10481,13%0,57
36,59% 0,10
39,93% 0,79
3426,56% 0,94
5558,63% 0,48
PARTİZANLIĞI, KAYIRMACILIĞI, MÜLAKATI, TORPİLİ, AİLELERLE BU ÜLKEYİ YÖNETME ANLAYIŞINI, BU ÜLKENİN SINIRLARININ DIŞINA DEĞİL, YERİN DİBİNE GÖMECEĞİZ
CHP’nin ön seçimle belirlenecek cumhurbaşkanı aday adayı, TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir’de başlattığı yolculuğunu İç Anadolu’ya taşıdı. Kayseri’de coşkulu bir kalabalığa konuşan İmamoğlu, “Memleketin bereketini kaçıranları, önümüzdeki seçimde evine göndereceğiz. Seçim sandığı, milletin önüne bereketiyle gelecek” dedi. “Yerinde sayanlar değil, ayağa kalkıp hedefe yürüyenler başarır” diyen İmamoğlu, “31 Mart 2024’ten bugüne, iki şey sürekli artıyor. Bir yandan vatandaşlarımızın CHP’li belediyelerden duyduğu memnuniyet sürekli artıyor. Ama diğer yandan, başka çaresi kalmayan iktidarın, Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı yürüttüğü siyasi operasyonlar sürekli artıyor. Adaletsizlikleri sürekli artıyor. Çünkü iktidarın koltuğu, altından kayıyor” şeklinde konuştu. Milletin aradığı alternatifin CHP olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Kurumları çürüyen, ilişkilerin yozlaştığı, partizanlığın her koridoruna girdiği bu ortamda, kendilerini devletin sahibi görüp, milletten itaat bekleyenlere benzemeyiz. Bizim anlayışımıza göre; millet, devletin efendisidir. Ve yöneticiler, yani bizler, vatandaş karşısında haddini bilmelidir. İşte 23 Mart'ta bu inancı, bu özgüveni, hep birlikte bütün ülkeye yayacağız. Yapacağımız ön seçimde, iktidara en korktuğu şeyi, neyi biliyor musunuz, sandığı göstereceğiz, sandığı. Bu ülkenin başına bela ettikleri partizanlığı, kayırmacılığı, mülakatı, torpili, ailelerle bu ülkeyi yönetme anlayışını, bu ülkenin sınırlarının dışına değil, yerin dibine gömeceğiz. Bir daha bu hayatta bizi rahatsız etmeyecek” ifadelerini kullandı. “Devlet, bir avuç insanın değil, milletin çıkarlarının, milletin güvenliğinin bekçisi olacak” diyen İmamoğlu, “Türkiye; adaletin, eşitliğin, kardeşliğin gücüyle büyüyecek, zenginleşecek, özgürleşecek. Milletimizin en çok çektiği şey. Ne diyor? ‘Her şeyi ben bilirim’ diyor değil mi? ‘Ben ne dersem, o olur’ diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Biz demeyeceğiz. Bu kibirli anlayışı, bu akıl dışı anlayışı, devletimiz uygulamalarından ve hafızasından hep birlikte söküp atacağız. Tek adamlığın, partizanlığın, bırakın kendisini, gölgesi bile değemeyecek bu devlete, bu canım Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne” şeklinde konuştu. Tanıdığı ya da tanımadığı bazı isimlere, kendisine yakınlığından dolayı uygulanan ekonomik baskıları bir kez daha gündeme getiren İmamoğlu, “Mal varlıklarına, banka hesaplarına el koymuşlar. Bir kez daha algı operasyonuyla, itibar suikastı yapıyorlar. Akıllarınca beni korkutup, yıldıracaklar. Yürüdüğüm bu yolda, hepinizin huzurunda bir kez daha söylüyorum: Önce yüce Allah'a, sonra milletime güveniyorum. Size güveniyorum. Kumpaslarla, kirli tezgahlarla, entrikalarla, fitneyle, fesatla