9769,94%0,38
35,49% 0,02
36,38% 0,27
3046,28% 0,29
4886,35% 0,08
ÖZEL’DEN ERDOĞAN’A: BİR TÜRLÜ BİLEĞİNİ BÜKEMEDİĞİ, YENEMEDİĞİ, SİYASET HAYATINDA ONA HİÇ YENİLMEMİŞ OLAN EKREM İMAMOĞLU'NA DOĞRU GİDECEĞİNİ SANIYORSA, O İŞ O KADAR KOLAY DEĞİL
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ile Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, hukuksuz biçimde gözaltına alınan Rıza Akpolat’a, Beşiktaş Belediyesi önünden destek verdi. Beşiktaş Belediyesi’nin Levent’teki merkez binasının önündeki sokağı dolduran binlerce vatandaş, Özel ve İmamoğlu’nu sloganlarla karşıladı. ÖZEL: “KAPIYI KIRARCASINA ÇALDILAR” Akpolat’ın gözaltına alınış sürecini, Ankara’da yaptığı açıklamada olduğu gibi, kamuoyu ile paylaşan Özel, şunları söyledi: ““Bugün, bu ülkenin dertli insanlarının dertlerine derman olmak, sıkıntılarını dile getirmek, onlarla birlikte mücadele etmek için, biz, hepimiz uyanmaya hazırlanırken, öyle şafak vakti falan değil, güneşin doğmasına daha 3 saat varken, Beşiktaş Belediye Başkanımız, 31 Mart seçimlerinin rekortmenlerinden bir tanesi, Beşiktaş'ta yüzde 65 oy almış, geçen ay yaptırdığımız anket çalışmalarında, ilçesinde, yüzde 80’in üzerinde bir memnuniyetle hizmetleri karşılanan Rıza Akpolat'ın resmi konutuna, ikametgahına gittiler. Kapıyı kırarcasına çaldılar. Yaşlı anacığını uykudan uyandırdılar. Telaşla, korkuyla gitti, sordu. Dediler ki; ‘Aç, yoksa kırarız’ dediler. ‘Kırma evladım, dur’ dedi. Kapıyı açtı. Karşısında kanunsuz emirlerle talimatlandırılmış polisler. ‘Rıza nerede’ dediler. Annesi dedi ki, anneciği, ‘Babası hasta. Balıkesir'de. Oraya gitti. Arayalım, çağıralım gelir.’ ‘Biz buluruz’ dediler. Bu sefer Balıkesir'de hasta babasının evine gidilsin diye, talimat verdiler.”
“AMAÇ, İTİBAR SUİKASTI” “Rıza Akpolat, Beşiktaş'ın iki dönemdir belediye başkanıdır. Evi bellidir. Yeri bellidir. Yurdu bellidir. Telefonu 24 saat açıktır. Arasalar, elbette gelecek. Ne yapacak, gelmeyecek? Bilgi sorsalar verecek. Soruları yanıtlayacak. Ama amaç o değil. Amaç; sormak, öğrenmek değil. Amaç; Rıza Akpolat üzerinden, amaç Ahmet Özer üzerinden, namuslu, dürüst CHP belediyeciliğinin halkta gördüğü yüksek karşılıktan duyulan rahatsızlığın hazımsızlığı. Ve amaç, itibar suikastı. Orada Rıza Akpolat’ı, sabahleyin, uyuşturucu baronlarına yapmadıkları muameleyi yaparak, evini basarak almaya çalışanlar, öğleden sonra, doktor muayenesine giderken görüntüleri çekilsin diye, götürüleceği hastaneyi, gireceği kapıyı muhabirlere bildirenler ve dün akşam haberin ilk verildiği, sabaha karşı ilk veren televizyon, görüntüleri ilk yayan televizyon, o televizyonun sahibine bakın. O televizyonu ziyarete giden bir kamu görevlisi var mı bir bakın. O televizyonun sahibiyle, o savcının yolları ne zaman kesişmiş, bakın. Ve yapılmaya çalışanın bir adalet arayışı, bir sorgulama, bir soruşturma değil, Ankara'dan, devletin en tepesinden verilen talimatla, bir itibarsızlaştır olduğunu bütün Türkiye görsün, bütün Türkiye duysun.” “AYNI CELLADI MAHKEME MAHKEME GEZDİRDİLER” “Şunu ifade etmek istiyorum ki; benim ‘seyyar giyotin’ dediğim, bugüne kadar nerede bir muhalife bir haksızlık yapılacaksa, belediye başkan, milletvekili, sanatçı, akademisyen… Hepsinin başını vuracak başka bir cellat bulamadığı için, aynı celladı mahkeme mahkeme gezdirdiler, o seyyar giyotin, bu sabah da bu işe girişti. Haberleri ilk veren kanal, hep veren kanal, onun ağzından operasyonu yöneten kanalın, o savcıyla arasında nasıl bir kanal olduğunu biliyoruz, geçmişlerini biliyoruz. Eninde sonunda birlikte bunun hesabını verecekler, ant içiyoruz. Buradan değerli, Büyükşehir Belediye Başkanımız, Türkiye'deki bütün belediyelerin birlik başkanı Ekrem İmamoğlu ifade etti. Bir belediye başkanı, bir ihaleden sorumlu tutulup, sorgulanamaz. Kim imza attıysa, onun sorumluluğundadır. Kanuna açıkça yazıyor. Öyle olmasaydı, Tayyip Bey görev yaptığı sürede 50 kere gözaltına alınırdı, 25 beş kere tutuklanırdı. Eğer öyle olsa, yarın Türkiye'deki 1300 belediye başkanının 300 tanesinin mahkemede gitmesi lazım. Kimseye yapılmayan, kanunen yapılmaması gereken bu muamele, bir belediye başkanına yapılıyorsa, onda bir kusur olduğu için değil, onun partisi CHP olduğu için, onun oyu yüzde 65 olduğu için, 31 Mart'taki büyük zaferin sahiplerinden biri olduğu için, Tayyip Erdoğan'ın rüyalarını kaçırdığı için, uykularını kaçırdığı içindir.”
