• BIST 100

    9044,64%-7,81
  • DOLAR

    37,67% 0,05
  • EURO

    40,61% -0,46
  • GRAM ALTIN

    3673,19% -0,79
  • Ç. ALTIN

    5959,84% 0,14

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ahmed Şara ile geleceğimize yön verecek mühim kararlar aldık

Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara ve heyeti, tarihi bir kavşakta ülkemize çok kritik bir ziyarette bulundu.

POLİTİKA 5.02.2025 17:20:00 218 0
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ahmed Şara ile geleceğimize yön verecek mühim kararlar aldık

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi'ne katıldı.

Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, dış politikada usta bir satranç oyuncusu gibi yaptığı stratejik hamlelerle bölgede ve dünyada anahtar konuma gelmeye başladığını söyledi.

Tarihten, kültürden, kadım devlet geleneğinden tevarüs ettikleri zengin birikimle Türkiye'yi özlemini duyduğu güç ve ağırlığa kavuşturduklarının altını çizen Erdoğan,  "İşte dün önemli bir misafirimizi Ankara'mızda ağırladık. Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara ve heyeti, tarihi bir kavşakta ülkemize çok kritik bir ziyarette bulundu. Güvenlikten yeniden inşaya faaliyetlere, ticaretten ulaştırmaya, ekonomiden beşeri ilişkilere, birçok konuyu kendisiyle değerlendirdik. İki komşu ülke olarak geleceğimize yön verecek mühim kararlar aldık." dedi.

Bu akşam Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier'le Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geleceklerini ifade eden Erdoğan, "Yarın depremin ikinci yıldönümü vesilesiyle Adıyaman'dayız.  Önümüzdeki hafta Malezya, Endonezya ve Pakistan'ı kapsayan bir Asya seyahatine çıkacağız. Yine bu arada bir süredir bekleyen telefon görüşmelerimiz, kabullerimiz, farklı seviyede temaslarımız olacak." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

"Her bir insanımızın gönlüne taht kurmanın çabası içinde olduk"

Partimizi kurduğumuzdan bugüne, yani 23,5 yıl boyunca zorlu, çetin, engebeli, fakat bir o kadar da şerefli, önemli, hasbi bir yolda sabırla yürüyoruz. Çeyrek asra yaklaşan bu yolculuğumuzun her bir kilometresini, her bir adımını milletimize hizmet aşkıyla, milletimize hizmet sevdasıyla kat ettik. Türkiye’nin yedi bölgesine, 81 vilayetine, 783 bin kilometre karenin alanın her bir karışına, 85 milyon vatandaşımızın her birine hizmetlerimizle ulaşmanın, her bir insanımızın gönlüne taht kurmanın çabası içinde olduk. Bu kutlu mücadelenin mihmandarlığını hep kadınlarımız yaptı.

Konuşmamın hemen başında, 14 Ağustos 2001'den beri davamıza, hareketimize ve partimize omuz vermiş, millete hizmet mücadelemizde bizleri yalnız bırakmamış tüm hanım kardeşlerime teşekkür ediyorum. Kadın kolları başkanlığımızda görev yapmış eski başkanlarımıza, Kadın Kolları çatısı altında ter dökmüş tüm kardeşlerime aynı şekilde buradan şükranlarımı sunuyorum.

Kıymetli kardeşlerim, 12 Ekim’de başladığımız kongrelerimizi, hep söylediğimiz gibi, bir bayrak yarışı anlayışıyla gerçekleştiriyoruz. Emektarlarımızın deneyimini, gençlerimizin dinamizmiyle harmanlayarak, yeni yüzlerle kadrolarımızı güçlendirerek kongre sürecimizi yönetiyoruz.

"Kongrelerimizde yumruklar değil, yürekler konuşuyor"

Muhalefet, kurultayları tasfiye aracı olarak kullanırken biz ise yenileniyor, tazeleniyor, kardeşliğimizi daha da perçinliyoruz. Ne büyük bahtiyarlık ki bizim kongrelerimizde yumruklar değil, yürekler konuşuyor. Kongrelerimizde sadece teşkilat mensuplarımız değil, aynı zamanda gönüller buluşuyor, kalpler kucaklaşıyor. Hiçbir kargaşanın, düzensizliğin, saygısızlığın yaşanmadığı, sandalyelerin ve hakaretlerin havada uçuşmadığı, işte bugün burada olduğu gibi bir şölen havasında kongrelerimizi teker teker tamamlıyoruz.

