10586,32%0,96
41,26% 0,03
48,29% -0,07
4832,26% 0,46
7864,15% -0,34
ÖCALAN'IN BİLDİĞİNİ MİLLETİNİZDEN SAKLAMA KARARI ALIYORSUNUZ! Anahtar Parti Lideri Yavuz Ağıralioğlu, hükümete eleştirilerde bulunarak, “Çocuklarımızın katilinden bir kurucu önder çıkardılar. Kurucu önderin partisine de kayyum atamaya çalışıyorlar. Bu saçmalığı vatandaş anlamadığı için size itiraz ediyor. Bu tutarsızlığı ortadan kaldırmadığınız müddetçe yaptıklarınızın hepsi yargıya siyasetin gölgesini düşürmüş olacaktır. Komisyon kuruyorsunuz. Öcalan'ın bildiğini milletinizden saklama kararı alıyorsunuz. Hiç mahcubiyet de duymuyorsunuz. Sonra kurmaylarınız tweet atıyorlar ki Öcalan'la muhatapların mahsuru yoktur. Öcalan'a heyet gönderilmesinin mahsuru yoktur. DEM’in önüne koyduğunuz mikrofonların bir mahsur yoktur. İsrail'in bölgedeki hesaplarının, heveslerinin, sözcülerinin söylediklerinin bir önemi yoktur. Neyin önemi vardır?” dedi. Ağıralioğlu ekonomiye de değinerek, “Milletinize verirken yüzde 20 veriyorsunuz. Milletinizle alırken yüzde 40-50 alıyorsunuz. Oranları alırken yüksek tutuyorsunuz. Şunu sormamız lazım, size kaç lira lazım tam olarak?” diye sordu. Ağıralioğlu, “Millet iradesinin 2028 seçimlerinde Anahtar Parti'yi millet iradesinin kayyumu olarak iktidara getirmesi gerektiğini düşünürüz, ona hazırlanıyoruz. Millet iradesi, kayyum atamalıdır. Millet iradesini memleketteki hukuksuzluklara, adaletsizliklere nezaket etmelidir” ifadesini kullandı. Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ağıralioğlu, konuşmasında özetle şunları söyledi: SEÇMENİN İRADESİ GÖLGE ALTINDA BIRAKILAMAZ Siyasetin özellikle son dönemlerde eline geçirmiş olduğu imkanları muhalefeti dizayn etme hevesine dönüştürdüğü bir süreç gibi algıladığımız uygulamaları var. Bu karşılıklı suçlamalar içerisinde YSK’ya, ilgili maddelere, siyasi partiler kanununa yaslanarak, herkesin ben haklıyım deme fırsatı bulduğu siyasi tartışma alanı var. Kimisi YSK’ya atıfta bulunarak bu yaptığınız hukuki değil diyor, kimisi de anayasaya yaslanarak bunun karşılığı var diyor. Anahtar Parti bir şey vurguluyor; seçmen iradesi ile ilgili muhafaza hassasiyetini asla kaybetmememiz lazım. Ne olursa olur, seçmenin iradesi gölge altında bırakılamaz. Seçmen sandığa küstürülemez. Bizim şu anda
Anahtar Parti Genel Merkezi 444 93 81 Hilal Mah. Rabindranath Tagore Cad. No:66 06550 bilgi@anahtarparti.org Çankaya/ANKARA anahtarparti.org seçmenin sandığa küstürülmesinden doğan boşluğu neyin dolduracağından dolayı endişelerimiz var. O yüzden bir tek hassasiyetimiz var; kaosa dönmesin hassasiyetlerimiz. YARGI ÜZERİNDE SİYASAL AĞIRLIK VAR Devletin seçilmiş olmaktan dolayı kendisine ait hisseleri, seçilmiş olmayı her şeyi yapma yetisi olarak kullanırım hevesini kontrol etmemiz lazım. Son dönemde niçin bu tartışmalar var, niçin bu suçlamalara konu olduğunu hükümetin doğru anlaması lazım. Özellikle 2017 referandumundan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin, yargı üzerinde oluşturduğu bir siyasal ağırlık var. Bu ağırlığın, hükümetin avantajına dönüşecek şekilde