9367,84%-0,69
38,43% 0,04
43,72% -0,08
4066,16% -0,81
6580,36% -1,07
BBP Genel Başkanı Destici: Depreme depremden önce hazırlanmalıyız!
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, genişletilmiş divan toplantısında, depreme depremden önce hazırlanılması gerektiğini altını çierek, “ Maalesef bu hazırlık noktasında hala büyük eksikliklerimiz olduğunu görüyoruz” dedi. Partisinin genel merkez binasında düzenlenen ‘Genel İstişare Toplantısı’nda konuşan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, gündeme dair açıklamalar yaptı. Konuşmasında 23 Nisan’da Silivri’de yaşanan depremi hatırlatan BBP Genel Başkanı Destici, “Maalesef herkes İstanbul’da yaşanacak 7’nin üzerindeki bir depremin bir milli güvenlik meselesi oluşturacağını bildiği halde, maalesef yerel yönetim başta olmak üzere üzerine düşen vazifeyi bugüne kadar yerine getirmediğini görüyoruz. Gerçekleri söylemek zorundayız” dedi. Ülkenin en önemli problemlerinden birinin deprem gerçeği olduğunu dile getiren Destici, “ 1999'da büyük bir deprem yaşadık. Gölcük depremi. Maalesef gerekli dersleri alamadığımız ve yeni depremlere tam olarak hazırlanamadığımızı nerede gördük? 2023 Kahramanmaraş depremlerinde gördük. Elbette ki büyük bir depremdi.Yüzyılın felaketi olarak adlandırılabilecek bir depremdi. Elbette ki devletimiz, hükümetimiz elindeki tüm imkanları seferber ederek devrem bölge bölgelerimize koştu. Depremzedelerimizin yanında oldu. Ve iki yıldan bugüne kadar yapılanlara baktığımızda büyük işler yapıldığını bu kadar kısa sürede konut yapımı başta olmak üzere altyapı başta olmak üzere yardımlar bu konuda büyük işler yapıldığını görüyoruz. Ama ne zaman yapıldığını görüyoruz? Depremden sonra yapıldığını görüyoruz.Halbuki depreme depremden önce hazırlanmamız gerektiğini ifade etmeye çalışıyorum. Maalesef bu hazırlık noktasında hala büyük eksiklerimiz olduğunu görüyoruz” diye konuştu. Geçmişte yaşanan depremlere rağmen İstanbul başta olmak üzere pek çok deprem riski altındaki illerde yeterli rezerv alanının bulunmadığını altaran Desnici sözlerini şöyle sürdrüdü: “Sade İstanbul'da 800.000 kaçak yapıdan bahsediliyor.Biz geçtiğimiz yıllarda bir teklif sunmuştuk. Bu kaçak yapıların tespiti ve bunlarla ilgili yeni bir düzenleme yapılması noktasında. Ama yanlış aktardılar basına, sanki biz yeni bir imar affı istiyormuşuz gibi bir algı oluşturdular. Maalesef bu solun böyle kötü bir tarafı var. Olumluyu da olumsuz gösterebilmek için ya da muhalefetin, mevcut muhalefetten bahsediyorum ve onun sözcüsü konumundaki televizyonlar, yayın organlarının böyle kötü bir huyu var. Okumadan, araştırmadan, ne teklif edildiğine bakmadan hemen bir damga vuruyorlar ve algıyı oluşturuyorlar. Kimse de konuşamıyor. Kardeşim, sadece İstanbul'da 800.000 kaçak yapı var mı? Var. Ankara'da 400.000 var mı? Var. Bütün Türkiye'de milyonlarca var mı? Var. Biz ne dedik? Bunlar tespit edilsin. Bunların depreme dayanıksız olanları, yapılaşmaya uygun olmayanları, rant için yapılanları iptal edilsin. Ama dayanıklı olanlar bir rant elde etmemiş vatandaş kendi başını sokacağı bir yuva yapmış. Bunlarla ilgili de yine kamu zarara uğrayan uğratılmadan bir bedelle ne dedik? "Bu işler düzenlensin." dedik. Ama maalesef yapılmadı. E böyle kalsın. Böyle mi kalsın yani? 800.000 kaçak yapı İstanbul'da. Şimdi bakıyoruz. Biraz sonra geleceğiz işte. Yeni hadiselere bakıyoruz. Bunlara her gün binlerce, on binlerce kaçak yapının eklendiğini yüksek rant elde edilen yapılaşmalar olduğunu bunların villalar karşılığı, dolarlar karşılığı, bunlara göz yumulduğunu görüyoruz. Peki, bunlarla ilgili bu bahsettiğim şu anda muhalefet, muhalefetin sözcülüğünü yapan gazeteler ya da televizyonlarda bunlarla ilgili bir şey görüyor musunuz? Görmezsiniz. Tam tersi savunurlar. Kendilerinden olunca savunurlar. Kardeşim, bu işin seni, beni yok. Deprem geldiği zaman bu A partili mi, bu B partili mi, bu şu etnik kökenden mi, bu şu siyasi anlayıştan mı diye bakmıyor. Hepimizi vurup geçiyor. Maraş'ta gördük, Adıyaman'da gördük, Hatay'da gördük. Onun için bizim top yekün depreme hazırlanmaktan başka çaremiz yok. Biz bunu yapalım diyoruz. Gerçekleri ifade etmek zorundayız. Gerçekleri söylemek zorundayız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni 2. Dönem kazanan Cumhuriyet Halk Partisi kadrosunun çok başka bir gündeminin olduğunu görüyoruz. Ve maalesef bugüne kadar hiç kimse bu sorunu çözmedi. Hiç kimse yapmadı ya da yapamadı. Ayrıntıya girmeden ana hatlarıyla yapılması gerekenleri bir cümleyle ifade edebiliriz. Fazla söze de gerek yok. O da nedir? Yasalara, planlama ilkelerine ve yapılaşma kurallarına tavizsiz bir şekilde uymak ve tamamı haksız kazanç sağlama amacı taşıyan suistimallere engel olmaktır. Hepsi bu kadar. Fazla bir şeye gerek yok. Tek cümle, yapılması gereken bu. Ama hiç kimse yapmadı ya da yapamadı. Ama evvel Allah milletimiz bize yetkiyi verecek ve biz bütün kötülükleri ortadan kaldıracağımız gibi bunu da ortadan kaldıracak ve ülkemizi, milletimizi depreme en güzel şekilde hazırlayacağız.” Nesrin Demir