Ünlü kuaför Harun Cici Uluslar Arası Aktivist sanatçılar başkanı Nevai metinin yeğeninin düğününe katılmak için Azerbaycan'a gitti. Ev sahipliği yapan Nevai metin ile birlikte türbeyi ziyaret ederek burada Harun Cici türbe ile ilgili Bilgi verdi Cici sözlerine şöyle devam etti;Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kuzey-batı bölgesinde Şeki, Oğuz, Kabala, Kah, Balakan, Zakatala, Yevlak, Şemakı şehirleri yer alır. Bugün halk arasında kutsal adak yeri olarak kabul edilen türbelerde m edfun tasav- vuf şeyhlerinin ve ilim adam larının mezar taşlarındaki kitabelere dayanarak bu bölgenin Nakşibendiyye Kardeşlik cemiyetlerinin merkezi olduğunu söylemek müm kündür. Nakşibendiyye şeyhlerinin faaliyeti, Rusya devletinin yürüttüğü müstem lekecilik politikası, askerî-idarî yönetim usulü, çar m em urları ve yerli hakim lerinin kölelerine zulmü ve ağır vergi siyasetine karşı Kafkasya halklarının kurtuluş savaşının etkin olarak sürdüğü bir dönem e rastlar. Asırlardan beri Kafkaslarda kendi m evkilerini sağlamlaştırm aya çalışan üç büyük devletin idealleri birbiri ile çarpışm ıştır: 17. asrın sonu ile 18. asrın ilk yarısı, Kafkas ötesinde (Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan) m evkilerinin sık sık değiştiği ve en çetin siyasî vaziyetin hüküm ran olduğu bir dönem dir. Rusya’yı denizlere çıkarm ış ve İsveçliler ile yapılan savaşta galip gelmiş olan I. Petro, H azar’a kıyısı olan ülkeleri istila ederek K afkaslardaki m evkiini kuvvetlendirm eyi daha sonra da buradan Türkistan, H indistan ve diğer şark ülkelerini işgâl etmeyi plânlam ıştır. 18. asrın sonlarında Avusturya ile yaptığı sürekli m ünakaşalar neticesinde Balkanlar üzerinden İstanbul’a yol açm anın güç olacağını gör- müş, bu planı Gürcistan ve Küçük Asya üzerinden hayata geçirmeyi düşün- müştür. Bu amaçla I. Petro Gürcistan çarı VI. Vahtan ile müttefik olmuştur. Vahtan ona her türlü yardım ı yapacağını, Rusya’ya tâbi olacağını bildir- miştir. Bu anlaşmadan istifade ederek, Azerbaycan’ın kuzey-batı bölgesinde bulunan bazı topraklara sahip olmak istemiştir. Rusya G ürcistan’da kuvvetlendiği için Kafkas ötesinin doğusunda ve Azerbaycan’ın yukarıda zikredilen bölgelerinde de güçlenm eli idi. Bu bölgeler Rusya için stratejik bakım dan bir harp meydanı kadar önem li Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî’nin yetiştirip görevlendirdiği halifeler sayesinde Nakşibendîlik/Hâlidîlik XVIII. yüzyılın sonları ve XIX. yüzyıl başlarında özellikle Osmanlı coğrafyasında etkinliğini hızla artırmıştır. Mevlânâ Hâlid’in, halifeleriyle birlikte oluşturduğu organizasyon becerileri ve Sünnîliği esas alan şeriat hassasiyetleri bağlamında ortaya koyduğu dinamizm zamanla bir Hâlidî geleneğinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu gelenek farklı coğrafyalarda benzer uygulamalarla temayüz etmiş ve tarikatın, içinde bulunduğu toplumun millî-manevî hafızasını korumasına yardımcı olmuştur. XIX. yüzyılda Kuzeybatı Azerbaycan ve Dağıstan’da yayılma fırsatı bulan Hâlidîlik bölgede oldukça etkili organizasyonlar oluşturarak her alanda kendisini hissettirmiştir. Hâlidî şeyhlerinin toplum-tekke münasebetlerinde etkin bir rol üstlenmeleri, içeride gayr-i İslâmî geleneklere dışarıda da Ruslara karşı vatanlarını savunma konusunda tasavvufun motivasyon ve ihvan dayanışması gücünden istifade etmeleri Hâlidî geleneğin Kafkaslarda aslına uygun şekilde devam ettiğini göstermektedir. Bu makalemizde Hâlidîliğin bazı özel hassasiyetleri özetleyip tarikatın yayılma zeminini ele alacağız. Bölgedeki Nakşibendî/Hâlidî mürşit ve sûfîlerinin toplum içerisindeki konumuna vurgu yaparak üstlendikleri misyonlar hakkında bilgi vereceğiz. XIX. yüzyılda Rusların yayılmacı politikaları sebebiyle Hâlidî organizasyonlarının yaşadığı problemlere de değinip tarikatın dinî, kültürel ve sosyal arenada Kafkas halklarına etkilerini araştıracağız. Anahtar Kelimeler: Tasavvuf, Nakşibendîlik, Hâlidîlik, Kafkaslar, Azerbaycan. Daha sonra toy düğününe katılan Cici,Bizlere evsahiliği yapan Nevai metin in amca oğlu sevgili kardeşim Natik Azerin ve eşi Yagut hanım ın misafir perverliklerini anlatamam.