10484,39%2,70
41,92% 0,07
48,83% -0,09
5860,15% 2,33
9858,16% 0,77
AYM Başkanı Kadir Özkaya, Diyarbakır’da düzenlenen bölge toplantısında bireysel başvuru sistemine dair dikkat çeken veriler paylaştı. 2012 yılından bugüne kadar toplam 702 binin üzerindeki başvurudan 81 bin 841'ı için ihlal kararı verildiğini söyleyen Özkaya, başvuruların yaklaşık yüzde 76’sının kabul edilemezlik nedeniyle reddedildiğini belirtti. Hukuk sisteminin önemine de değinen Özkaya, “Adaletin zedelendiği yerde toplumsal barışın, güvenin ve refahın da yara alacağı açıktır” dedi.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Kadir Özkaya, Diyarbakır’da gerçekleştirilen “İdari Yargıda Bireysel Başvuru İhlal Kararları ve İhlalin Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması Bölge Toplantısı”nda konuştu. Bireysel başvuru sisteminin işleyişi ve istatistikleri hakkında bilgi veren Özkaya, yüksek yargı kurumları arasındaki ilişkilere de değindi.
700 BİNDEN FAZLA BAŞVURUNUN YÜZDE 76'SI KABUL EDİLMEDİ' Bireysel başvuru hakkının 23 Eylül 2012'den bu yana kullanıldığını hatırlatan Özkaya, şu verileri paylaştı: “Bireysel başvuru sistemi kapsamında Mahkememize 702 bin 53 başvuru yapılmıştır. Bunların 600 bin 14’ü karara bağlanmıştır. 600 bin 14 kararın önemli bir kısmını, 531 bin 134'ünü kabul edilebilirlik kriterlerinden birini veya birkaçını taşımaması nedeniyle başvurular hakkında verilen kabul edilemezlik kararları oluşturmaktadır. Bugüne kadar Mahkememiz tarafından toplam 81 bin 841 ihlal kararı verilmiştir. Bunların 56 bin 443'ü makul sürede yargılanma hakkına ilişkindir ve başvuruculara bir miktar manevi tazminat verilmesi ile sonuçlanan ihlal kararlarıdır. Adil yargılanma hakkı, mülkiyet hakkı, ifade özgürlüğü gibi 19 değişik hak grubundan dosya bazlı verilmiş ihlal kararı sayısı 23 bin 914, hak bazlı verilen ihlal kararı sayısı ise 25 bin 398'dir. Mahkememiz kayıtlarına göre bu kararlardan bugün itibarıyla icra süreci henüz tamamlanmamış olanların sayısı 84'tür.”
TEMELİDİR' Konuşmasında yargının temel değerleri ve etik duruşuna da vurgu yapan Özkaya, hakim ve savcılara önemli mesajlar verdi: "Hakimlik kapasitemizi aklımız, bilgimiz, ahlakımız ve vicdanımız belirler... Hal böyle olunca kibir, enaniyet, çekememezlik ve buna benzer sebepler nedeniyle ya da hangi nedenle olursa olsun, asla adaletsiz davranmaya yönelmemeliyiz... Kimseyi, bilerek kıl kadar haksızlığa uğratmamalıyız... Her kararımız topluma güven ve istikrar sunmalıdır." “Unutmayalım ki adil, dürüst ve tarafsız karar verdiğimiz sürece hem kendimizi hem de toplumumuzu yüceltiriz. Sonuç olarak nara değil nura heves edelim. Unutmayalım ki nuru tercih edenin her işi ahsan olur, narı tercih edenin her işi hüsran olur.”
GAZZE'DEKİ İNSANİ KRİZE DİKKAT ÇEKTİ Konuşmasının sonunda Gazze’de yaşananlara da değinen Özkaya, uluslararası vicdana çağrıda bulundu: "Gazze'de gerçekleştirilen soykırımın vahametine değinmek istiyorum... Yaşananlara baktığımızda insan onuruna saygının, hukukun üstünlüğünün ve temel hakların korunmasının her zaman öncelik verilen ve uygulanan temel ilkeler olması gerektiği gözükmektedir... İnsanlık, tüm bu yaşananlara karşı ortak bir vicdanla hareket etmelidir." 'ADALETLİ OLMAK DEVLETİN ÖMRÜNÜ UZATIR' Toplantının sonunda adaletin birey ve devletler için yaşamsal önemini şu sözlerle vurguladı: “Bir insan, uzun ömürlü olmak isterse adaletli olsun. Bu durum, devletlerde de aynıdır. Adaletli olmak ömrü uzatır. Ve son söz olarak, hak ile hak olursa bir kişi, yanlış olmaz hiçbir işi, Hak, Mevla yaparsa bir gün teftişi, acep ne olur yanlış yapanın işi.”