• BIST 100

    10924,53%-1,34
  • DOLAR

    42,20% 0,24
  • EURO

    48,86% 0,30
  • GRAM ALTIN

    5429,94% 0,77
  • Ç. ALTIN

    9007,06% 0,59

Kadınsa avcı, erkekse antisosyal olabiliyorlar…

“Histriyonik kişilik bozukluğunun temel özelliği, bu kişinin adeta bir tiyatro sahnesinde yaşıyor olmalarıdır. İlgiye açtırlar ve övgü ile beslenirler.” diyen Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Histriyonik özellikler taşıyan

Sağlık 4.11.2024 12:38:00 274 0
Kadınsa avcı, erkekse antisosyal olabiliyorlar…

Kadınsa avcı, erkekse antisosyal olabiliyorlar… Seksten başka her şeyi seksüalize ederler… “Histriyonik kişilik bozukluğunun temel özelliği, bu kişinin adeta bir tiyatro sahnesinde yaşıyor olmalarıdır. İlgiye açtırlar ve övgü ile beslenirler.” diyen Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Histriyonik özellikler taşıyan kişilerde, ön beyin yeterince olgunlaşamamış olabilir. Bu da düşünerek hareket etme yetisini zayıflatır ve kişinin duygularıyla, hisleriyle hareket etmesine neden olur.” dedi. Histriyonik kişilik bozukluğuna sahip kişilerin çocukluk dönemlerine bakıldığında, aile içinde sevgi ayrımcılığı yaşadıklarının görüldüğünü de anlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu kişiler eğer kadınsa avcı kadın, erkek ise antisosyal olabildiklerini kaydederek seksten başka her şeyi seksüalize ettiklerine dikkat çekti. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tiyatral kişilikler (Histriyonik kişilik bozukluğu) konusunu ele aldı. Rol yapmak onların doğal halleridir… “Histriyonik kişilik bozukluğunun temel özelliği, bu kişinin adeta bir tiyatro sahnesinde yaşıyor olmalarıdır. İlgiye açtırlar ve övgü ile beslenirler.” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Duygusalladırlar. Rol yapmak onların doğal halleridir. Olayları abartırlar. Topluğa girdiği zaman herkes onunla ilgilensin isterler. Onay beklerler. İstedikleri ilgiyi, onayı görmedikleri zaman fenalaşırlar, bayılırlar, sıra dışı davranışta bulunurlar.” dedi. Fedakârlık sevgi dilidir… Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu kişilerin sevgi ve ilgiyi sevgiyle özdeşleştirdiklerini, ilgi olmadan da sevginin olabileceğini ifade ederek, “Sevgiyi doğru bilen bir kişi sevgi dillerini bilir. Hediyeleşmek sevgi dilidir. Fiziksel temas sevgi dilidir. Fedakârlık sevgi dilidir. Hizmet davranışı yani kişi hasta olduğu zaman ilgilenilmesi sevgi dilidir. Eşin zaman ayırması sevgi dilidir. Ama bu kişiler ‘Eşim sadece bana ait olmalı, sadece benim istediklerimi yapmalı, annesini bile sevmemeli’ gibi düşünürler. Yani çok kıskanç özellikleri vardır. Fiziksel çekiciliklerini çok iyi kullanırlar.” diye konuştu. Birbirine düşeni seyrederler, zevk alırlar… “Bu tür kişiler sıkıştıkları zaman bayılırlar, kusarlar, bir tarafları ağrır. En büyük özellikleri de her şeyi abartmalarıdır. Onun için tiyatroda deniyor bu kişiler için. Mesela bir iş yerindeyse bu kişiler iş yerini savaş alanına dönüşmesine sebebiyet verecekleri çok şey yapabilirler. Yani insanlar birbirine düşer, dışarıdan seyrederler, zevk alırlar.” şeklinde konuşan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu kişilerde arka planda ilgi açlığı, sevgi açlığı olduğunu ve sevilmiyor gibi duygular hissettiklerini, içlerindeki boşluğu bir tiyatroda gibi giderme eğiliminde olduklarını anlattı. Kendi çıkarları için her şeyi yaparlar Erkekler arasında bu tür kişilerin çoğunun oyuncu ruh halindeki, tiyatral kişilikler olduğunu ve bu kişilerin de ikiyüzlü, her masada farklı konuşan, sözünde durmayan, çok yalan söyleyen benmerkezci kişiler olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kendi çıkarları için her şeyi yaparlar. Her türlü role girerler rahatlıkla. Sizinle çok dindar rolü oynarlar. Öbürüyle milliyetçi rolü oynar. Maalesef medya da sosyal medya da bu kişilik özelliğini destekliyor.” diye konuştu. Erkekler