kurdukları oyunları başlarına yıkacağız. Buradan sesleniyorum: Ey ilgili şahıs! O kendini biliyor. Ben aylardır, haftalardır ne diyorum? Mertsen, yiğitsen, ufacık da olsa vicdanın kırıntısı varsa, bu meydan okumaya yanıt verirsin” dedi. Hayatında her mücadeleyi mertçe verdiğinin altını çizen İmamoğlu, “Ben hakkı, hukuku savunmakta sınır tanımam. Milletimize hesap vermekte de sınır tanımam. Bir derdiniz varsa, ben buradayım. Bana gelin, bana. Milletimle beraber, tam karşındayım. Amacınızı biliyorum. İstanbul'a, Türkiye'ye hizmet etmeyelim istiyorlar. Ekrem İmamoğlu olmadan seçime girmek istiyorlar. Size söyleyeyim mi? Korkuyorlar. Korkuyorlar öyle değil mi? O bir avuç insan korkuyor. Niye biliyor musunuz? Bu millete yanlış yapan korkar. Bu millete çok yanlış yapmışsın ki, korkun da çok büyük” diye konuştu. “2014’ten beri benimle uğraşıyorlar” diyen İmamoğlu, “Hiçbir şey bulamadılar. Bir tane ‘ahmak davası’ var. Millet, o davanın ismini gördükçe, duydukça gülüyor. Şimdi de bir diploma davası uydurdular. Buradan herkese söylüyorum. 35 yıllık diplomaya -hem de olan diplomaya, olmayan diplomaya değil- göz koyan bu akıl, bu milletin 40 yıllık, 60 yıllık, 50 yıllık tapusuna da göz koyar. Bütün bu zulmü, bütün bu zalimliği niye yapıyorlar biliyor musunuz? 2019’dan bu yana, hatta 2014’ten bu yana, tek suçumuz var. Başka suçum yok benim. Ne biliyor musunuz? Sandıkta yenilmedik, yenilmedik. Tek suçumuz; bu bileği bükemediler. Bükemediler bu bileği. Buradan söylüyorum. Bu cümlemi aklına kazısın: Bu millete yenilgiyi öğretemeyeceksin. Seni yenmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. TALAS – MELİKGAZİ / KAYSERİ Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) ön seçimle belirlenecek cumhurbaşkanı aday adayı olan Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “maraton” olarak nitelediği yolculuğunu, bugün İzmir’den başlatmıştı. İzmir’den Kayseri’ye geçen İmamoğlu’nun şehirdeki ilk adresi ev iftarı oldu. Kayseri’nin önde gelen iş insanlarından Mehmet Karamercan ve ailesinin Talas ilçesindeki evine konuk olan İmamoğlu, orucunu burada açtı. Karamercan ailesiyle, iftarın ardından keyifli bir sohbet gerçekleştiren İmamoğlu, Melikgazi ilçesindeki Erciyes Kültür Merkezi’nde Kayseri, Niğde, Yozgat, Sivas, Tokat, Kırşehir ve Aksaray illerinden gelen CHP’lilerle ve vatandaşlarla buluştu. KONUŞMA YAPACAĞI PLATFORMA ZORLUKLA ULAŞTI Vatandaşlar 2 bin kişilik salonu hınca hınç doldururken, birçok yurttaş da İmamoğlu’nun konuşmasını dışarıda dinlemek zorunda kaldı. Vatandaşların coşkusu ve sevgi gösterileri altında salona giren İmamoğlu, zorlukla da olsa oturacağı alana ulaştı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan buluşmada, vatandaşlar sık sık “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını attı. Zaman zaman izdiham altında geçen coşkulu buluşmada, sırasıyla, Kayseri CHP İl Başkanı Feyzullah Keskin, Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu ve İmamoğlu birer konuşma yaptı. İsmi anons edilen