Geçen hafta Gençlik Kollarımızın 7. Olağan Kongresi'ni yine büyük bir coşkuyla icra etmiş ve 4 yıl sonra bir nöbet değişimine gitmiştik. Bugün de Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığımızda bir görev ve kan değişimi yaşanıyor. Evvel emirde 4 sene boyunca Kadın Kolları Başkanlığı görevini örnek bir başarıyla yerine getiren Düzce Milletvekilimiz Ayşe Keşir kardeşimize emekleri, gayretleri ve fedakarlıkları için teşekkür ediyorum. Ayşe Hanım ve ekibi iş hayatından kadına yönelik şiddetle mücadeleye, afetlerden sosyal politikalara kadar geniş bir yelpazede geride iz bırakan projelere imza attılar. Kendilerini bir kez daha şahsım, ailem, partim adına tebrik ediyorum.

Başkan olarak mesuliyeti son derece ağır bir vazifeyi üstlenen İstanbul Milletvekilimiz Tuğba Işık Ercan kardeşime de yüce Mevla'dan üstün muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Tuğba Hanım da İstanbul teşkilatlarımızda yetişmiş, geçmiş dönemde Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeliğimizi yapmış, bu hareketin içinden gelen bir kardeşimizdir. Tuğba Hanım'ın teslim aldığı bayrağı her alanda çok daha yukarılara taşıyacağına inancım ve itimadım tamdır.

"Görevimiz ne olursa olsun ülkeye ve millete hizmet davasının neferleriyiz"

Her fırsatta vurguladığım bir hususu bugün tekrar ifade etmek istiyorum. Bakın bizim mücadelemiz şahsi ikbal, kişisel kariyer mücadelesi değildir. En tepeden en ücra birimine kadar hepimiz görevimiz ne olursa olsun ülkeye ve millete hizmet davasının neferleriyiz. Kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla, ana kademesiyle bir bütün olarak Türkiye'yi yüceltmenin, demokrasimizi güçlendirmenin, milletimizi asırlık hayalleriyle buluşturmanın samimi mücadelesini veriyoruz.

"İpi göğüsleyene kadar durmadan koşacağız"

Dikkatinizi çekerim. Biz kısa mesafe koşucusu değiliz, biz pazara kadar yol arkadaşlığı yapan insanlardan da değiliz. Her birimiz sonunda hakkın rızası ve halkın duasını olan, uzun ve yorucu bir maratonun koşucularıyız. İnşallah bu yolda da enerjimizi, sabrımızı, heyecanımızı ve direncimizi asla kaybetmeden, ipi göğüsleyene kadar durmadan koşacağız. Şunu lütfen unutmayınız, değerli arkadaşlarım. Millete hizmet yolunda kırılmak, darılmak, küsmek, yarıştan kopmak gibi bir lükse, şahsım dahil hiçbirimiz sahip değiliz. Bugüne kadar böyle yanlış bir anlayışı kapımıza yaklaştırmadık. İnşallah bundan sonra da bu tür marazları bünyemize sirayet ettirmeyeceğiz.

Kişisel ihtiraslarını, şahsi çıkar ve menfaatlerini siyasetlerinin merkezine yerleştirenler gibi olmadık ve olmayacağız. Ben değil, biz demeye eneden ve enaniyetten uzak durmaya ısrarla devam edeceğiz. Rabbim ömür verdikçe, nefes verdikçe, imkanımız, dermanımız, enerjimiz oldukça, hep birlikte tüm Türkiye’ye hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Gerek kadın kollarında, gerek gençlik kollarında, gerekse il ve ilçe teşkilatlarında görevlerini devreden tüm yol arkadaşlarımdan biz razıyız, her birine minnettarız, gayretleri için her birine müteşekkiriz.

"Ülkemizin bugün eriştiği seviyelerde siz kadınların çok büyük payı var"

Zor zamanlardan itibaren bu davaya omuz vermiş olanların ne yaparsak yapalım, haklarını ödeyemeyeceğimizin bilincindeyiz. Kadın kollarımızda görev yapmış ama artık aramızda olmayan yol ve dava arkadaşlarımıza da Cenabı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Büyük ve güçlü Türkiye idealine sevdalı kardeşlerimizin, aziz hatıralarını ilanihaye yaşatacak, onları daima şükranla yad edeceğiz. Onları gerçekleştirmek için özveriyle çalıştıkları hedefleri emanet bilip, hatıralarıyla birlikte emanetlerine de sımsıkı sahip çıkacağız.

Buradaki hanım kardeşlerim başta olmak üzere tüm teşkilatlarımıza karşı bir vefa borcu olarak görüyorum. Bugün, 22 yıl öncesine kıyasla her alanda bambaşka bir Türkiye’den eğer gururla bahsediyorsak, bunda sizlerin çok büyük emeği ve fedakarlığı var. Ülkemizin bugün eriştiği seviyelerde siz kadınların çok büyük payı var.