antisosyaldirler, güçlü rolü oynarlar… Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tiyatral kişiliklerin içerisinde de narsisistik özellikler olduğunu ama baskın özelliklerinin ilgi açlığı ve kendini sergilemek olduğunu dile getirerek, “Bu kişiler eğer kadınsa avcı kadın olurlar. Erkekler antisosyaldirler. Güçlü rolü oynarlar. Maskülen, maganda tiplerdir. Hedefe ulaşmak için yalan, hile, entrika her şey vardır. Seksten başka her şeyi seksüalize ederler… Bu iki kişilik birbirini bulur. Birbirlerine şiddet uygular ama birbirlerini bırakamazlar. Bu tarz kişiler antisosyallerle histriyonikler birbirlerini bulurlar. Birbirlerine eziyet ederler ve birbirlerinden de ayrılamazlar. Devamlı çatışmalı iletişim vardır ve bu tür ailelerde fatura çocuklara çıkar.” dedi. Rezalet çıkarmaya bayılırlar… Bu tür kişilerin rezalet çıkarmaya bayıldıklarını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Onlar iyi ve doğru şeyleri yaptığı zaman onaylamak ama yanlış hareketlerini onaylamamak gerekir. Eşini kızdırır, öfkelendirir, bundan zevk alırlar. Eş boyun eğdiği durumda soğukkanlı kalırsa, onun oyun alanından kendi oyun alanına onu çekmiş olur. Böylece düşünen beynini kullanmış olurlar. Sevgi varsa ilişkide çatışmalı iletişim düzelebiliyor.” diye konuştu. Bu kişilerle evlenen, ikinci bir evlilikten korkar… Prof. Dr. Nevzat Tarhan, histriyonik kişinin söylediklerine değil yaptıklarına inanmak gerektiğini dile getirerek, “Eğer bir kişi, kararlı, tutarlı ve disiplinli bir ilişki sürdürürse, zamanla yanlış davranışlarını terk edebilir ve sağlıklı bir ilişki kurabilir. Ancak bu tür kişilerle ilişkilerde dikkatli olmak gerekir; söyledikleri sözleri alıp süsleyerek, çarpıtarak yeniden sunabilirler. Bu nedenle, ağzının sıkı olması önemlidir. Bu tür ilişkiler zorlayıcıdır. Bu tür kişilerle bir kez evlenen, genellikle ikinci bir evlilikten korkar. Onlarla başının belaya girmemesi için, olayların kavga ve çatışmaya dönüşmemesi için duygularla değil, düşünerek hareket etmek gerekir. Öfkelendiğinde insanın aklı devre dışı kalır, duygular ve hisler ön plana çıkar. Bu da ses tonunun yükselmesine, gerilimlerin artmasına ve çatışmalara neden olabilir. Bu kişiler sabır taşıran tiplerdir ve karşı tarafın sınırlarını zorlarlar. Genellikle cinsel özgürlük ve tutkulu davranışlar sergilerler. Çarpıcı ve göz alıcı şekilde giyinirler, cinsel çekiciliklerini erkeklerin ilgisini çekmek için kullanırlar ve bu ilgiyi bir başarı olarak algılarlar. Tahrik edici tavırlarını onaylarsanız, bu davranışlar daha da artar.” dedi. Hayatta herkesin sizi sevmesi mümkün değildir Histriyonik kişilik bozukluğuna sahip kişilerin çocukluk dönemlerine bakıldığında, aile içinde sevgi ayrımcılığı yaşadıklarının görüldüğünü de anlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ailede bir çocuk fazla sevilirken, diğer çocuk az sevilir. Bu durumlarda, az sevilen çocuk, ailede anneyle ya da babayla bir koalisyon kurmaya çalışır. Örneğin, bir kız çocuğu annesinin, başka bir çocuk babasının tarafını tutabilir. Bu durumda, çocuklar ebeveynlerinin sevgisini kazanmak için abartılı davranışlar sergilerler. Bu davranışlar onaylanıp ilgi gördüğünde pekişir. Ayrıca, çocuklukta aşırı sevgi gören ama disiplin konusunda tutarsız bir şekilde yetiştirilen çocuklarda da benzer sorunlar ortaya çıkar. Bu çocuklar sürekli sevgi arayışında olur, herkesin onları sevmesini beklerler. Ancak hayatta herkesin sizi sevmesi mümkün değildir. Bu durum, çocuğun aldığı aşırı sevginin bir sonucu olarak, sevgi odaklı bir yaklaşım geliştirmesine yol açar.” şeklinde konuştu. Güvenli bir ilişki için sağlıklı bir iletişim şart! Son zamanlarda, "sevgi, sevgi, sevgi" diyen psikolojik yaklaşımların sorgulandığına da işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “Sevgi önemli bir unsurdur ama güvenli bir ilişki için sağlıklı bir iletişim de şarttır. İletişim sağlıklı