10045,43%1,30
35,28% 0,17
36,71% 0,24
2979,62% 0,57
4799,36% 0,00
Suriye'nin stratejik kenti Humus'ta silahlı grupların ilerleyişi, Esad yönetimi için kritik bir tehdit oluşturuyor. Humus'un kaybı, Şam’ı sahile bağlayan ikmal yollarının kesilmesi ve rejimin askeri stratejisinin çökmesi anlamına
Silahlı grupların Cuma sabahı kuzey sınırlarına girdiği Suriye'nin Humus kenti, sadece köy ve kasabalarla çevrili bir şehir değil, aynı zamanda Şam yönetimi için “stratejik, askeri ve sosyal ağırlığı olan” bir merkez.
2011'deki kitlesel halk protestolarının ardından Şam yönetimi, 2014'te şehir merkezinin kontrolünü tamamen ele geçirmişti. Dört yıl sonra (2018) Şam yönetimi, Telbise ve Rastan da dahil olmak üzere kuzey kırsalındaki bölgelerin kontrolünü tamamen ele almıştı.
Humus, Suriye'nin merkezinde yer alıyor ve ülkenin kuzeyi ile güneyi ve doğusu (Suriye Badiyesi) ile batı kıyısı arasında bir bağlantı olarak görülüyor. Silahlı gruplar tarafından ele geçirilmesi Esad yönetiminin sahile ulaşmasını sağlayan Tartus ve Lazkiye'ye giden tüm yolları kesecektir.
Umran Stratejik Araştırmalar Merkezi'nden Suriyeli araştırmacı Muhsin el-Mustafa, kentin “aynı zamanda askeri, siyasi ve sosyal öneme sahip” olduğunu söylüyor.
Silahlı gruplar Cuma günü kuzeyden Humus şehrinin idari sınırlarına girerek, yıllardır Esar yönetimine isyan eden ve 2018'den sonra “uzlaşma” bölgeleri olarak bilinen köy ve kasabaların kontrolünü ele geçirdi.
Humus askeri açıdan bir askeri okullar kompleksine, 11. Tümen'e, tanklar konusunda uzmanlaşmış 18. Tümen'e ve Merkezi Bölge Komutanlığı'na ev sahipliği yapıyor.
Mustafa'ya göre silahlı gruplar bu bölgelere erişim sağlayabilirse “daha büyük miktarlarda silahı kontrol etmelerine” yardımcı olacak.
Mustafa, Humus'un “Şam yönetimi için büyük bir kuluçka merkezi olduğunu ve üyelerinin silahlı grupların gönderdiği güvence mesajlarını olumlu karşılaması ve çatışmaya girmeden mahallelerinde kalması halinde rejimin uzun yıllardır üzerinde oynadığı denklemin tersine döneceğini” söyledi.
Humus 2011 yılında Şam yönetimine karşı ilk protestoların yapıldığı şehirlerden biriydi ve hatta rejim karşıtları tarafından “devrimin başkenti” olarak adlandırılmıştı.
Aynı zamanda 2014 yılında militanların ve sivillerin Suriye'nin kuzeyine gitmesi için yapılan anlaşmaların uygulandığı ilk bölgelerden biriydi. Bu anlaşmalar, silahlı çatışmaların ve Suriye rejiminin Humus'un eski mahallelerine uyguladığı ve iki yıldan fazla süren kuşatmanın ardından geldi.
Mustafa, “Militanların ve sivillerin 10 yıl sonra Humus'a geri dönmesi Suriye rejiminin izlediği politikaya bir darbe olacaktır” dedi.
Bağdat'ta Suriye-Irak-İran toplantısı 'Bölgeye yönelik ciddi tehdit' uyarısı
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ve Suriyeli mevkidaşı Bessam Sabbağ, bugün Suriye'deki mevcut gelişmelerin “ciddi bir tehdit” oluşturabileceği ve bölgenin güvenliği üzerinde “doğrudan etkisi” olabileceği uyarısında bulundu.
