10105,37%1,06
35,64% 0,08
37,15% 0,03
3158,60% 0,57
5059,05% 1,26
North Atlantic Treaty Organization (NATO) Mühendisi Erhan Mataracı, 76 vatandaşın hayatını kaybettiği Bolu Kartalkaya’da yaşanan yangın felaketine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Malzeme ve Metalurji Mühendisi Mataracı, "Tü
North Atlantic Treaty Organization (NATO) Mühendisi Erhan Mataracı, 76 vatandaşın hayatını kaybettiği Bolu Kartalkaya’da yaşanan yangın felaketine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Malzeme ve Metalurji Mühendisi Mataracı, "Türkiye’de yangından korunma ile ilgili bir standarda uyulma zorunluluğunun ne kadar zaruri olduğu bir soru işareti. Herkesi bağlayıcı, standardize edilmiş bir kurallar bütünü yok. İnsanlarımızın canını şahısların keyfiyetine emanet ediyoruz" diye konuştu. Bolu'da her yıl on binlerce kişiyi ağırlayan Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel yangınında 76 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı. Türkiye tarihinde kayıtlara geçen en ölümcül otel yangınlarından biri olan olayın ardından 9 kişi gözaltına alınırken, uzmanlar facianın sebebinin ihmaller olduğu öne sürdü. Konuya ilişkin bir açıklama da Malzeme ve Metalurji Mühendisi Erhan Mataracı'dan geldi. "Uluslararası standartlarda iki yaklaşım vardır, sadece akademisyen değil sektörün içerisinden de uzmanların bulunduğu komitelerle güvenliği sağlayacak ve hatta daha sonraki aşamalarda periyodik kontrolleri de sağlayacak standartların yani yönetmeliklerin oluşturulmasıdır" diyen Mataracı, sistemdeki sorunlara değinerek şöyle konuştu: "'Deprem öldürmez bina öldürür', ülkemizde yaşanan depremler için kullandığımız bu cümlenin bize verdiği mesaj depremin olası bir durum olduğu, bu durumlara karşı kendi inşa ettiğimiz binalarda bu felakete karşı her türlü bilimsel önlemin alınmış olmasıdır. Deprem dışında herhangi bir sebeple bina da ölüm olması durumunda bu cümleyi çok daha net anlayabiliriz. Binanın mekanik tesisatında basınçtan kaynaklı bir patlama olabilir, elektrik devrelerinden kaynaklı bir yangın çıkabilir ve daha birçok sebep insanların ölümüne sebep verebilir. Türkiye’de inşa edilen binaların yıkılmasının, imal edilen makinaların veya tüplerin, basınçlı hatların patlamasının temel iki nedeni var: İlki, ülkede her tür üretim faaliyeti için yeterli ciddilikte standartların oluşturulmaması. İkincisi, herhangi bir standart veya yönetmelik olsa bile bunların eksiksiz uygulanmasını sağlayacak bir sistemin oluşturulmaması. Uluslararası standartlarda iki yaklaşım vardır, sadece akademisyen değil sektörün içerisinden de uzmanların bulunduğu komitelerle güvenliği sağlayacak ve hatta daha sonraki aşamalarda periyodik kontrolleri de sağlayacak standartların yani yönetmeliklerin oluşturulmasıdır. Ayrıca bu standartlar sektörden gelen geri bildirimlerle düzenli olarak revize edilir. Dünyada temel kullanılan iki tip yangın korunma standardı vardır: Bunların en yaygın olanı NFPA (The Natonal Fire Protection Association) diğeri ise Rusya’nın uyguladığı GOST-R ve EAC uygulamalarıdır. Yangın tehlikesine yaklaşım açısından ise iki standardın temel farkı: NFPA her bir yapının tek tek korunmasına odaklanmışken Ruslar daha ziyade tesisin tamamının yangından korunmasına odaklanmışlardır. "ASIL PROBLEM SİSTEM EKSİKLİĞİ" "Türkiye’de inşaat ile ilgili her konuda olduğu gibi yangından korunma konusu ile ilgili de esas problem sistem eksikliğidir" diyen Mataracı, herkes için bağlayıcı kuralların olmadığına dikkat çekerek şunları kaydetti: "Öncelikle Türkiye’de yangından korunma ile ilgili bir standarda uyulma zorunluluğunun ne kadar zaruri olduğu bir soru işaretidir. Ülke çapında ana bir yaklaşımdan ziyade her belediye, her kurum kendi yönetmeliklerini oluşturmuş ve bu yönetmeliklerden Türkiye’de herhangi bir şekilde kaçılabiliyor, çünkü toplam kalite yönetiminin ciddi bir uygulaması Türkiye’de maalesef bulunmuyor ve her şey bireylerin veya bazı kurumların inisiyatifinde. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde çıkan yangınla ilgili belki de en acıklı cümle Bolu Belediye Başkanı Sayın Tanju Özcan’ın söylemiş olduğu 'Bina yangın merdiveni olup olmadığını bilmiyoruz çünkü ruhsatı biz değil Bakanlık verdi' cümlesidir. Özcan, Türkiye’de işleyen sistem içerisinde tamamen haklı olabilir ama burada durumu dramatik hale getiren ülkemizde bu yapının oluşmamış olduğunu yönetim anlamında da görüyor olmamızdır. "TOPLUMUN GÜVENLİĞİ ŞAHISLARA EMANET EDİLEMEZ" Mataracı sözlerini şöyle sürdürdü: Bakanlık değişebilir, belediyeler değişebilir ama insan hayatının güvenliği herhangi bir yapıya veya şahıslara bırakılamaz. Ülkemizde bu yangın tesisatlarının nasıl olması gerektiğini belirleyen veya her bölgemize her belediyemize yönelik çalışmalar yapan komitelerin oluşması ve bu komitelerin direktiflerinin tüm kurumların üzerinde bir yetkiye sahip olması gerekmektedir. İnsanlarımız bir otele tatile gittiklerinde, bu bölgede kuralları düşünerek değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde uygulanan kurallara güvenerek rahatlıkla konaklayabilmelidirler."