya şekillendirme potansiyelini açığa çıkarabiliriz. Tüm kamu kurumlarını, özel sektörü, sivil toplum kuruluşlarını ve çok taraflı kuruluşları, kız çocuklarının bugünü ve yarını için cesurca yatırım yapmaya çağırıyoruz.” şeklinde konuştu UNICEF Türkiye Temsilcisi Paolo Marchi ise açılış oturumunda yaptığı konuşmada kız çocuklarının sadece geleceğimiz değil, aynı zamanda bugünümüz olduğunu vurgulayarak “Kız çocukları liderlik ettiğinde değişimi ateşler, engelleri yıkar ve toplulukları güçlendirirler. Tam da bu yüzden UNICEF, kız çocuklarının liderliğine yatırım yapıyor. Çünkü bir kız çocuğunu güçlendirmek, pek çok kişinin ve toplulukların gelişmesine katkı sağlar.” dedi.