"El ele verdik, Türkiye’nin çehresini değiştirdik"

Türkiye’nin ekonomiden üretime, hak ve hürriyetlerden demokrasiye elde ettiği eşsiz kazanımlarda sizlerin çok büyük katkıları var. El ele verdik, Türkiye’nin çehresini değiştirdik. Zorlukların üstesinden beraberce geldik. Milli iradeyi hedef alan saldırıları birlikte püskürttük. Huzurumuza ve güvenliğimize kastedenleri birlikte boşa çıkardık. Demokrasinin, adaletin, kalkınmanın, refahın yolunu sizlerle birlikte açtık. Tahriklere, provokasyonlara, iftiralara, karalamalara, kışkırtmalara prim vermeden kardeşliğimizi birlikte savunduk. Hayal denilen, imkânsız görülen nice reformlara yine birlikte imza attık. Zulmün, baskının ve yasakların ufkumuzu kararttığı eski günlerden 2025 yılının güçlü, itibarlı, müreffeh Türkiye’sine yine beraber ulaştık.

"Biz yola çıkarken, 'Kadınlar için siyaset değil, kadınlarla siyaset' dedik"

Bakınız burada şunu da ifade etmek isterim. Unutmayın, biz yola çıkarken, "Kadınlar için siyaset değil, kadınlarla siyaset" dedik ve bu sözümüze bugüne kadar, hamdolsun, sadık kaldık. 22 yılı aşan hükûmetlerimiz döneminde Türkiye’nin her meselesinde, hanım kardeşlerimizin, sizlerin kanaatlerini almaya özel önem verdik. AK Parti kadın kollarımız da maşallah, siyasete yalnızca nezaket değil, aynı zamanda seviye getirdi, kalite ve nitelik kazandırdı. Siyasette kadınlara yönelik önyargıların kırılmasına sizler vesile oldunuz. Türkiye’de siyasi partilerde bir zihniyet değişimine sizler öncülük ettiniz.

"Kadınlar çoğu zaman siyasette bir vitrin malzemesi olarak görülüyordu"

Evet, birileri bilmeseler veya bilseler dahi kabul etmek istemeseler de bu ülkede yıllarca kadının adı yoktu. Kadınlar çoğu zaman siyasette bir vitrin malzemesi olarak görülüyordu.

 Kılık kıyafetlerinden dolayı seçilme hakları gasp ediliyordu. Başörtülerinden ötürü okuma, üniversite eğitimi görme, kamuda ve özel sektörde çalışma hakları kısıtlanıyordu. Ey CHP, unutma! Üniversitelerin kapısında ikna odalarını kuranlar sizdiniz. Şimdi çıkmış, bunlar bize kadın haklarından bahsediyor. Siz, kadın haklarını yakalamak için daha çok fırın ekmek yersiniz.

 

 

Eline kına yakıp dualarla ve gözyaşlarıyla asker eyledikleri evlatlarının yemin törenini tel örgüler arkasında seyretmek zorunda kalan kadınlar bu ülkenin çok acı bir gerçeğiydi. Üniversite kapılarının önlerinde kurulan o ikna odalarında psikolojik işkenceye maruz kalan genç kızlar bu ülkenin vahim bir gerçeğiydi.

Üniversitesini birincilikle bitirdiği hâlde mezuniyet törenine alınmayan öğrenciler bu ülkenin bir gerçeğiydi. Sırf başörtülü diye milletin Meclisinden zorla çıkartılan, Gazi Meclisi’nin kürsüsünden tehdit edilen kadınlar bu ülkenin bir gerçeğiydi. 28 Şubat’ta vesayet odaklarına yaranmak için gazete köşelerinden iffetine dil uzatılan kadınlar bu ülkenin bir gerçeğiydi.

"Kadınların haklarını genişleten, fırsat eşitliğini sağlayan birçok adım attık"

Yoksulluk ve yasakların tüm yükünü, açık söylüyorum, bu ülkede senelerce kadınlar çekmiş, en büyük bedeli kadınlar ödemiştir. Eski Türkiye’nin kahırla, acıyla, zorluklarla ve sıkıntılarla geçen karanlık ikliminde uzun yıllar belki en fazla horlanan kadınlar olmuştu. Ey CHP, siz değil miydiniz, hemen çarşaflı bir bayanı alıp yakasına partinizin rozetini takmak suretiyle, "İşte, biz kadınların yanındayız" diyen maalesef sahte cambazlar değil miydiniz?

Hamdolsun, ülkemize, milletimize ve demokrasimize yakışmayan tüm bu kötü manzaralara biz, sizlerle birlikte son verdik. Sadece yasakları ve baskıları kaldırmakla kalmadık. Kadının olmadığı bir toplumun yarısı eksiktir, şiarıyla kadınların haklarını genişleten, fırsat eşitliğini sağlayan birçok adım attık.