değilse, bol sevgi bile güven oluşturmaz. Sabah ‘Seni çok seviyorum’ deyip, öğleden sonra ‘Allah belanı versin’ diyorsanız, bu tutarsızlık çocukta olumsuz etkilere yol açar. Tutarsız disiplin ve bol sevgi, çocuğun şımarık ve olgunlaşmamış bir birey olmasına neden olabilir. Bu kişiler, fiziksel olarak 20 yaşında olsalar da psikolojik olarak 10 yaşında gibidirler.” dedi. Ön beyin yeterince olgunlaşamamış olabilir… Prof. Dr. Nevzat Tarhan, erkek ve kadın beyinleri arasında doğuştan gelen bazı biyolojik farklılıklar olduğunu kaydederek, şöyle devam etti: “Duyguların ifadesi konusunda da bu farklılıklar belirgindir. Örneğin, erkekler nefretlerini 40 gün boyunca saklayabilirken, sevgilerini hemen ifade ederler. Kadınlar ise sevgilerini 40 gün boyunca saklayabilir, ancak nefretlerini bir gün bile saklayamazlar; hemen ifade etme eğilimindedirler. Bu eğilimler, aşırıya kaçtığında histriyonik özellikler gösterebilirler. Örneğin, eşi duygusal olarak bir gün suratı asık gezse, bu tür kişiler hemen negatif duygularını belirtebilirler. Beynin işleyişine baktığımızda, sol beyin mantık, muhakeme, analiz, konuşma ve hesaplama gibi işlevlerle ilişkilidir ve eril olarak nitelendirilir. Sağ beyin ise duygular, heyecanlar, müzik, sanat ve bütüncül düşünce gibi işlevlerle ilgilidir ve dişil olarak tanımlanır. Ön beyin, bu iki beyin yarıküresi arasındaki dengeyi sağlar. Bu denge, ergenlik dönemiyle birlikte yaklaşık 22 yaşında olgunlaşır. Ancak histriyonik özellikler taşıyan kişilerde, ön beyin yeterince olgunlaşamamış olabilir. Bu da düşünerek hareket etme yetisini zayıflatır ve kişinin duygularıyla, hisleriyle hareket etmesine neden olur.” Bu kişiler sonunu düşünmeden hareket ediyor Bu kişilerin genellikle isteklerinin peşinden koştuklarını ve sonunu düşünmeden hareket ettiklerini, bu durumun da onları bağımlılıklara yatkın hale getirdiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Sürekli istek peşinde koşmak, beynin bu şekilde programlanmasına yol açar. Bir istek bittiğinde yeni bir istek ortaya çıkar, bu da tatminsizlik ve belirsizlik yaratır. Belirsizlik ise kaygı ve anksiyetenin en büyük sebeplerinden biridir. Ancak, bir kişi isteklerinin peşinden koşmak yerine fikir ve ideallerine odaklanırsa, bu isteklerini yönetmesi daha kolay olur.” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Histriyonik kişilik bozukluğuna sahip kişilerin yıllar ilerledikçe olgunlaştıklarını ama çok şey de kaybettiklerini söyledi. Farkındalık, tedavi sürecinde kritik bir ilk adım Histriyonik kişilik bozukluğuna sahip kişilere tanı koyma sürecinin, kişilik testleri ve klinik gözlemlerle gerçekleştirilebildiğini dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bazı bireyler, ‘Ben böyleyim ama bundan memnun değilim’ diyebilirler. Eğer sonuçlar çocuksu bir seviyede çıkıyorsa, bunu bireyle yüzleştiriyoruz. Birey, kabul ederse, bu farkındalık yüzde 50 oranında bir düzelme sağlar. Farkındalık, tedavi sürecinde kritik bir ilk adımdır. Farkındalık geliştikten sonra, problem çözme yöntemleri üzerinde çalışıyoruz. Örneğin, bir çatışma çıktığında, bireyin tepkilerine bakıyoruz; eğer ben merkezci tepkiler veriyorsa, empati geliştirmeleri için çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca, stres yönetimi üzerine de eğiliyoruz; stresle karşılaştıklarında kaçma eğiliminde olanlar için daha etkili başa çıkma yöntemleri öğretiyoruz. İletişim stilleri de genellikle yanlış olduğu için, bu kalıpları düzeltmeye yönelik çalışmalar yapıyoruz. Eğer birey kendini değiştirmeye açıksa, çözüm mümkündür. Tüm bu süreçler, kişinin farkındalığı, iletişim tarzı ve problem çözme becerileri ile bağlantılıdır. Olgunlaşma süreci kolay değildir; insanlar genellikle deneme yanılma yoluyla bu süreci yaşar. Ancak akıllı bireyler, başkalarının tecrübelerinden faydalanarak kendilerini geliştirebilirler.” şeklinde sözlerini tamamladı. 

