26-30 Haziran 2025 tarihlerinde düzenlenen Glastonbury Festivali’nde İngiliz punk grubu Bob Vylan sahnede “Özgür Filistin” ve “IDF (İsrail Savunma Kuvvetleri’ne ölüm)” sloganları attı. Performans BBC tarafından canlı yayınlandı ancak bu bölümler kısa sürede iPlayer’dan kaldırıldı. Festival organizatörü Emily Eavis bu tür söylemlerin “nefret söylemi ve şiddete teşvik” anlamına geldiğini, Glastonbury’nin barış, birlik ve sevgi değerlerine sahip çıktığını belirtti. Olay, BBC’nin yayın politikalarını ve sorumluluğunu tartışmaya açtı. Hükümet yetkilileri ve İsrail Büyükelçiliği BBC’yi sert şekilde eleştirirken, Kültür Bakanı Lisa Nandy kurumdan resmi bir açıklama talep etti. Sağlık Bakanı Wes Streeting sloganları “çok rahatsız edici” buldu ve polis olayla ilgili inceleme başlattı. BBC, sahnede “Free Palestine” çağrısı yapan İrlandalı rap grubu Kneecap’in performansını ise canlı yayınlamadı, sadece iPlayer’a sonradan ekledi. Bu durum BBC’nin yayın bağımsızlığına yönelik eleştirileri artırdı; gözlemciler kamu yayıncısının siyasi baskılara direnmesi gerektiğini savundu. Kneecap üyeleri performanslarında Keir Starmer’ı doğrudan eleştirip İsrail’in Filistin’e yönelik politikalarına karşı durduklarını belirtti. Tartışmalar sanat özgürlüğü, ifade hakkı ve kamu yayıncılığı ilkelerini İngiltere’de yeniden gündeme taşıdı. İngiltere Palestine Action (Filistin Eylemi) Terör Listesine Alıyor: Endişeler Büyüyor İngiltere hükümeti, Palestine Action’ı terör örgütü listesine eklemek için harekete geçti. İçişleri Bakanı Yvette Cooper, grubun özellikle askeri tesisler ve savunma sanayi şirketlerine yönelik saldırılarıyla ulusal güvenliği tehdit ettiğini belirtti. Son olarak RAF Brize Norton üssünde uçaklara kırmızı boya sıkılmasıyla sonuçlanan eylemin ardından bu karar alındı. Parlamento oylamasının önümüzdeki hafta yapılması bekleniyor; karar yasalaşırsa gruba üye olmak, destek vermek ya da eylemlerini teşvik etmek 14 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilecek. Karar, insan hakları örgütleri ve sivil toplumda büyük tepkiyle karşılandı. Uluslararası Af Örgütü bu adımın ifade özgürlüğüne ve demokratik protesto hakkına zarar vereceğini savunurken, Palestine Action destekçileri yasal mücadele başlatmak için kampanya yürütmeye başladı. Medyada ise bu yasağın, demokratik muhalefete yönelik daha geniş bir baskının başlangıcı olabileceği endişesi dile getiriliyor. Palestine Action doğrudan eylemleriyle öne çıkarken, Londra’daki büyük protestoları asıl olarak Palestine Solidarity Campaign (PSC) ve Stop the War Coalition gibi geniş tabanlı sivil toplum kuruluşları organize ediyor. Ancak hükümetin bu kararı, bu tür barışçıl gösterileri düzenleyen grupların da ileride benzer şekilde terör listesine alınabileceği endişesini artırmış durumda.