kullanılmasından bıkmış bir muhalefet itirazı var. Ben istersem uyabilirim, benim vizyonum uygun değilse uymuyorum şeklinde olan uygulamaları var. VATANDAŞ NEZDİNDE BU İLKESİZ SİYASET TÖHMET ALTINDA KALDI Hükümet iradesi olunca, kaos iradesi olmuyor. Ama aynı sözü muhalefet söyleyince siz ne kanun tanımaz insanlarsınız diyorlar. O yüzden biz bu süreç içerisinde hükümetin şunu anlamasını sağlamaya çalışıyoruz. Tutarsızlık suçlamamamızın merkezinde hükümeti, vatandaş nezdinde itibarsız hale getiren bir pozisyonu var hükümetin. O ne? Bugün kayyum atanacak sürecin savunanı durumunda olan hükümet, 2023 seçimlerini bunun tam tersini diyerek kazandı. 2023 seçimlerinde CHP’ye siz kent uzlaşısı yapıyorsunuz, Kandil’le, Öcalan’la süreç yönetiyorsunuz siyerek seçim kazanmış hükümet, şimdi bunun tam tarsinde bir hassasiyet gösterip başka bir şey yapıyor. O yüzden vatandaş nezdinde bu ilkesiz siyaset töhmet altında kaldı. Hükümetin siyasi üstünlüğü kalmadı. Bu ahlaki üstünlüğü kalmaz ilkesiz siyaset bugün siyasete ilke hatırlatmak anlamında buyurgan, bağırgan, parmak sallayan bir edayla kanuna uyun deyince boşa düştü. ÇOCUKLARIMIZIN KATİLİNDEN KURUCU ÖNDER ÇIKARDILAR! Çocuklarımızın katiliyle iş tutuyorsunuz diyorlardı CHP’ye, sonra seçimi kazandılar bu hassasiyetle. Şimdi çocuklarımızın katilinden bir kurucu önder çıkardılar. Kurucu önderin partisine de kayyum atamaya çalışıyorlar. Bu saçmalığı vatandaş anlamadığı için size itiraz ediyor. Bu ahlaki üstünlüğü kaybettiğiniz yerdeki tutarsızlık, seçmen itirazını da, yaptığınız işin kanunu var ama vicdanı yok itirazına konu oluyor. Bu tutarsızlığı ortadan kaldırmadığınız müddetçe yaptıklarınızın hepsi yargıya siyasetin gölgesini düşürmüş olacaktır. Ahmet Türk cezaevindeydi, dışarı çıkarıldı. Kayyum atandı belediyesine, çıktıktan sonra 3 seçim daha kazandı. Sonra yine kayyum atandı. Sonra bu kayyum atanmış belediyenin yerine Ahmet Türk, Terörsüz Türkiye sürecinin müzakerecisi oldu. Bu arada siz bütün bunları yapıp kanun, kural, hukuk diyorsunuz vatandaşınıza. Vatandaş da size ilkesizliğinize, ölçüsüzlüğünüze, heveslerinize anlamsız anlamsız bakıyor. Sonra vatandaşınıza da itiraz ettiği için, yahu siz ne kanun tanımaz insanlarsınız diyorsunuz. SOKAKLARI DAHA KRİMİNAL HALE GETİREBİLİR ENDİŞESİ TAŞIYORUZ
Anahtar Parti Genel Merkezi 444 93 81 Hilal Mah. Rabindranath Tagore Cad. No:66 06550 bilgi@anahtarparti.org Çankaya/ANKARA anahtarparti.org CHP'nin kanun böyledir, adil değildir, uymuyorum tavrı da sokakları daha kriminal hale getirebilir endişesi taşıyoruz. Muhalefet iktidarın keyfiliğine itirazda ilkeli, ölçülü yerde durmak zorundadır. Biz iktidarı keyfi uygulamalarıyla tenkit ediyorsak bu keyfiliğin karşısında hukukla durmak zorundayız, hukuksuzlukla duramayız. Hukuksuzlukla yahut hukuksuzluk oluşacak yerlerde biz görünemeyiz. O zaman millet daha iyisi mümkündür iddiamızı bizimle birleştiremez. Yani hukuka, riayetsizlikle memleketin umuduna yürünemez. Kanunsuzluk varsa, hukuksuzluk varsa bununla mücadeleyi yasal zeminde yapmak hassasiyetimiz vardır. Ona da dikkat edilmesi lazım. 