 

 

2004 yılında anayasaya kadın ve erkek eşitliğini güvence altına alan düzenlemeyi ekleyerek yeni bir dönemi başlattık. Eğitimde kız çocuklarımızın okullaşma oranını biz artırdık. Haydi Kızlar Okula kampanyamız ile yüz binlerce kız çocuğumuzu eğitim hayatına kazandırdık. Nitekim rakamlar çabalarımızın meyve verdiğini ispat etmektedir.

"Kız öğrenci oranı yüzde 53'ün üzerine çıktı"

Bakınız 2002’de üniversitelerde, bu rakamlar çok önemli, kız öğrenci oranı sadece yüzde 13 iken bugün yüzde 53’ün üzerine çıktı.

 

 

Ey Özgür Bey, biz buraya durup dururken gelmedik ya. Ter döktük, ter! Yüreğimizi koyduk, yüreğimizi! Böylece kimin yasaklarla ve baskılarla kadınları eve hapsettiği, kimin de kadınları özgürleştirdiği ortaya çıkmış oldu. Bizden önce siyasette bir dolgu unsuru olarak bakılan kadınlar hak ettiği yeri almaya, hak ettikleri değeri görmeye AK Parti ile birlikte başladı.

"Kadınların güçlü bir şekilde temsil edilmesini biz sağladık"

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, yerel yönetimlerde, iş dünyasında, sivil toplumda kadınların güçlü bir şekilde temsil edilmesini biz sağladık. Muhalefetin engelleyici tutumuna ve yasakları savunan faşizan tavrına rağmen bunları başardık. Geldiğimiz noktada kadınlar artık her alanda kendilerini göstermekte, karar mekanizmalarında çok güçlü biçimde yerlerini almaktadır.

"İş gücüne katılım oranı yüzde 27,9’dan yüzde 37’ye yükseldi"

İstihdam sayılarına baktığımızda son 22 yılda yaşanan sessiz devrimi net bir şekilde görebiliyoruz. İş gücüne katılım oranı yüzde 27,9’dan yüzde 37’ye yükseldi. Kadın istihdam oranı ise yüzde 25,3 iken şimdi yüzde 33’e yaklaştı. Kadınlar yalnızca eğitim ve iş hayatında değil siyasette de büyük katılımlar gerçekleştirdi. Meclis’teki kadın milletvekili oranını yüzde 4,1’den yüzde 20’ye biz taşıdık, Özgür Bey. Kadına yönelik şiddetle mücadele, taviz vermediğimiz bir başka alandı. Bizi bu konuda haksızca eleştirenlerin bilmediği husus şudur. 2005’teki kapsamlı Türk Ceza Kanunu düzenlemesine kadar mevzuatımızda kadına yönelik şiddet suç olarak tanımlı bile değildi. Kadına karşı şiddeti nitelikli suç haline bizim iktidarlarımız getirmiştir.

"Muhalefetin gündeminde bile olmayan devrim niteliğinde adımlar attık"

Biz son hep şunu söyledik. Kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir. Bu anlayışla 2012’de yürürlüğe giren 6284 sayılı kanunla başka hiçbir sözleşmeye, belgeye veya dışarıdan müdahaleye ihtiyaç duyulmayacak bir kapsayıcılıkta kadınların korunmasını temin ettik.

 

 

ŞÖNİM, Kadın Konuk Evi, KADES, elektronik kelepçe gibi uygulamalardan aile içi şiddetin resen takip edilen suçlar arasına alınmasına kadar birçok başlıkta muhalefetin gündeminde bile olmayan devrim niteliğinde adımlar attık.

Kadınların insana onuruna yakışan bir hayat sürmeleri, her alanda daha aktif rol almaları, hak, fırsat ve imkanlardan eşit ve adil bir şekilde istifade etmeleri için üzerimize ne düşüyorsa samimiyetle yapmaya çalıştık. Bununla birlikte kadınların karşılaştığı zorlukları elbette biliyoruz. Bilhassa son seçimlerde muhalefette geçen bazı mahalli idarelerden ciddi şikayetler alıyor, medyada son derece vahim haberlerle karşılaşıyoruz. Özellikle muhalefetin yönettiği kimi belediyelerde 28 Şubat dönemini hatırladığımız ayrımcı politikalar tekrar hayata geçirilmek isteniyor.

 

 

"Türkiye, vesayet virüsünü içlerinden atamayan kifayetsiz muhterislere boyun eğmez"

Toplumumuzun mütedeyyin kesimlerinin hayat tarzı ve hassasiyetlerine gerekli saygı maalesef gösterilmiyor. Burada da daha önceki dönemlerde olduğu gibi hedefe yine kadınlar konuyor. Marjinal bir siyasetin muhalefet eliyle ilk etapta yerel yönetimler üzerinden hortlatılmaya çalışması ülkemiz demokrasisi adına utanç ve endişe vericidir.