İmamoğlu, vatandaşların alkışları ve cep telefonlarıyla yaptıkları görsel şölen altında, yine izdihama varan görüntülerle konuşma yapacağı platforma zorlukla ulaştı. “ADALETTEN AYRILDIKLARI İÇİN MEMLEKETİN BEREKETİNİ KAÇIRIYORLAR” Vatandaşların rahmet ve bereket kavramlarıyla eşanlamlı olan Ramazan ayını tebrik eden İmamoğlu, “Anadolu'nun her yanında öyledir. Hepimiz evimizin, işlerimizin bereketli olması için dualar ederiz. Birbirimize bereket dileriz. Bereket, sadece bolluk ve zenginlik demek değildir. Bereket, aynı zamanda o bolluğun, zenginliğin, adaletli biçimde paylaşılması demektir. Bereket denince, benim için ferahlar. Bereket dileğinde bulunduğum zaman, karşı tarafa en güzel duyguyu hissederim. Biri bana bereket dilediği zaman, ona olan sevgim, saygım artar. Bereket kapısının iki anahtarı vardır. Bu anahtarlar gayret ve adalettir. Gayret göstermez, adaletli davranmazsanız, hiçbir işinizde bereket olmaz. İşte bu ne biliyor musunuz sevgili dostlarım? İşte tam da iktidarın, hükümetin hali gibi. İktidarın hali ortada. Millete hizmet etme hevesini, enerjisini kaybettikleri için, özellikle adaletten ayrıldıkları için, memleketin bereketini kaçırıyorlar” dedi. “YOKSULLAR DA ZENGİNLER DE AYNI ŞEYİ SÖYLEMİYOR MU?” Ülkenin dört bir yanındaki insanlarının “bereketsizlikten” şikayetçi olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Yoksullar da zenginler de aynı şeyi söylemiyor mu? ‘Elimizdeki paranın bereketi kaçtı diyorlar. ‘Çözüm nedir? Vallahi tek bir çözüm var sevgili hemşehrilerim; memleketin bereketini kaçıranları, önümüzdeki seçimde evine göndereceğiz. Seçim sandığı, milletin önüne bereketiyle gelecek. Ülkemiz gayretli, adaletli, çalışkan, yepyeni bir yönetime kavuşacak. ‘O gitsin, bu gelsin’ yaklaşımı içinde değiliz. Bizim derdimiz kişilerle değil. Biz, bu eşitsiz bu adaletsiz düzeni değiştirmek için yola çıktık. Biz, bu israf ve istibdat düzenine son vermek için yola çıktık. Biz, milletin hakkını millete vermek için yola çıktık” diye konuştu. Çıktıkları yolun zorluklarla dolu olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Bu, kolay bir yolculuk değildir. Ama bilin ki, başarmak için her şeye sahibiz. Evet, taşlı tozlu bir yol. Evet, heyelanlı olabilir. Evet, bütün zorluklar içerisinde olabilir. Ama başarmak için bizim çok büyük gücümüz var. Ama her şeyden önce, güzel bir söz vardır ya; önce yola koyulmak gerekir. Yerinde sayanlar değil, ayağa kalkıp hedefe yürüyenler başarır” şeklinde konuştu. “YALNIZCA SEÇİMİ DEĞİL, MİLLETÇE BİRLİĞİMİZİ, KARDEŞLİĞİMİZİ YENİDEN KAZANMANIN PEŞİNDEYİZ” Vatandaşların “Ceketi çıkar, kolları sıva” çağrısına kayıtsız kalmayan İmamoğlu, “Biliyorsunuz değil mi; bu ceketi çıkarıp, kolları sıvayınca, her şey çok güzel oluyor. Öyle değil mi? Çünkü bunun arkasında, milletin gücü var. Gençlerin yüreğinden çıkan o ses var. İşte onun için ne olacak? Biz de ayağa kalkacağız ve çığ gibi büyüyerek, hep birlikte hedefe ulaşacağız. Hedefimiz bellidir. Biz, yalnızca seçimi kazanmanın değil, milletçe