16 yaşında eline silah almış, tekbir getirerek iki vatan evladını şehit etmiş. Bunun sebep olduğu bir şeyi de sorgulamalıyız. Yani bu kaos ortamı oluşursa memleketteki bu belirsizlikten nemalanacak, fırsat kollayan, bir dünya uyuyan hücre olabilir bu memlekette. Bizim misafirlerimizin içerisinde kaç tane el muhaberat ajanı var bilmeyiz. Bizim bugün Türkiye'de ikamet eden, kaçak yollarla gelen yahut sınırlarda kontrolsüzlükten buralara gelen, Afganistan'dan buralara kadar gelebilen, İran'dan geçebilen ne kadar kayıtsız insan var bilmiyoruz. MİLLET İRADESİ KAYYUM ATAMALIDIR Millet iradesinin 2028 seçimlerinde Anahtar Parti'yi millet iradesinin kayyumu olarak iktidara getirmesi gerektiğini düşünürüz, ona hazırlanıyoruz. Millet iradesi kayyum atamalıdır. Millet iradesini memleketteki hukuksuzluklara, adaletsizliklere nezaket etmelidir. Egemenlik milletinse ki milletindir, irade milletinse ki milletindir, egemenlik, irade seçimlerde memlekete Anahtar Parti’yi adaletin, demokrasinin, üretimin yaşanabildiği bir Türkiye'nin iradesi anlamında memleketin hakkını, hukukunu muhafaza edecek kayyum anlamında Anahtar Partiyi atar diye ümidimiz, gayretimiz var. GAZZE’DEKİ GELİŞMELER Filolar kalktı, Türk limanlarından kalkamamış olmasının mahcubiyetini duysun hükümet. Bizim limanlarımızdan bir merhamet filosu niçin kalkamadı? Kendi vatandaşlarımız niçin başka ülkelerin limanlarına gitmek zorunda kaldı? İnsanlığın merhameti olmuş bir miğfer millet nasıl oldu da limanlarından bir merhamet gemisini kaldırmaya imkân bulamadı? Hesabını versin hükümet. Yani bizim limanlarımızdan bir merhamet çığlığı, vardı duyuluyordu da nasıl gemiyle buluşamadı da İsrail'e gidemedin hesabını versin. Bizim vatandaşlarımız başka limanlardan kalkan gemilere niçin binmek zorunda kaldılar hesabını versin hükümet. Böyle kimsesizlerin kimiyim demek kolaydır. Gazze'deki vatandaşlarımız kimsesizdir. Sayın Cumhurbaşkanı oradaki kimsesizlerin kimi olmak istiyorsa bizim limanlarımızdan merhamet Gazze'ye hareket edebilmelidir. Eğer sen kimsesizlerin kimiysen karar vermeniz gereken şey şudur; ihracat listesinde Türkiye'nin derecesi varsa kimin kimsesi olduğunuzun da muhasebesini yapın. Yani bu İsrail'le hala ihracat şampiyonluğumuz var, dördüncü, beşinci sıradayız, ihracatımız devam ediyor falan gibi birtakım ithamların altında kalıyorsanız, o kimin kimsesi olduğunuza bunu da ekleyin lütfen. Türkiye Cumhuriyeti Devleti insanlığın artık ortak çığlığı haline gelmiş, bu soykırım karşısında çok daha etkin inisiyatif alabilmelidir. Uluslararası mahkemeleri harekete getirecek inisiyatifin bizzat öznesi olabilmelidir. Barış gücü organizasyonu planlanacaksa, BM'nin de bunun bayrağını sallayabilmelidir. Buraya gidecek merhamet yerinin bütün organizasyonunu üstlenebilmelidir. Yani olur da vatandaşlarımıza bir fiil müdahale olursa ne yapacaksınız da belirlemeniz lazım. Ah vah etme zamanı değildir. İsrail'in azgınlığını durduracak kadar kudretimiz vardır. Ama bütün bunlarla ilgili romantizme falan kurban edilmeyecek bir