Ramazan umre turları için kayıtlar başladı

"Yüzyılın Konut Projesi"ne başvurular pazartesi başlıyor

Katil İsrail'in Gazze'de ateşkesten bu yana düzenlediği saldırılarda 241 Filistinli hayatını kaybetti

ŞELALE EVLER PARKI HİZMETE GİRDİ

Deniz Feneri’nden En Büyük Su Yardımı Yola Çıktı!

ETÜ Kadına Yönelik Şiddet İçin Yürüdü

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNDE DOKTORA MEZUNİYET VE EN İYİ TEZ ÖDÜL TÖRENİ DÜZENLENDİ

Zorlu PSM'de Çocuklar İçin Sanat Dolu Bir Ara Tatil Heyecanı!

Alzheimer hastalığının 10 uyarıcı belirtisi nedir?

ASAŞ’tan Spora Bir Destek Daha: ASAŞ Voleybol Takımı Kuruldu

Pusula Holding Antalya’da Gerçekleştirilen Lansman Toplantısıyla Tanıtıldı

Coordinat Yapı'dan Potadan Fileye Uzanan Destek Zinciri

D vitamini tuzağı!

PALANDÖKEN TÜNELİ VE GÜNEY İLÇELERİ

Take Off İstanbul 2025: Bölgenin Teknoloji ve Girişim Zirvesi İçin Geri Sayım Başladı

Yılbaşında tamamı dağıtım garantili rekor büyük ikramiye tam 800 milyon TL!

Gelenekle modernlik arasında köprü kuran kadın sufiler!

GASTRONOMİNİN NABZI, ANTALYA’DA ATTI!

MİLLİ MATEMİN 87 YILI

ATA’YA SAYGI SEÇKİSİ: 193♾️

TÜRSAB’TA EŞİTSİZLİK TARTIŞMASI: M. NEZİH HACIALIOĞLU, DUYURUYU ELEŞTİRDİ

Koç Holding’den 10 Kasım Mesajı: “Seni Sevmeler Cumhuriyeti”

1907 FENERBAHÇE DERNEĞİ’NDEN 22. GELENEKSEL ANITKABİR ZİYARETİ

İstanbul’un müzik buluşması “Bu Festival Bizim” tüm enerjisiyle başladı

İBB, BALAT SPOR TESİSLERİ’Nİ BAŞTAN AŞAĞI YENİLEDİ

Renkleri Solgun Görmek Görme Siniri Hastalıklarının Erken Belirtisi Olabilir!

“Palamut Zamanı” Prömiyerine Ünlü İsimler Akın Etti!

Dicle Elektrik Nusaybin’de Elektrik Altyapısı Yenileniyor

Mercedes-Benz, She’s Mentoring Programı’nın İkinci Yılını Tamamladı

KAGİDER/ TİCARETİN KADINLARI ETKİNLİĞİ İSTANBUL’DA

Yükleniyor

Ramazan umre turları için kayıtlar başladı

"Yüzyılın Konut Projesi"ne başvurular pazartesi başlıyor

Katil İsrail'in Gazze'de ateşkesten bu yana düzenlediği saldırılarda 241 Filistinli hayatını kaybetti

ŞELALE EVLER PARKI HİZMETE GİRDİ

Deniz Feneri’nden En Büyük Su Yardımı Yola Çıktı!