birliğimizi, kardeşliğimizi yeniden kazanmanın peşindeyiz. Sevinçte ve kederde, büyük acılarda ve mutluluklarda, milletçe tek yürek olabilmenin peşindeyiz. Birbirimizi sevmenin peşindeyiz. Birbirini incitmenin peşinde olanları, biz istemeyiz. Biz, Hacı Bektaş-ı Veli'nin terbiyesini alanlarız” ifadelerini kullandı. CHP’nin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana, ülkenin ekonomik, siyasal, sosyal ve toplumsal değişim ve dönüşümlerine öncülük yaptığının kaydeden İmamoğlu, “Partimizin ve kurucumuz, büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün değeri, bugün artık herkes tarafından çok daha iyi anlaşılıyor. Milletimiz, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye'yi birleştiren güç olduğunu, açıkça görüyor. Partimizin, kime yapılırsa yapılsın, her türlü baskı ve hukuksuzluğa karşı sergilediği, onurlu, cesur tavrı herkese güç veriyor” dedi. “İCRAATÇI VE HALKÇI CHP'Lİ BELEDİYELERİN BÜYÜK BAŞARISI, MİLLETİMİZE UMUT OLUYOR” “İcraatçı ve halkçı CHP'li belediyelerin büyük başarısı, milletimize umut oluyor” diyen İmamoğlu, konuşmasında özetle şu ifadeleri kullandı: “Türkiye'miz, bu iktidarın milletimize hapsetmeye çalıştığı, ayrışma ve kutuplaşma cenderesinden kurtuluyor. Bu iktidara oy veren milyonlarca vatandaşımız, hep en temiz, en halis duygularla hareket ettiler. Kendileri ve ülkemiz için, en iyisinin o olacağına inandıkları için oy verdiler. Ama elbette zaman içinde onlar da oy verdikleri iktidarın ne kadar büyük yanlış yaptıklarını, milleti nereden alıp nereye indirdiklerini, itibarımızı, paramızı, yaşamımızın kalitesini, çocuklarımızın umutlarını, gençlerimizin geleceğe bakış ışığını söndürdüklerini gördüler. Ama ülkenin çok büyük meseleleri var. Büyük bir mücadelenin içerisine giriyoruz. Birlikte çok büyük işler başarmak zorundayız. İktidarın bugün eleştirilmesinden daha ötede, çok büyük ve önemli işlerin milletimize anlatılması gerekiyor. İktidardaki bir avuç insan, hep milletimizi aldattılar. Hep milletimize, ‘CHP gelirse, çok daha kötü olur’ diyerek sürekli yalanlar ve iftiralar ürettiler. Fakat işler, dayanılmaz bir noktaya geldi. İktidarın yanlışları arttıkça arttı. Ülkemizin, bu güzel Cumhuriyetin, bu güzel ülkenin meseleleri hiç azalmadı. Aksine daha da büyüdü. Vatandaşa daha da ağır yük olmaya başladı.” “MİLYONLARIN GÖZÜ, UMUDU ARTIK CHP’LİLERDE” “Sonra ne oldu biliyor musunuz? Bu iktidara oy veren vatandaşlarımız, CHP’li belediyelerin farkını gördü. ‘CHP gelirse, çok daha kötü olur’ diye düşünenler, gerçeğin çok farklı olduğunu bizzat görüp, yaşadılar. Bu nedenle, işte 31 Mart 2024’te milletimiz, sizlerin büyük çabalarıyla, ezici bir çoğunlukla, yerel yönetimlerde iktidarı CHP’ye verdi. Birinci parti yaptılar hepimizi. O günden bugüne bugüne, iki şey sürekli artıyor. Bir yandan vatandaşlarımızın CHP’li belediyelerden duyduğu memnuniyet sürekli artıyor. Ama diğer yandan, başka çaresi kalmayan iktidarın, Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı yürüttüğü siyasi operasyonlar sürekli