mesuliyet hattındayız. Ciddiyetle iş yapılması lazım. ÖCALAN'IN, BİLDİĞİNİ MİLLETİNİZDEN SAKLAMA KARARI ALIYORSUNUZ! Sınırlarımızın altında bir terör devleti kuruluyor. İsrail'le de ilgisi var bu sürecin. Türkiye'nin aleyhine bir tertibin öznesi yapılmaya çalışılıyor. Devlet Bey de söylemiş geçen gün. Biz 6-7 aydır Anahtar Parti olarak devamlı söylüyoruz. Devlet Bey demiş ki, efendim İsrail'in yörüngesine girdiği anlaşılmaktadır. Hep oradalardı, hep yörüngesindelerdi. O yörüngeyi zaten onlar kurdular. Yörüngenin arkasındaki güç de onlardı, silah da onların. YPG, PYD, İsrail'in yörüngesindedirin bir karşılığı daha var. Komisyon kuruyorsunuz, kurduğunuz komisyon, Kandil'le muhataplık üzerinden başka bir alan açıyor. Komisyon kuruyorsunuz. Öcalan komisyonu kendisi için kurdurduğunu söylüyoruz. Anahtar Parti olarak meclis meşruiyetini böyle iki paralık etmenize razı değiliz diye itiraz ediyoruz. Duymanız lazım, dinlemiyorsunuz. Sonra sizin kurmaylarınız Öcalan muhataplığı üzerinden tweetler atıyorlar. Biz komisyonu meşru görmüyoruz, muhataplığı üzerinden meşru görmüyoruz. Yasal değil zaten, imzayla kuruldu. Araştırma komisyonu değil, soruşturma komisyonu değil. Millet iradesini temsilen TBMM başkanına kurduruyorsunuz. Çerçevesi belli değil, yetkisi belli değil, muhataplığı belli değil, muhataplığının hukuki zemini belli değil. Bu nedir yahu? Öcalan'ın, Kandil'in bildiğini milletinizden saklama kararı alıyorsunuz, oyluyorsunuz mesela. Hiç mahcubiyet de duymuyorsunuz. Sonra kurmaylarınız tweet atıyorlar ki Öcalan'la muhatapların mahsuru yoktur. Öcalan'a heyet gönderilmesinin mahsuru yoktur. DEM’in önüne koyduğunuz mikrofonların bir mahsur yoktur. İsrail'in bölgedeki hesaplarının, heveslerinin, sözcülerinin söylediklerinin bir önemi yoktur. Neyin önemi vardır? KOMİSYONU ŞEMSİYE EDİYORSUNUZ Kürt sorununu çözeceğiz diyorsunuz, Kürt'ü Öcalan'a teslim ediyorsunuz. Asla yapmamanız gereken bir şeydir diyoruz, hiç umursamıyorsunuz. Öcalan Kürt'ün hiçbir şeyidir. Öcalan Kürtlere değdirilmemelidir. Sonra Kürt sorununu anlamaya çalışan vatandaşlarınız bu PKK'lılardan şöyle şeyler duymaya başlıyor. Kürt sorunu nedir diye anlamaya çalışıyorlar. Çünkü bizim böyle bir sorunumuz yok. Kürtlerin de sorunları vardır ama Kürt sorunu diye bir sorunumuz yok. Vatandaşınız anlamaya çalışıyor. Sonra PKK'lılardan Kürt sorununu çözeceğiz başlığıyla açtığınız zeminlerde şöyle sözler duyuluyor. Türk ordusu demeyin, Türk bayrağı demeyin, Türk vatandaşı demeyin, yani siz Kürt sorununu PKK'lılara konuşturup PKK'lılara da Türklerle ilgili sorunları varmış laflarını ediyorsunuz, buna da komisyonu şemsiye ediyorsunuz. Öcalan Kürtlerin temsilcisi değildir. Kürtler Öcalan'ın marabası değildir. Dolayısıyla biz bunu söylemekten asla vazgeçmeyeceğiz. Siz ne zaman vazgeçeceksiniz bu yaptığınız hatalardan bilmiyoruz ama Anahtar Parti hassasiyetlerinin merkezine koyduğu millet bütünlüğünü sizin heveslerinize haleldar ettirmeyecek. SİZE KAÇ LİRA LAZIM? Basit usul, gerçek usul vergisi falan konuşulurken her gün vatandaş yeni bir vergi yü