FONKSİYONEL VE SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIMLAR KÜRESEL PAZARLARDA YÜKSELİŞTE

Küresel mobilya pazarlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tepe Home Genel Müdürü Levent Çapan, “Tüketici alışkanlıkları bölgelere göre çeşitlilik gösterse de fonksiyonellik, modülerlik ve sürdürülebilirlik artık tüm pazarlarda temel bir beklenti haline geliyor.” dedi. Fonksiyonellikten Akıllı Çözümlere Kentleşmenin yoğunlaştığı pazarlarda küçük metrekarelere uyum sağlayan mobilya tasarımlarının yaygın olduğunu söyleyen Çapan, “Türkiye ve Avrupa’da küçük alanlara uygun modüler ve çok amaçlı tasarımlar hızla yaygınlaşıyor. Depolama çözümleri ve mekanizmalar tüketicilere farklı kullanım senaryolarında esneklik sağlıyor. Asya Pasifik’te çok işlevli tasarımlar öne çıkıyor; katlanır yatak-masa kombinasyonları ya da iç içe geçen oturma üniteleri özellikle genç nüfusun beklentilerine yanıt veriyor. Amerika kıtasında ise akıllı ev sistemleriyle uyumlu mobilyaların pazar payı giderek büyüyor. Kablosuz şarj üniteleri, sensörlü aydınlatmalar ve otomatik açılıp kapanabilen mekanizmalar, özellikle yeni konut projelerinde tercih edilen standart çözümler haline geliyor. Orta Doğu’da fonksiyonelliğe lüks detayların eşlik ettiği tasarımlar ilgi görüyor. Sahra Altı Afrika’da ise eğitim ve sağlık odaklı fonksiyonel çözümler öne çıkıyor; taşınabilir ve dayanıklı modüler mobilyalar bu ihtiyacı karşılıyor. Görünürde farklı beklentiler olsa da tüm coğrafyalarda tüketiciler günlük yaşamlarını kolaylaştıracak pratik çözümler arıyor.” ifadelerini kullandı. Sürdürülebilirlik Küresel Pazarlarda Güçleniyor Sürdürülebilirliğin artık tüm bölgelerde tüketici kararlarını etkileyen temel faktörlerden biri olduğunu vurgulayan Çapan, “Avrupa’da çevre dostu ve geri dönüştürülebilir malzemeler giderek sektör standartlarından biri haline geliyor. Türkiye’de ve genç kuşak tüketicilerin yoğun olduğu pazarlarda ekolojik ürünlere yönelik talep hızla artıyor. Sahra Altı Afrika’da sürdürülebilirlik, dayanıklılık ve maliyet dengesiyle birlikte değerlendiriliyor. Orta Doğu’da çevresel duyarlılık, üretim ve dağıtımda sağlanan lojistik avantajlarla birleşerek markalara rekabet üstünlüğü sağlıyor. Amerika kıtasında ise sürdürülebilirlik, teknolojik yeniliklerle uyumlu ve uzun ömürlü kullanım avantajı sunan tasarımlarla öne çıkıyor. Bu tablo, sürdürülebilirliğin yalnızca çevresel hassasiyetten ibaret olmadığını; aynı zamanda dayanıklılık, ekonomik ömür ve kullanım kolaylığıyla bütünleşmiş çok boyutlu bir kavram haline geldiğini gösteriyor.” dedi. Dijitalleşme ve Hizmet Kalitesi Öne Çıkıyor Mobilya trendlerinin yalnızca ürün tasarımıyla sınırlı olmadığını vurgulayan Çapan, “Tüketiciler artık estetik ve fonksiyon kadar hizmet süreçlerine de önem veriyor. Online platformlardan ürünlere kolay erişim, hızlı teslimat ve montaj kolaylığı satın alma kararlarını doğrudan etkiliyor. Ayrıca artırılmış gerçeklik (AR) destekli alışveriş uygulamaları ve kişiselleştirilmiş dijital deneyimler de giderek yaygınlaşıyor. Bu tablo, ürünün yalnızca tasarımıyla veya kullanım ömrüyle değil; alışverişten montaja kadar geçen tüm süreçte sunduğu konforla da değer kazandığını gösteriyor. Orta Doğu’dan Avrupa’ya, Amerika’dan Asya Pasifik’e ve Afrika’dan Latin Amerika’ya kadar farklı pazarlarda aynı beklentinin öne çıkması, dijitalleşme ve hizmet kalitesinin artık küresel bir standart haline geldiğini kanıtlıyor.” dedi.