 

 

Bunların hepsi yakın takibimizdedir. Burada tekrar söylüyorum, ideolojik bağnazlıklarla insanımızın yaşam tarzına, inanç ve kültür değerlerine müdahale edilmesine asla izin veremeyiz.

Bilhassa kadınların uzun yıllara sari çetin mücadeleler neticesinde elde ettikleri kazanımların ister yerel yönetimler olsun, ister özel sektör olsun üç beş faşist tarafından gasp edilmesine tolerans göstermeyiz.

 

 

Şunun da bilinmesini isterim. Türkiye, vesayet virüsünü içlerinden atamayan kifayetsiz muhterislere boyun eğmez. Devri sabık peşinde konuşanlara eyvallah etmeyiz. Güncel kimi siyasi tartışmaları öne sürerek bu milletin kahir ekseriyetinin tahrik ve tahkir edilmesine sessiz kalmayız. Bazı gerçeklerin artık çok iyi anlaşılması lazım. Birileri halen kabullenmekte zorlansa da dün, dünde kalmıştır. Eski Türkiye'nin kötü alışkanlıkları eski Türkiye'de kalmıştır. Kerameti kendinden menkul azgın azınlığın çığırtkanlık yaparak sessiz çoğunluğu sindirdiği, susturduğu günler artık geride kalmıştır.

Vesayet odakları adına konuşan tetikçi kalemlerin millete ve sivil siyasete ayar verdiği günler bir daha geri gelmemek üzere geride kalmıştır.

 

 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tapusu, Türk milletinin üzerindedir. Bu vatanın, devletin, belediyelerin ve diğer kurumların yegâne sahibi bir avuç seçkin değil, Türkü, Kürdü, Arabı, muhafazakârı, seküleriyle 85 milyonun tamamıdır. Yaşanan onca hezimete rağmen bunu hazmetmekte zorlananlar varsa, eninde sonunda bu hakikatlerle yüzleşmek mecburiyetinde kalacaklardır. Biz iktidar ve ittifak olarak, yasakçı, baskıcı, kibirli ve rövanşist zihniyetle mücadelemizi, demokrasi ve hukuk zemininde kararlılıkla sürdüreceğiz.

"İlk günden beri, 'Aşk ile koşan yorulmaz' diyoruz"

Millete hizmet, süreklilik ister, adanmışlık ister, aşk ve azim ister. Bunun için ilk günden beri, "Aşk ile koşan yorulmaz" diyoruz. Bunun için kısa vadeli hesaplarla değil, önümüzdeki çeyrek asra, yarım asra mührümüzü vuracak geniş bir vizyonla hareket ediyoruz. Planlarımızı, projeksiyonlarımızı yine buna göre yapıyoruz.

"Ahmed Şara ve heyeti, tarihi bir kavşakta ülkemize çok kritik bir ziyarette bulundu"

Türkiye, dış politikada usta bir satranç oyuncusu gibi yaptığımız stratejik hamlelerle bölgemizde ve dünyada anahtar konuma gelmeye başladı. Tarihimizden, kültürümüzden, kadim devlet geleneğimizden tevarüs ettiğimiz zengin birikimle ülkemizi özlemini duyduğu güç ve ağırlığa hızla kavuşturuyoruz. İşte dün önemli bir misafirimizi Ankara'mızda ağırladık. Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara ve heyeti, tarihi bir kavşakta ülkemize çok kritik bir ziyarette bulundu. Güvenlikten yeniden inşaya faaliyetlere, ticaretten ulaştırmaya, ekonomiden beşeri ilişkilere, birçok konuyu kendisiyle değerlendirdik. İki komşu ülke olarak geleceğimize yön verecek mühim kararlar aldık. Öncesinde Arap dünyasının lider ülkelerinden Mısır'ın Dışişleri Bakanını Külliyemizde kabul ettik. Geçen hafta Hamas yöneticilerinden Ruanda Cumhurbaşkanı Sayın Paul Kagame'ye, çok önemli konuklarımız vardı. Bu akşam Almanya Cumhurbaşkanı Sayın Steinmeier'le Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde bir araya geleceğiz.

"Malezya, Endonezya ve Pakistan'ı kapsayan bir Asya seyahatine çıkacağız"

Yarın depremin ikinci yıldönümü vesilesiyle Adıyaman'dayız.  Önümüzdeki hafta Malezya, Endonezya ve Pakistan'ı kapsayan bir Asya seyahatine çıkacağız. Yine bu arada bir süredir bekleyen telefon görüşmelerimiz, kabullerimiz, farklı seviyede temaslarımız olacak. Biliyorsunuz, pazartesi günü iki müjdeli haber aldık. Ocak ayı ihracat rakamımız 21 milyar 164 milyon dolarla rekor kırdı. Son 12 ay yıllıklandırılmış ihracatımız 263 milyar dolara yükseldi. Savunma ve Havacılık Sanayi ihracatımız ise ocak ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16 artışla 383 milyon dolar oldu. Ülkemizin şimdilik ve en uzun menzilli füzesi olan Tayfun füzesinin test atışı tam isabetle ve başarıyla gerçekleştirildi. İstismarcılarla aramızdaki derin zihniyet ve samimiyet farkını böylece bir kez daha ortaya koyduk. Yani Türkiye yüzyılı ülkümüzün inşası için çok yoğun bir gündemle yurt içinde ve yurt dışında canla başla çalışıyoruz ve çalışacağız.

