“Bu Yalnızca Don Felaketi Değil, Tarım Politikalarının Çöküşüdür”
İYİ Parti Erzurum İl Başkanı Ensar Nuhoğlu ile Türkiye’yi Saran Tarımsal Krizi Konuştuk:
Soru 1: Sayın Nuhoğlu, geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Tarım Politikaları Başkanı Kadir Ulusoy’un kapsamlı bir basın açıklaması oldu. Don felaketinin boyutları ve çözüm önerileri kamuoyuyla paylaşıldı. Erzurum bu afetten doğrudan etkilenmedi, peki siz bu tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ensar Nuhoğlu: Evet, belki Erzurum’da bu yıl zirai donun doğrudan etkisini yaşamadık ama Türkiye’nin tarımı bir bütündür. Adana’daki kayıp, Ege’deki zarar yalnızca oranın çiftçisini değil; ülkenin gıda zincirini, üretim yapısını ve tüketici fiyatlarını da etkiler. Biz Erzurum’dan baktığımızda, bu tablonun sadece bir doğa olayı değil, yıllardır birikmiş tarım politikası eksikliklerinin sonucu olduğunu görüyoruz. Sayın Ulusoy’un açıklaması tam da bu noktada çok kıymetli: Sorunu sadece “don” olarak değil, sistemsel bir zafiyet olarak ele alıyor.
Soru 2: Basın açıklamasında rekolte kayıplarının %95’e kadar ulaştığı ve onlarca ilin etkilendiği ifade edildi. Saha çalışmalarıyla desteklenen bu açıklamayı Erzurum’dan nasıl okuyorsunuz?
Nuhoğlu: Bu açıklama bir alarm zili. Donun etkilediği iller arasında Erzurum olmasa da; biz bu durumu bir tarımsal uyarı fişeği olarak görüyoruz. Çünkü bu tür afetlerin artışı, iklim krizinin tarımı nasıl vurduğunun açık göstergesi. Bu yıl Ege’de yaşanan don, seneye Doğu Anadolu’da başka bir afetle karşımıza çıkabilir. Ayrıca don nedeniyle yaşanacak rekolte kayıpları Erzurumlu vatandaşın pazarda ödediği fiyatı doğrudan artıracaktır. Dolayısıyla mesele sadece yerel değil, millîdir. Tarım milli güvenlik meselesidir.
Soru 3: Peki İYİ Parti’nin önerdiği çözüm adımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Nuhoğlu: Son derece yerinde ve uygulanabilir öneriler. “Tarımsal Afet Bölgesi” ilanının yasal zemine kavuşturulması hayati. Bugün yaşanan don felaketidir, yarın dolu olur, kuraklık olur, sel olur. Devletin bu tür durumlara refleksi hızlı ve planlı olmalı. Borç ertelemesi, doğrudan gelir desteği, elektrik-sulama giderlerinin sübvanse edilmesi gibi öneriler çiftçiyi ayakta tutacak somut adımlardır. Sayın Ulusoy’un hazırladığı önerge ve kanun teklifi sadece bugünü değil, geleceği kurtarmaya yöneliktir.
Soru 4: Hükümete ya da Meclis’e bir çağrınız var mı?
Nuhoğlu: Çok net bir çağrımız var: Gelin, siyasi rekabeti bir kenara bırakalım. Bugün üreticinin yanında olmazsak, yarın soframızda ürün bulamayacağız. Biz Erzurum’dan tüm partilere sesleniyoruz: İYİ Parti'nin sunduğu öneriler siyasi değil, vicdanidir. Bu tekliflere kulak verin. Tarım biterse, memleket biter.
Soru 5: Erzurum’daki seçmenlere ve çiftçilere ne söylemek istersiniz?
Nuhoğlu: Bugün belki biz don felaketi yaşamadık ama bu sessiz kalmamız anlamına gelmez. Biz İYİ Parti olarak Türkiye'nin her karış toprağını, her üreticisini kendi bölgemiz gibi görüyoruz. Erzurumlu hemşerilerim şunu bilmeli ki; biz sadece Erzurum için değil, Türkiye’nin bereketli toprakları için mücadele ediyoruz. Tarımı, hayvancılığı, gıda güvenliğini korumak hepimizin görevi. Bugün konuşmazsak, yarın konuşacak üretici de ürün de kalmayacak.