Büyük Birlik Partisi Eğitim ve AR-GE’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Şafak Ertan ÇOMAKLI,
CHP’li yöneticilerin kişisel hesaplarını görmek için necip Türk milletinin çocuklarını siyasi birer meta
haline getirmeye çalıştıklarını gördüklerini ve buna karşı olduklarını dile getirerek, CHP’nin meydana
getirdiği bu gayri nizami ortama karşı duruş sergileyen Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Yusuf TEKİN’e yönelik
ifadelerin siyasi bir ciddiyetsizlik olduğunu söyledi.
ÇOMAKLI: CHP Genel Başkanı Özgür ÖZEL şahsi hesaplarının bedelini bu milletin çocuklarına
ödetmeye çalışıyor
“CHP’nin hedefi şaşmış ve kendisi de durumunu anlamlandıramadığı bir siyasi krize girmiştir. İçinde
bulundukları bu durumdan çıkabilmek için kendi örgütsel yapılarını kullanmayarak saf ve temiz Anadolu
çocuklarını ve gençlerini sahaya sürme çabasına girmişlerdir. İçinde bulundukları hezeyan durumuyla
çocuklarımızı ve gençlerimizi şahsi siyasi amaçları için kullanmaktan geri durmamışlar ve birçok lise ve
üniversite gencini devletle karşı karşıya getirmişlerdir.
Amaçlarına varabilmek için devletin birçok kurumuna çirkin ve mesnetsiz iftira ve söylemlerde
bulunmaya başlamışlardır. Geldikleri noktada lise ve üniversite gençliği kendi siyasi pisliklerine
bulaştırmak isteyen CHP’ye karşı Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf TEKİN gerekli duruşu sergilemiştir.
Bunun için gençleri CHP’nin kişisel ve parti hedefleri için devlete karşı ayaklandırmaya çalıştığı ortamda
devletin duruşunu göstermiştir. Ve görülmüştür ki geçmişinde halkı sokaklara döken ve içinde darbe ve
cunta tohumları bulunan CHP Genel Başkanı Özgür ÖZEL’in Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf TEKİN’e
karşı kullandığı cümleler çaresizliği ve siyaseten düşük seviyenin göstergesi olmuştur”.
ÇOMAKLI: Türk Devlet makamlarına hakaret etmek kimsenin haddi değildir
“Türkiye Cumhuriyeti’nin herhangi bir kurumuna yapılamayacağı gibi Millî Eğitim Bakanlığı makamında
bulunan sayın Bakanımıza da söylenen çirkin ve aşağılık ifadelerin kabul edilemeyeceği izahtan
varestedir. CHP’nin siyaseten çocuklarımız ve gençlerimizden elini çekmesi ve onları gayri nizami bir
insan topluluğu şeklinde kullanmaktan vazgeçmesi gerekmektedir. Eğer sokaklara ineceklerse kendi il
ve ilçe teşkilatlarında bulunan yönetici ve parti mensuplarını kullanmasını tavsiye ederiz. Her siyasi
hareketlerinde yanlarında durma cüreti gösteren gayri meşru sol örgütlere mesafe koymaları ve Türk
milletinin çocuklarından uzak durmaları başlıca temennimizdir”.