"Bırakın dünyayı, bölgemizde olup bitenlerden bile haberleri yok"

Muhalefetin nelerle uğraştığına ise inanın artık bakmak bile istemiyoruz. Bırakın dünyayı, bölgemizde olup bitenlerden bile haberleri yok. Küresel gelişmeleri, krizleri ve hadiseleri zaten takip etmiyorlar. Koltuk kavgasına, parti içi iktidar mücadelesine kendilerini öyle kaptırdılar ki, üçüncü cihan harbi patlak verse umurlarında olmaz. Bir ara kırmızı kartla bazı şeyler yakmayı denediler, ama onu da her işleri gibi yine ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Daha sonra anladık ki aslında kartları birbirlerine gösteriyorlarmış. A şehrinin belediye başkanı, B şehrinin belediye başkanına, eski genel başkan, yeni genel başkana, bunların holiganları ise medyada ve sosyal medyada birbirlerine sürekli kart gösteriyorlar.

"Cevap vermesek millete ve memlekete yazık"

İş yapmak, eser üretmek, hizmet etmek gibi bunların bir derdi yok. Şimdi de elinde askerin, polisin, bir sürü milliyetperver vatan evladının kanı olan marjinal sol örgütlerin sloganlarıyla kendilerini avuturlar. Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu partiyi döndüler, dolaştılar, marjinal sol yapıların maskotu, oyuncağı, payandası haline getirdiler.

 

 

23 Nisan müsameresi gibi Meclis kürsüsünden slogan atıyor. Ne diyorlar? 'Kart devrimciler misali, birbirleriyle sloganla buluşuyorlar.' Öyle bir siyasi parti ki, ortalıkta ne kadar başıboş gezen, küfürbaz, marjinal ve tembel varsa hepsini paratoner gibi kendisine çekiyor. Muhatap alıp cevap versek inanın bize yazık. Cevap vermesek millete ve memlekete yazık. CHP'li vatandaşlarımız zaten uzun zaman önce bunlardan umudu kestiği için trajediye varan bu rezillikler artık onları eskisi kadar etkilemiyor.

Şimdi, bunların perişan hallerini gördükçe Bekri Mustafa'nın şu meşhur hikayesini bir kez daha hatırlıyoruz:

"İstanbul'un kenar mahallesinde yaşayan ve her gece sarhoş gezen Bekri Mustafa, Küçük Ayasofya Caminin önünden geçiyormuş. Musalla taşında bir cenaze varmış. Fakat mevta namazını kıldıracak kimse olmadığı için mahalleli epeydir orada bekliyormuş. Başında kavuğu ve sırtında cübbesiyle Bekri Mustafa'yı gören mahalleli hemen yakasına yapışmış ve cenaze namazını kıldırmasını söylemiş. Her ne kadar Bekri Mustafa, ‘ya ben hoca değilim’ dese de cemaatin ısrarına engel olamamış. Namazı müteakip, Bekri Mustafa, tabutun kapağını hafifçe aralayıp mevtanın kulağına bir şeyler fısıldamış. Ardından da cemaate dönüp, ‘Hadi artık götürüp defnedin’ demiş. Cemaatten biri kendisine yanaşıp cenazenin kulağına ne söylediğini sorduğunda, Bekri Mustafa'nın cevabı şu olmuş: 'Öteki dünyaya gittiğinde buraların ahvalini sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya'ya imam oldu dersin. Onlar durumu anlar.' demiş."

"Varsın onlar siyasi kariyerleri dışında her şeye gözlerini kapatsınlar"

CHP genel başkanı ile sağındaki ve solundakilerin durumu da tam böyle. Gülsek mi, ağlasak mı, hiç muhatap almasak mı, inanın biz de şaşırdık, milletimiz de şaşırdı.

Varsın onlar kırmızı ve sarı kartlarla oyun oynamaya devam etsinler. Varsın onlar sol terör örgütlerinin jargonuyla konuşmayı sürdürsünler. Varsın onlar siyasi kariyerleri dışında her şeye gözlerini kapatsınlar. Biz şu anlamlı şiire ilham veren ruhla çalışacak, koşturacak, ülkemizi her gün bir seviyeye daha özellikle yukarı çıkarmanın derdinde olacağız. "Kurulduk, çelik yay gibi akarız, deli çay gibi buluttan çıkan ay gibi bir gün geri geleceğiz" diyerek hedeflerimize doğru koşar adım gideceğiz.