ETÜ Kadına Yönelik Şiddet İçin Yürüdü

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNDE DOKTORA MEZUNİYET VE EN İYİ TEZ ÖDÜL TÖRENİ DÜZENLENDİ

Pusula Holding Antalya’da Gerçekleştirilen Lansman Toplantısıyla Tanıtıldı

Coordinat Yapı'dan Potadan Fileye Uzanan Destek Zinciri

PALANDÖKEN TÜNELİ VE GÜNEY İLÇELERİ

Yücel Ahmet İşleyen’den Sert Tepki: “Her Üç Yılda Bir Aynı Acıyı Yaşatıyorlar”

Yaklaşık 4 gençten biri eğitimde ve istihdamda yok

BTP'den Elazığ'da Geleceği Savunmak

BTP'den Bursa'da ‘Geleceği Savunmak’ programı…

Ankara’da Erzurum Esintisi

ANAHTAR PARTİ 1. YAŞINI KUTLADI

Özgür Karabat'tan 'Bütçe' Eleştirisi: "Bunun Adı Bütçe Değil, Bunun Adı Olsa Olsa Vicdansızlıktır"

BTP'den Adana'da Geleceği Savunmak programı

YAVUZ AĞIRALİOĞLU ANITKABİR’DE ATA’NIN HUZURUNA ÇIKTI

BTP’den Uşak’ta “Geleceğimizi Savunmak” programı…

İstanbul’un müzik buluşması “Bu Festival Bizim” tüm enerjisiyle başladı

Hurafeler İnancı Gölgeliyor: “Din Korkuyla Değil, Anlamla Yaşanmalı”

BİLGE ÖZTÜRK’TEN 2026’YA İLHAM VEREN İMAJ DEĞİŞİMİ

ALTIN PORTAKAL’IN GALİBİ “TAVŞAN İMPARATORLUĞU”

ALTIN PORTAKAL’IN SON SÖYLEŞİSİNDE ARDA TURAN KONUŞULDU

Yeşil Vatan Film Yarışması’nda başvurular 30 Kasım’a kadar uzatıldı

1 MİLYON TL ÖDÜLLÜ FİLM VİZYONDA

ALTIN PORTAKAL’DAN 29 EKİM’E ÖZEL GALALAR

SEKTÖRÜN ÖNDE GELEN İSİMLERİ BOĞAZİÇİ FİLM FESTİVALİ JÜRİLERİNDE

SETLERİN RENGİ YEŞİLE DÖNECEK

Alzheimer hastalığının 10 uyarıcı belirtisi nedir?

D vitamini tuzağı!

EVİNİZDE YAŞLI, ÇOCUK YA DA KRONİK HASTALIĞI OLAN BİRİ VARSA!

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Anlam ve amaçsızlık beyin orkestrasını bozar”

Prostat, yaş ilerledikçe kanserli hücre üretiyor

ÜLKEMİZDE ORGAN NAKLİ BEKLEYEN HASTA SAYISI ALARM VERİYOR!

Sadakat kendine dürüst olmakla başlıyor!

Bilinçsiz Ağrı Kesici Kullanımı Sandığınızdan Daha Tehlikeli Olabilir!

Kabızlığa Karşı Lif, Probiyotik, Kivi, Mineralli Sular ve Kuru Erik İle Doğal Destek

TAKSİM’DE YAŞANAN KORKU EVİ DEHŞETİ SONRASI UZMANLARDAN UYARI: “ADRENALİN ARARKEN TRAVMA YAŞANABİLİR!”

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 11 9 0 2 20 29
2.FENERBAHÇE A.Ş. 11 7 0 4 13 25
3.TRABZONSPOR A.Ş. 12 7 1 4 10 25
4.GÖZTEPE A.Ş. 12 6 2 4 9 22
5.SAMSUNSPOR A.Ş. 11 5 1 5 6 20
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 12 6 4 2 5 20
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 12 5 3 4 -3 19
8.CORENDON ALANYASPOR 12 3 3 6 0 15
9.TÜMOSAN KONYASPOR 11 4 5 2 0 14
10.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 12 3 4 5 -2 14
11.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 12 3 5 4 2 13
12.HESAP.COM ANTALYASPOR 12 4 7 1 -10 13
13.GENÇLERBİRLİĞİ 12 3 7 2 -5 11
14.KOCAELİSPOR 11 3 6 2 -5 11
15.KASIMPAŞA A.Ş. 12 2 6 4 -6 10
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 11 1 4 6 -13 9
17.İKAS EYÜPSPOR 11 2 7 2 -8 8
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 11 1 9 1 -13 4