10370,78%-0,90
41,85% 0,03
48,99% 0,45
5736,65% 1,35
9693,42% 3,62
Toplumun yaklaşık yüzde 10'unu etkileyen ve okuma-yazma becerilerini etkileyen öğrenme güçlüğü olan Disleksi ile ilgili Uygulamalı Nöropsikoloji: Çocuk Dergisi'nde umut verici bir çalışma yayınlandı. Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Günet Eroğlu tarafından kaleme alınan araştırma makalesi, disleksili çocuklar için uygulanan nöro geribildirim (nörofeedback) tedavisinin başarısını bilimsel olarak kanıtladı. “Niye dikkat etmiyorsun?", "Daha çok çalışmalısın", "Tembellik yapma" Bu cümleler, disleksili bireylerin en sık duydukları onların özgüvenlerini zedeleyen sözlerden sadece birkaçı olarak karşımıza çıkıyor. Oysa o durumu yaşayan kişiler tembel ya da isteksiz değil sadece akranlarından farklı öğreniyor. Bireyin normal veya üstün zekâya sahip olmasına rağmen okuma, yazma ve heceleme becerilerinde zorluk yaşamasına neden olan nörolojik kökenli bir öğrenme farklılığı olan disleksi, erken tanı ve doğru desteklerle farklılığı potansiyele dönüştürebiliyor. Dünyaca ünlü bilim insanı Albert Einstein, yönetmen Steven Spielberg ve oyuncu Tom Cruise gibi birçok başarılı ismin de umut olacak bir çalışma yayınlandı. Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Günet Eroğlu tarafından kaleme alınan “Dislekside 14-kanallı nöro geribildirimin etkililiğini ölçmek için bir biyobelirteç tespit algoritması kullanabilir miyiz?” adlı makale Uygulamalı Nöropsikoloji: Çocuk Dergisi'nde yayınlandı. Yapılan bilimsel çalışma, "Auto Train Brain" isimli akıllı telefon uygulaması ile evde uygulanan 14 kanallı nörogeribildirim tedavisinin etkililiğini, yapay zeka destekli bir "biyobelirteç tespit algoritması" ile ölçmeyi başardı. Çalışma nasıl yapıldı? Çalışmaya, Türkiye'nin farklı şehirlerinden 7-10 yaş aralığında 100 disleksili çocuk ve 100 tipik gelişim gösteren çocuk katıldı. Disleksili çocuklar, evlerinde iki dakikalık beyin dalgası (QEEG) ölçümlerinin ardından, Auto Train Brain uygulaması üzerinden 30 dakikalık nöro geribildirim seanslarına katıldı. Bu seanslar sırasında toplanan 14 kanaldan alınan beyin dalgası verileri, bir yapay zeka modeli (Yapay Sinir Ağları) ile analiz edildi. Bu model, disleksili ve tipik gelişim gösteren çocukların beyin aktivitelerini %95'in üzerinde bir doğrulukla birbirinden ayırt edebilecek şekilde eğitildi. Sonuçlar Disleksili Bireylere Umut Oldu Başlangıçta, disleksili çocukların beyin dalgası kayıtlarının sadece yüzde 30'u, yapay zeka modeli tarafından "elektrofizyolojik olarak normal" sınıfına sokuldu. Ancak, 20. seanstan sonra, disleksili çocukların yüzde 61'i, yapay zekâ tarafından en az bir seansta "normal" olarak sınıflandırıldı. Bu bulgu, nöro geribildirim eğitiminin, disleksili çocukların beyin aktivite modellerini ölçülebilir şekilde olumlu yönde değiştirdiğini ve "normalleşmeye" doğru gittiğini ortaya koydu. Nöro geribildirim ile Disleksi Yönlendirilebilir Bir Sürece Dönüşüyor Bu sonuçların kişiselleştirilmiş nöro geribildirim çözümlerinin başarısını bilimsel olarak kanıtladığını vurgulayan Öğretim Üyesi Dr. Günet Eroğlu, “Disleksi ile ilgili nörolojik farklılıklar, artık bir 'kader' olmaktan çıkıyor; yönlendirilebilir ve iyileştirilebilir bir sürece dönüşüyor. Bu, disleksi alanında kişiye özgü müdahale anlayışında bir dönüm noktasıdır. Bu çalışma ile kanıtlanan metodoloji, sadece disleksi ile sınırlı değil. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), öğrenme güçlükleri ve hatta bilişsel performansı artırmaya yönelik kişiselleştirilmiş beyin eğitimi programlarında da kullanılabilecek bir altyapı sunuyor” dedi.