Ormanların sürdürülebilir gıda üretimindeki rolü kapsamında bir açıklama yapan Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, geçtiğimiz yıl Odun Dışı Orman Ürünleri (ODOÜ) alanındaki çalışmalar sayesinde orman köylülerine 1,3 milyar TL gelir sağlandığını belirtti. 1971 yılında Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından kabul edilen 21 Mart Dünya Ormancılık Günü, Türkiye’de de 1975'ten beri 21-26 Mart Orman Haftası olarak kutlanıyor. Bu yıl 21 Mart için FAO tarafından belirlenen “Orman ve Gıda” başlığı konusuna değinen Orman Genel Müdürlüğü (OGM), ormanların sürdürülebilir gıda üretimindeki rolü ve ekosisteme katkısını ele alarak, Türkiye'de bal, defne, kestane, ıhlamur, mantar ve çeşitli orman meyveleri gibi birçok besin ürününün doğal olarak ormanlardan elde edildiğine değiniyor. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin giderek arttığı günümüzde, gıda arz güvenliği ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı hayati önem taşıyor. Türkiye, orman ekosistemlerinden elde edilen Odun Dışı Orman Ürünleri (ODOÜ) ve bal üretimi alanındaki başarılı çalışmalarıyla dünya pazarında önemli bir yer edinmiş durumda. Türkiye’nin coğrafi konumu ve iklim çeşitliliği, bitki ve mantar türleri açısından geniş bir potansiyele sahip olmasını sağlıyor. Orman Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü kapsamlı envanter ve planlama çalışmaları kapsamında bugüne kadar 2,2 milyon hektar alanda ODOÜ envanteri çıkarıldı ve 363 farklı tür için faydalanma planları oluşturuldu. Bu çalışmalar, yalnızca doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yerel halkın ekonomik kalkınmasına da destek oluyor. Dünya defne ihracatının yüzde 90’ı Türkiye’den Orman Haftasının kapanışında yazılı bir açıklama yapan OGM Genel Müdürü Bekir Karacabey şunları kaydetti; “bugün defne ve kekik gibi stratejik öneme sahip orman ürünlerinde dünya pazarının önemli tedarikçileri arasında yer alıyoruz. Dünya defne ihtiyacının yüzde 90’ı ve kekik ihtiyacının yüzde 60’ı Türkiye’den karşılanıyor. 2024 yılında orman köylülerine sağladığımız 1,3 milyar TL gelir, bu sektörün yerel ekonomiye katkısını da gözler önüne seriyor.” Türkiye’nin bal üretimindeki gücü artıyor Bal ormanları ve bal üretimindeki polen ve nektar açısından zengin floraya sahip Türkiye, arıcılık sektöründe de dünya sıralamasında ön planda bulunuyor. Orman köylülerinin istihdamını destekleyen bu sektör, aynı zamanda biyolojik çeşitliliği korumaya katkı sunuyor. Şu anda 100 bin hektar alanda 850 adet bal ormanı olduğunu kaydeden Karacabey, “2028 yılı sonuna kadar bu sayının 1000’e çıkarılmasını hedefliyoruz” dedi. Dünya çam balı üretiminin yüzde 90’ı Türkiye’den karşılandığını da belirten Karacabey, “Ülkemiz bal üretimi açısından dünya klasmanında ikinci sırada yer alıyor. Arıcılığa sağlanan desteklerle bu başarının daha da ileriye taşınmasını hedefliyoruz” diye belirtti. Orman köylüsüne “Aile Yılı” kapsamında hibe kredi 2025 yılının “Aile Yılı” olması dolayısıyla OGM, bu yıl orman köylerinde ikamet edenlerden bu sene evlenen kadınlara veya çocuk sahibi olanlara mikro kredi uygulamalarında yüzde 50 hibe verilecek.