"Sizler bu partinin birinci sınıf mensuplarısınız"

Milletimizle muhabbetimizi daha da artıracağız. Daha fazla hanenin kapısını çalacak, daha fazla gönle gireceğiz. Bugüne kadar yaptığımız gibi evleri yine içerden fethedeceğiz. Unutmayın, kale içeriden fethedilir. Bu süreçte şunu hiçbir zaman unutmamanızı sizlerden rica ediyorum. AK Parti kadın kollarımız 5 milyon 694 bin üyesiyle dünyanın en büyük sivil toplum hareketidir. Hepiniz üye sayısı itibarıyla işte bu devasa ailenin fertlerisiniz. Kadın kolları olarak sizler bu partinin birinci sınıf mensuplarısınız.

Sizler sadece AK Parti'nin üyeleri değil, aynı zamanda kalpleri Türkiye aşkıyla çarpan hizmet gönüllülerisiniz. Ben sizlere güveniyorum. Sizlere sonuna kadar inanıyorum. Rabbime, şahsıma, sizler gibi yol ve mücadele arkadaşları verdiği için bir kez daha hamd ediyorum. Bu düşüncelerle kadın kolları kongremizin partimiz için, davamız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Görevi devreden hanım kardeşlerime hizmetlerinden ötürü teşekkür ediyor, görevi devralan arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Her birinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

5 Soruda Dijital Medya ve Cinsel Eğitim

ETÜ’de Gazze’nin Mazisi ve İstikbali Konuşuldu

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNDEN KADİM BİR MİRAS: İŞFE’LENA DUASI BELGESELİ

Başkan Dal'dan Stat Açıklaması

Bakan Tunç: Sokak çağrıları hukuk dışıdır ve asla kabul edilemez

Dışişleri: Soykırımın sorumluları, uluslararası hukuk önünde hesap verecek

TKP'den 3 büyük ilde yürüyüş

“DEM’in olduğu yerde Zafer Partisi olmayacaktır”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Çalışanlara Mesajı

İmamoğlu'nun ifadesi ortaya çıktı: 'Bu siyasi bir müdahale ve mücadele'

Erdoğan: CHP Genel Başkanı'nın çağırdığı sokak, çıkmaz sokaktır

CHP kayyuma karşı kurultaya gidiyor... Özel: Partiye el koyma girişiminin önünü kestik

İstanbul Barosu yönetimi görevden alındı

BTP Lideri Hüseyin Baş "Demokrasimizi geri istiyoruz"

SARAÇHANE, İKİNCİ GÜNDE DE DOLDU TAŞTI

Doç. Dr. Işıl: TCMB'den döviz talebinden TL’de yüksek getiriye yönelik hareket

SAĞLIK SİSTEMİNDE İLERİYE YÖNELİK YAPICI ÇÖZÜMLERE İNANIYORUZ

İklim değişikliği su kaynaklarını tehdit ediyor!

KADEM NEW YORK’TA YAPAY ZEKÂ VE KADIN SORUNLARINI DÜNYA GÜNDEMİNE TAŞIDI

TEMA Vakfı: Ormanları ve su varlıklarını korumak artık bir tercih değil, zorunluluk

Mezun Ödülleri 2025 ile Birleşik Krallık mezunlarının üstün başarıları kutlandı

KİŞİSEL VERİLERE YÖNELİK ASILSIZ İDDİALARA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Fatih Erbakan'dan İmamoğlu tepkisi: 'Siyaseti de adaleti de ezip geçen tutum...'

Özel: Ey Erdoğan, hesabı belediye başkanlarına değil, bana soracaksın

Erdoğan, İmamoğlu ile ilgili ilk kez konuştu: Diploma alın teriyle alındı diyemiyor

İstanbul'da zafer gecesi: Uluslar Ligi Play-Off Turu ilk maçında Türkiye, Macaristan'ı 3-1 yendi

Özgür Özel Saraçhane'de: Bundan sonra sokaklardayız

MGK'dan terörsüz Türkiye mesajı: Her türlü tehditle mücadele sürecek

İBB Başkan Vekilliğine Nuri Aslan getirildi

AĞIRALİOĞLU: NİYETİNİZDEN DEĞİL, SİCİLİNİZDEN KORKUYORUZ

Yükleniyor

5 Soruda Dijital Medya ve Cinsel Eğitim

ETÜ’de Gazze’nin Mazisi ve İstikbali Konuşuldu

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNDEN KADİM BİR MİRAS: İŞFE’LENA DUASI BELGESELİ

Bakan Tunç: Sokak çağrıları hukuk dışıdır ve asla kabul edilemez

Dışişleri: Soykırımın sorumluları, uluslararası hukuk önünde hesap verecek

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Çalışanlara Mesajı

İmamoğlu'nun ifadesi ortaya çıktı: 'Bu siyasi bir müdahale ve mücadele'

