Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı son konuşmasında siyaset, demokrasi ve terörle mücadele konularında önemli mesajlar verdi. Erdoğan, siyasetin temel amacının millete hizmet olduğunu vurguladı. Konuşmasında, "Siyaset ülkeye hizmet yarışıdır. İktidar ve muhalefet fark etmeksizin emaneti taşıdığımız aziz milletimizin hizmetkârıyız. Bir eksiğimiz ve hatamız olursa bunun hesabını veremeyiz. Sorumluluklarımızın bilinciyle hareket etmemiz büyük önem arz ediyor," ifadelerini kullandı.
"DEMOKRASİLERDE MUHALEFET VAZGEÇİLMEZDİR" Erdoğan, demokrasilerde muhalefetin önemine dikkat çekti ve yapıcı eleştirilerin hükümete katkıda bulunduğunu ifade etti. "Muhalefet yapıcı eleştirileriyle uygulanabilir çözüm önerileriyle yürütmenin tamamlayıcı unsurudur. Muhalefet sırasında oturan vekillerin katkılarına asla kulak tıkamadık. Gelen eleştirileri değerlendirdik. Daha güzelin, daha hayırlı olanı yapmanın gayretinde olduk. Aynı tavrımızı bugün de muhafaza ediyoruz," diye konuştu. "TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR" Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadelede kaydedilen ilerlemeleri dile getirdi ve bu mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini belirtti. Erdoğan, "Bu ülkede artık kan ve gözyaşı akmasın istiyoruz. Evlatlarımıza terörsüz bir ülke bırakmak istiyoruz. 40 yıllık terör belasının kökünün kazınmasını istemeyenlerin olduğunu da çok iyi biliyoruz. Terörden nemalanan kirli odaklarla da mücadele ediyoruz," ifadelerini kullandı.
Erdoğan, tüm milletvekillerine çağrıda bulunarak, "Gelin el ele verelim. Türkiye düşmanlarını bir kez daha hüsrana uğratalım," dedi ve desteklerinden dolayı teşekkür etti. Erdoğan, terörsüz Türkiye hedefine ilişkin, "Çok fazla uzamadan, fitneye, gerilime, provokasyona, hiçbir aşırılığa mahal vermeden, işi yokuşa sürme gibi cambazlıklara tevessül etmeden inşallah beklenen neticenin süratle alınacağı kanaatindeyim." dedi. Gazi Meclisin çatısı altında, milli iradenin temsilcisi olarak fedakarca görev yapan, milletin emanetini yere düşürmeyen tüm milletvekillerini saygıyla selamlayan Erdoğan, Meclis'te görev yapmış, milleti layıkıyla temsil etmiş ancak daha sonra ebediyete irtihal etmiş milletvekillerini de rahmetle yad etti. Milletvekillerinin Ramazan-ı Şerif'ini tebrik eden Erdoğan, "Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan ramazan ayının milletimizle birlikte tüm Müslümanlara, tüm insanlığa hayırlar getirmesini Cenabıallah'tan niyaz ediyorum." ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2003 yılı Mart ayı ile 2014 yılı Ağustos ayı arasında 11,5 yıl boyunca milletvekili olarak çatısı altında görev yaptığı TBMM'de bulunmaktan her zaman şeref ve bahtiyarlık duyduğunu dile getirerek, "Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı'mıza, gönüllerimizi buluşturduğumuz bu güzel iftar programına vesile olduğu için ayrıca teşekkür ediyorum. İftarımızın aynı zamanda 85 milyonun birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin, kader ortaklığının sembollerinden biri olduğuna inanıyorum." diye konuştu.
"SİYASET, ÖZÜ İTİBARIYLA ÜLKEYE VE MİLLETE HİZMET YARIŞIDIR" Siyasetin özü itibarıyla ülkeye ve millete hizmet yarışı olduğuna işaret eden Erdoğan, "Millete hizmet yolu, uzun ve meşakkatli bir yoldur. İktidar, muhalefet fark etmeksizin, hepimiz emanetini taşıdığımız, iradesini temsil ettiğimiz aziz milletimizin hizmetkarıyız. Bunu ne kadar iyi yapabilirsek, milletimizin hayır duasına mazhar oluruz ama burada bir eksiğimiz, hatamız, ihmalimiz olursa da bunun hesabını bu dünyada da ebedi alemde de veremeyiz. Dolayısıyla her birimizin, millete karşı sorumluluklarımızın bilinciyle hareket etmesi, milletimizden aldığımız yetkiyi üzerine gölge düşürmeden en güzel şekilde taşıması büyük önem arz ediyor." değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasilerde iktidar ve iktidar partisi ne kadar hayati öneme sahipse, muhalefetin konumunun da o derecede vazgeçilmez olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: “Muhalefet yapıcı eleştirileriyle, kimi zaman sert de olsa yapıcı uyarılarıyla, uygulanabilir çözüm önerileriyle adeta yürütmenin tamamlayıcı unsurudur. Siyasi hayatımızın her döneminde böyle bir anlayışla hareket ettik. Muhalefet sırasında oturan milletvekillerinin müspet katkılarına asla kulak tıkamadık. Haklılık payı olduğu sürece gelen eleştirileri hayırhahlıkla değerlendirdik. Yasama faaliyetlerinde daha yeninin, daha güzelin, ülkemiz ve milletimiz için en hayırlı olanı yapmanın gayretinde olduk. Milletimizin siyaset kurumundan beklentilerini, çok boyutlu bir bakış açısıyla her sorun alanına yönelik kararlı ve cesur adımlarla karşıladık. Aynı tavrımızı bugün de muhafaza ediyoruz. Ülkemizde genellikle tansiyonu yüksek seyreden siyasi tartışmalara çok takılmadan müşterek bir zeminde buluşmaya hassasiyet gösteriyoruz. Bilhassa dış politika, güvenlik, ekonomi ve siyasetin demokratik alanının genişletilmesine dair konularda daha fazla bir araya gelelim, uzlaşalım, el birliği içinde ülkemize hizmet edelim istiyoruz.”