HANGİ AK PARTİ BELEDİYE BAŞKANINA BU MUAMELE YAPILDI?” “Bugün Ankara'da sordum, sözcülerinden tık yok. Hangi AK Parti belediye başkanına bu muamele yapıldı? AK Parti, FETÖ ya da yolsuzluk suçlamasıyla belediye başkanlarını istifaya davet etti. Bunların kimi güle oynaya, kimi ağlaya ağlaya, kimi koşa koşa, kimi direne direne, eninde sonunda istifa ettiler. Bir tanesi, bırakın hapse girmeyi, bırakın yargılanmayı, ifadeye çağrıldı mı? Hayır. İstifa ettiriyorsun, yolsuzluk iması ya da FETÖ iması yapıyorsun. ‘Etmezsen mecburen biz yetkimizi kullanırız’ deyip, böyle bir durumun olduğunu tescil ediyorsun. Ama AK Partili diye, alıp kenara ayırıyorsun. Bunların içinde Melih Gökçek bile var. Ama bir tane soru soran yok, yargılayan yok! İstanbul Büyükşehir, kendinden önceki dünya kadar yolsuzluğu, bütün belediyelerimiz ifade ettiler, ortaya koydular. Birini gelip de soran yok. Sorgulayan yok. Ama iş CHP’ye gelince, itibarsızlaştırmak için, Beşiktaş'tan başlayıp, adım adım ilerleyerek, hatta Ahmet Özer'den Esenyurt'tan başlayıp, Beşiktaş'la bağlayıp adım adım ilerleyerek, bir türlü bileğini bükemediği, yenemediği, siyaset hayatında ona hiç yenilmemiş olan Ekrem İmamoğlu'na doğru gideceğini sanıyorsa, o iş o kadar kolay değil. Ahmet Özer de Rıza Akpolat da Ekrem İmamoğlu da bu partinin öz evlatlarıdır. Onlara siyasi hesaplarla, onlardan siyaseten kazanamadığı için yargı oyunlarıyla, görevlendirdiği kişileri yargıyı alet ederek, araç ederek, bir savcıyı cellat ederek onlarla baş edebileceğini sanıyorsa, arkalarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisi var, arkalarında İstanbul var, arkalarında Türkiye var, Türkiye var.”
“BEŞİKTAŞ'IN İRADESİ, RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN KİBRİNDEN DE KABALIĞINDAN DA KENDİNDE HİSSETTİĞİ OLMAYAN GÜCÜNDEN DE BÜYÜKTÜR” “Buradan bütün Beşiktaşlılara sesleniyorum. Bugün burada bu yağmurun altında, bu soğukta sahip çıktığınız Rıza Akpolat değil, onun şahsında kendi iradenize sahip çıkıyorsunuz, demokrasiye sahip çıkıyorsunuz. Beşiktaş'ın iradesi, Recep Tayyip Erdoğan'ın kibrinden de kabalığından da kendinde hissettiği olmayan gücünden de büyüktür. Beşiktaş, asla bu kötülüğe teslim olmaz, İstanbul teslim olmaz, Türkiye teslim olmaz. Eninde sonunda iyilik kazanacak, sizin gibi iyi insanlar kazanacak, güzel insanlar kazanacak. Baskılardan yılmayan Beşiktaş'a, başkanına sahip çıkan Beşiktaş'a, kumpasları yenen İstanbul'a, başkanına, başkanlarına, Büyükşehir Belediye Başkanı’na sahip çıkan İstanbul'a selam olsun. Korkmuyoruz, eğilmeyeceğiz, yenilmeyeceğiz. Biz kazanacağız. İyilik kazan. Güzellik kazanacak. Korkaklar ve kötüler kaybedecek. Sizi seviyorum, size güveniyorum, size inanıyorum. Biz kazanacağız, biz kazanacağız, biz kazanacağız…”