İstanbul Barosu yönetimi görevden alındı

SARAÇHANE, İKİNCİ GÜNDE DE DOLDU TAŞTI

SAĞLIK SİSTEMİNDE İLERİYE YÖNELİK YAPICI ÇÖZÜMLERE İNANIYORUZ

TKP'den 3 büyük ilde yürüyüş

“DEM’in olduğu yerde Zafer Partisi olmayacaktır”

Erdoğan: CHP Genel Başkanı'nın çağırdığı sokak, çıkmaz sokaktır

CHP kayyuma karşı kurultaya gidiyor... Özel: Partiye el koyma girişiminin önünü kestik

BTP Lideri Hüseyin Baş "Demokrasimizi geri istiyoruz"

Fatih Erbakan'dan İmamoğlu tepkisi: 'Siyaseti de adaleti de ezip geçen tutum...'

Özel: Ey Erdoğan, hesabı belediye başkanlarına değil, bana soracaksın

Erdoğan, İmamoğlu ile ilgili ilk kez konuştu: Diploma alın teriyle alındı diyemiyor

Özgür Özel Saraçhane'de: Bundan sonra sokaklardayız

AĞIRALİOĞLU: NİYETİNİZDEN DEĞİL, SİCİLİNİZDEN KORKUYORUZ

Mezun Ödülleri 2025 ile Birleşik Krallık mezunlarının üstün başarıları kutlandı

BAKANLIK ELİYLE TÜRKİYE’DE GÖSTERİMİ ENGELLENEN ‘OY’UNA GELDİK’, 24 AVRUPA KENTİNDE VİZYONA GİRİYOR

GELENEKTEN GELECEĞE: KOLONYA PAZARININ ÖNCÜSÜ EYÜP SABRİ TUNCER

ORUÇ VE KİLO YÖNETİMİ: BİLİMSEL GERÇEKLER NE DİYOR?

İKİ DUAYEN BİR SAHNEDE!

Ata Demirer Gazinosu ile İki Gece Üste Üste Kahkaha ve Müzik Dolu Geceler Devam Ediyor!

Çanakkale’ye Saygı Duruşu: Doğtaş’tan 18 Mart’a Özel Yapay Zekâ Destekli Atatürk Filmi

Hicret Rotası'na Yeni Bir Bakış: Rami Kütüphanesi'nde Belgesel ve Kitap Lansmanı

Allianz Türkiye ve Lokman Hekim Sağlık Vakfı iş birliğiyle Levent Yüksel ‘Geleceğin Hekimleri’ için sahnedeydi

Şehir Hayatı Kalbinizi Yoruyor

Diş Eti Hastalıkları Kalp Sağlığınızı Tehdit Ediyor

Ekran süresi, otizmli çocukların gelişimi için risk faktörü!

DÜNYA YAŞLILAR HAFTASI: YAŞLILIĞI SAĞLIKLI VE KONFORLU GEÇİRMEK MÜMKÜN!

Beynimiz ve ağzımız, psikolojik ve nörolojik düzeyde güçlü bir bağa sahip!

Depremde felç kalanları robotlar ayağa kaldırıyor

GÖRÜNMEZ TEHDİT MİKROPLASTİKLERE DİKKAT!

Oruç tutmanın 8 faydası

Bel ve bacak ağrılarınızın sebebi ‘spinal stenoz’ olabilir!

Ramazan’da Sağlıklı Kilo Kaybı İçin Altın Öneriler

GİDEREK ARTAN ŞİDDET OLAYLARINA KARŞI ÖNEMLİ ÖNERİLER

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 27 22 0 5 41 71
2.Fenerbahçe 26 19 2 5 40 62
3.Samsunspor 27 15 6 6 14 51
4.Beşiktaş 26 12 6 8 13 44
5.Eyüpspor 27 12 7 8 11 44
6.Gazişehir Gaziantep 26 11 10 5 1 38
7.Göztepe 26 10 9 7 10 37
8.İstanbul Başakşehir 26 10 10 6 4 36
9.Trabzonspor 26 9 9 8 12 35
10.Kasımpaşa 27 8 8 11 -5 35
11.Rizespor 27 10 14 3 -12 33
12.Antalyaspor 27 9 12 6 -21 33
13.Konyaspor 27 8 12 7 -7 31
14.Alanyaspor 27 8 12 7 -9 31
15.Bodrum FK 27 8 13 6 -9 30
16.Sivasspor 27 7 14 6 -12 27
17.Kayserispor 26 6 11 9 -19 27
18.Hatayspor 26 4 15 7 -17 19
19.Adana Demirspor 26 2 20 4 -35