Silahlı grupların Humus'un kuzeyindeki Hama kentinin kontrolünü ele geçirmelerinin ardından sahadaki mevcut durum, en sonuncusu Cuma günü olmak üzere yaptıkları çeşitli açıklamalarda da belirttikleri üzere, Hama'nın kontrolünü tamamen ele geçirme sürecinde olduklarını gösteriyor.
Buna karşılık Suriye Savunma Bakanlığı, silahlı grupların Humus'un kuzey kırsalına girmesinin ardından konuşlandıkları ve ilerledikleri yerlere hava ve topçu saldırıları düzenlemeye başladığını açıkladı.
Askeri uzman Naci Malaib'e göre Suriye rejiminin Hama'dan çekilmesi, silahlı grupların Humus'a doğru ilerlemesinin önünü kesmek için Cuma gecesi Rastan köprüsüne düzenlediği saldırılar gibi “ani ve aşağılayıcı” oldu. Malaeb, grupların Humus'un kontrolünü ele geçirdiği bir senaryonun “Suriye rejimini yıkacağına” inanıyor.
“Gruplar Humus'un kontrolünü ele geçirirse Şam'dan sahile giden yollar kesilecek” dedi.
Suriye rejiminin silahlı grupların ilerleyişini durdurmak ve stratejik merkezi Humus kentine erişimlerini engellemek amacıyla aldığı askeri tedbirler, sonuncusu Perşembe günü Hama'dan çekilmesi ve militanların kente girmesi olmak üzere rejim güçlerinin art arda aldığı yenilgilerin ardından hız kazanıyor.
Suriyeli bir uzman Uzman, kentin kontrolünün “rejimin müttefikleri, özellikle de Hizbullah, İran ve Rusya üzerinde büyük bir askeri etki yaratacağını” söyledi.
“Humus'un düşmesi rejimin düşmesi anlamına gelir. Rejim Şam'da kalırsa ve her yerle bağlantısı kesilirse. Nereye gidecek?”
Suriyeli araştırmacı el-Mustafa, silahlı grupların Humus'u kontrol etmesinin “rejimin güneye, Suriye kıyısındaki şehirlere giden ikmal hatlarını kesmek anlamına geldiğini” belirtiyor.
Mustafa ayrıca sahili Suriye'nin Badiye bölgesine bağlayan tüm tali yolları da kestiğini söyledi.
Suriye rejimi Savunma Bakanlığı, grupların Halep'ten saldırılarının ilk gününden bu yana yaptığı açıklamalarda tek bir dil benimsedi ve çekilmeleri “yeniden konumlanma ve yeniden konuşlanma” olarak tanımladı.
Suriye rejimi tarafından Halep ve İdlib'in diğer bölgelerinde uygulanan “yeniden konumlanma ve yeniden konuşlanma”, Perşembe günü grupların kontrolüne geçen Hama'ya kadar uzandı.
Suriye ordusu stratejik Hama kentini kaybettiğini kabul etti.
Stratejik bir kavşak noktası Suriyeli muhaliflerin Hama'yı ele geçirmesi ne anlama geliyor?
Muhalif gruplar Perşembe günü, sürpriz bir saldırıyla Halep'in kontrolünü ele geçirmelerinden günler sonra, dikkat çekici bir hamleyle Suriye'nin dördüncü büyük kenti olan Hama'yı ele geçirdiklerini duyurdu.
Harmon Çağdaş Araştırmalar Merkezi'nde Suriyeli araştırmacı Nevvar Şaban, Humus'un Suriye rejimi için öneminin, askeri bloklar, birlikler ve yol ağı açısından “orta Suriye'deki tek toplanma noktası” olmasından kaynaklandığını belirtiyor.
Humus'un kaybedilmesi, başta Şam çevresi olmak üzere Suriye'nin tüm bölgelerindeki askeri sahneyi etkileyecektir.