10979,73%0,70
42,36% 0,04
48,94% 0,20
5539,30% -0,20
9236,33% -0,70
Komünist Öğretmenler gerçekleri açıkladı: Bu düzen çocuklara hak değil, sömürü ve itaat dayatıyor 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde bir açıklama yapan Komünist Öğretmenler, "Bu düzen çocuklara hak değil, yoksulluk, sömürü ve itaat dayatıyor. Çocukların özgürce ve mutlu şekilde yaşayabileceği bir ülke, ancak eşitlikten, laiklikten, bilimden ve emekten yana bir düzenle mümkündür" dedi. Komünist Öğretmenler, 20 Kasım Dünya Çocuklar Hakları Günü'nde bir açıklama yaptı. "Madde madde gerçekleri açıklıyoruz" denilerek yapılan açıklamada, "Bu düzen çocuklara hak değil, yoksulluk, sömürü ve itaat dayatıyor. Çocukların özgürce ve mutlu şekilde yaşayabileceği bir ülke, ancak eşitlikten, laiklikten, bilimden ve emekten yana bir düzenle mümkündür" ifadeleri kullanıldı. Açıklamanın tamamı şöyle: “Çocukların hakları mücadeleyle kazanılır ve biz bu mücadelenin tarafıyız! Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Ülkemizin dört bir yanında çocuklara “hak” adı altında vaat edilenlerin gerçekte nasıl gasp edildiğini hatırlatma günüdür bugün. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi her çocuğun eşit, güvenli, sağlıklı ve mutlu bir yaşam hakkı olduğunu yazar. Ancak gerçekler bu ilkelerin çok uzağındadır. Türkiye’de 21,8 milyon çocuk var. Bu çocukların 9,59 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Her 10 çocuktan 4’ü ciddi maddi yoksunluk içinde büyüyor. Üstelik her yıl ortalama 64 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor. Bu tablo, çocuklara sağlıklı yaşam, eğitim, barınma, beslenme haklarından çok yoksulluğun miras bırakıldığını gösteriyor. MADDE MADDE GERÇEKLERİ AÇIKLIYORUZ Madde 3 – “Çocuğun yüksek yararı esastır.” Gerçek: Bu ülkede çocuğun yüksek yararı değil, sermayenin ucuz işgücü yararı gözetiliyor. •MESEM kapsamında 1,5 milyon öğrenci işyerlerine yönlendiriliyor. •Bunun 300 bini 18 yaş altı çocuk. •Eğitim adı altında çocuk emeği piyasaya sürülüyor. Madde 6 – “Her çocuğun yaşama ve gelişim hakkı vardır.” Gerçek: Çocuklar çalışmaya mahkûm edilerek iş cinayetlerinde öldürülüyor. •Son 12 yılda en az 742 çocuk işçi yaşamını yitirdi. •Sadece 2024’te en az 71 çocuk iş cinayetlerinde öldü. •Yılda ortalama 64 çocuk, çalışırken ölüyor. Bu ülkede çocuklar gelişemeden ölüyor. Madde 24 – “Çocuğun en yüksek sağlık düzeyine erişim hakkı vardır.” Gerçek: Yoksulluk, sağlık hakkını imkânsız kılıyor. •9,59 milyon çocuk yoksulluk sınırının altında yaşıyor. •Çocukların %42,2’si ciddi maddi yoksunluk içinde. •Milyonlarca çocuk okula aç gidiyor ve sağlıklı beslenemiyor. Madde 27 – “Çocuklar yeterli yaşam standardına sahip olmalıdır.” Gerçek: Milyonlarca çocuk temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. On binlercesi “iki çift ayakkabısı olmayan”, “yeni kıyafeti olmayan” derin bir yoksulluğa mahkûm ediliyor. Barınmadan giyinmeye kadar yoksulluk çocukların tüm gelişimin sürecini kuşatıyor. Madde 28 – “Herkes için ücretsiz ve eşit eğitim.” Gerçek: Yoksulluk eğitim hakkını fiilen ortadan kaldırıyor. •15–17 yaş arasındaki çocukların %24,9’u çalışıyor. •MESEM uygulamaları çocukları okuldan koparıyor. •Taşımalı eğitim, barınma krizi, beslenme desteği eksikliği eğitimi bir ayrıcalığa dönüştürüyor. Madde 31 – “Oyun, dinlenme ve kültürel yaşama katılım hakkı.” Gerçek: Yoksulluk çocukların boş zaman hakkını yok ediyor. Çocuklar oyun alanlarına, kültür-sanat etkinliklerine, güvenli sosyal çevrelere ulaşamıyor. Birçok çocuk yaşına değil, ağır yaşam koşullarına göre büyüyor. Madde 32 – “Tehlikeli işlerde çalıştırılmaktan korunma hakkı.” Gerçek: Çocuk işçiliği yaygın ve ölümcül bir gerçeklik haline geldi. •Ölümlerin %54’ü tarımda, •%12’si inşaat sektöründe gerçekleşiyor. Çocuklar en tehlikeli işlerde, en düşük ücretlerle, en güvencesiz koşullarda çalıştırılıyor. Madde 14 – “Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü.” Gerçek: Bu madde tarikatlar ve cemaatler eliyle sistematik biçimde ihlal ediliyor. Sıbyan mektepleri, tarikat kursları, yurtlar ve “manevi danışmanlık” adı altında örgütlenen yapılar çocukların dini özgürlüğünü korumuyor; çocukların zihinsel gelişimini gerici karanlığa teslim ediyor. Laik eğitim hakkı yok sayıldıkça, çocukların özgürlüğü de yok oluyor. SONUÇ: GÖRÜNÜRDE HAK VAR, GERÇEKTE HUKUK YOK Bütün bu veriler gösteriyor ki Türkiye’de çocukların hakları kâğıt üzerinde duruyor, gerçek yaşamda ise sistematik biçimde yok ediliyor. Biz Komünist Öğretmenler olarak ilan ediyoruz: Bu düzen çocuklara hak değil, yoksulluk, sömürü ve itaat dayatıyor. Çocukların özgürce ve mutlu şekilde yaşayabileceği bir ülke, ancak eşitlikten, laiklikten, bilimden ve emekten yana bir düzenle mümkündür.”