10370,78%-0,90
41,85% 0,03
48,99% 0,45
5736,65% 1,35
9693,42% 3,62
16 Ekim her yıl Dünya Ekmek Günü olarak anılıyor. 170 yılı aşkın bilgi birikimiyle maya endüstrisinde global bir referans olan Lesaffre, Anadolu’nun ekmek kültürüne ışık tutan, Eskişehir’in Seyitgazi ilçesindeki Küllüoba Höyüğü’nde yapılan kazılara destek olmayı sürdürüyor. Bu iş birliği, Lesaffre’nin fermantasyon alanındaki bilgi birikimini, Anadolu’nun binlerce yıllık ekmek geleneğiyle buluşturarak geçmişten geleceğe uzanan güçlü bir köprü oluşturuyor. Dünyada her yıl 16 Ekim, Dünya Ekmek Günü olarak anılıyor. Dünya Ekmek Günü kapsamında, insanlık tarihinin en kadim besinlerinden biri olan ekmeğin; kültür, tarih ve toplumsal hafıza açısından taşıdığı anlamı hatırlamak ve geleceğe aktarmak için projeler, etkinlikler ve duyurular gerçekleştiriliyor. Lesaffre Türkiye de bu özel günde, Anadolu topraklarında bulunan en eski mayalanmış ve pişirilmiş ekmek kalıntılarının gün yüzüne çıkarıldığı Küllüoba Arkeolojik Kazılarına verdiği desteği yeniden vurguluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, Prof. Dr. Murat Türkteki’nin bilimsel danışmanlığında yürütülen kazılar, Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde yer alan Küllüoba Höyüğü’nde yaklaşık 30 yıldır devam ediyor. Bu çalışmalarda ortaya çıkarılan 5 bin yıllık mayalanmış, şekil verilmiş ve pişirilmiş ekmek kalıntıları, yalnızca Türkiye değil, dünya arkeoloji ve gastronomi literatürü açısından da büyük önem taşıyor. “Bu kadim mirasın korunmasına katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” Lesaffre Türkiye Genel Müdürü Ünsal Yamaner, bu anlamlı günde yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Ekmek yapımı ve fermantasyon, insanlık tarihinin en köklü kültürel miraslarından biri. Lesaffre olarak 170 yılı aşkın süredir taşıdığımız fermantasyon bilgisiyle, bu kadim mirasın korunmasına katkı sunmaktan gurur duyuyoruz. Küllüoba kazılarında bulunan 5 bin yıllık mayalanmış ekmek kalıntısı, yalnızca arkeolojik bir bulgu değil; aynı zamanda Anadolu'nun beslenme alışkanlıklarına, tarım kültürüne ve insanlığın ortak mutfak mirasına dair çok değerli bir kanıt. Bu keşiflerin, geleceğin gıda teknolojilerine de ilham vereceğine inanıyoruz.” Ziyaretçilerin deneyimini iyileştirmeyi de hedefliyor Lesaffre Türkiye, sadece finansal destek sağlamakla kalmıyor; kazı alanında güvenli yürüyüş yolları, ziyaretçiler için karşılama ve dinlenme alanları gibi fiziki düzenlemelerle, bölgeye gelen ziyaretçilerin deneyimini iyileştirmeyi hedefliyor. Ayrıca, yaklaşık 5 bin yıl önce bölgede yetiştiği bilinen yerel buğday türlerinin korunması ve sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla yeniden canlandırılmasına yönelik projeler de planlanıyor. Küllüoba kazılarıyla kurulan bu iş birliği, Lesaffre’nin fermantasyon alanındaki bilgi birikimini, Anadolu’nun binlerce yıllık ekmek geleneğiyle buluşturarak geçmişten geleceğe uzanan güçlü bir köprü oluşturuyor. Lesaffre Türkiye, ekmekle yoğrulmuş bu kültürel mirası koruyarak hem bugünü anlamlı kılmayı hem de gelecek nesillere ilham vermeyi amaçlıyor.