artıyor. Adaletsizlikleri sürekli artıyor. Çünkü iktidarın koltuğu, altından kayıyor. Ekonomik siyasi ve sosyal krizlerden yılmış milyonların gözü, umudu, artık sizlerde, CHP’lilerde. Milletimiz, CHP’li belediyelerde gördüğü icraatçı, halkçı, adaletli, şeffaf yönetim anlayışını ülke yönetiminde de görmek istiyor. Rahat bir nefes almak istiyor. Milletimiz israfa, ranta, partizanlığa geçit vermeyen, bütün engellemelere rağmen rekor düzeyde icraat ve yatırım yapan bir anlayış artık ülke yönetiminde de hakim olsun istiyor. Onun için her birimizin bu heyecanı ve bu isteği görmesi şart. Her birimizin büyük sorumluluk alması şart.” “MİLLETİMİZ, ARADIĞI ALTERNATİFİ BULMUŞTUR” “Her geçen gün yükselen, vatandaşlarımızın artık can havliyle dile getirdiği ‘erken seçim’ talebinin nedeni budur. Onun için araştırmalarda sonuçlar öyle çıkıyor. Milletimiz, aradığı alternatifi bulmuştur. Ve iktidarı ona teslim etmek için gün saymaktadır. Partimizin cumhurbaşkanı adayını, böyle bir atmosferde hep birlikte belirliyoruz. 23 Mart'ta Cumhuriyet Halk Partisi, tek yürek halinde iradesini ortaya koyduğunda, Türkiye'de siyaset, yeniden şekillenmeye başlayacak. Cumhurbaşkanı adayımızın bizzat üyeler tarafından belirlenmesi meselesi, her birimizi tek tek ayağa kaldıran, güçlendiren, bir demokrasi devrimi yapan kahramanlar haline getirecek. Buradan bu kararı alan başta Genel Başkanım Sayın Özgür Özel'e, bütün Merkez Yönetimimize ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Grubumuza, hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum. Tek adamların, dar kadroların iradesiyle şekillenen siyasete meydan okumaktır bu. Biz Cumhuriyetçiyiz, biz demokratız. Bizim anlayışımıza göre, nasıl ki vatandaşlar ülkenin sahibi, üyeler de partinin sahibidir. Onlar ne derse o olur. Onun için bir demokrasi devrimine imza atmaya, bütün Cumhuriyet Halk Partililer hazır mı?” “YAPACAĞIMIZ ÖN SEÇİMDE, İKTİDARA EN KORKTUĞU ŞEYİ, SANDIĞI GÖSTERECEĞİZ” “Sorumluluğumuz çok büyük. Biz, kendilerini Cumhuriyetin ve bu devletin, özellikle düştüğü bu ortamda ve ne yazık ki kurumları çürüyen, ilişkilerin yozlaştığı, partizanlığın her koridoruna girdiği bu ortamda, kendilerini devletin sahibi görüp, milletten itaat bekleyenlere benzemeyiz. Bizim anlayışımıza göre; millet, devletin efendisidir. Ve yöneticiler, yani bizler, vatandaş karşısında haddini bilmelidir. İşte 23 Mart'ta bu inancı, bu özgüveni, hep birlikte bütün ülkeye yayacağız. Yapacağımız ön seçimde, iktidara en korktuğu şeyi, neyi biliyor musunuz, sandığı göstereceğiz, sandığı. 102 yaşına giren bizim bu güzel Cumhuriyetimizin ilanından bugüne, bu ülkede artık seçilmişlerin değil, seçenlerin üstün olduğunu herkese hatırlatacağız. Ön seçimde atacağınız her oy, demokrasinin, milli iradenin değerini gösterecek ve ne yapacak biliyor musunuz? Sandıktan kaçanları zangır zangır titretecek. Ön seçimde, CHP’nin zulme karşı nasıl tek yürek, nasıl tek bilek olduğunu göstereceğiz. Bir avuç zalimlik yapanların, uykularını kaçıracağız.”