9317,24%-0,84
37,95% 0,34
43,14% 0,15
4074,57% 0,31
6621,05% 0,78
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nde konuşan kriz kahini Prof. Nouriel Roubini, Trump’ın başlattığı tarife savaşlarının belirsizliği ve güvensizliği artırdığına değinerek, bunun bir kaosa dönüşebileceği uyarısında bulundu. Capital, Ekonomist ve Start Up dergileri tarafından düzenlenen Uluslararası Ekonomi Zirvesi (UEZ 2025), bu yıl 14’üncü kez Türkiye ve dünyanın saygın siyasetçilerini, iş dünyası liderlerini ve akademisyenlerini ağırladı. UEZ 2025’te key note konuşmacı olarak, “kriz kahini” diye bilinen Roubini Macro Associates, LLC Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Prof. Nouriel Roubini yer aldı. “Trump 2.0 Devrinde Yeni Küresel Düzen ya da Düzensizlik” başlığında düzenlenen özel oturumun sponsoru Figopara oldu. Figopara Kurucu Ortağı ve CEO’su Koray Bahar, şunları söyledi: “Uluslararası Ekonomi Zirvesi 2025’e yoğun bir ilgi var. Dünya ve Türkiye ekonomisine dair çok değerli görüşler dinliyoruz. Bunlardan biri de dünyaca ünlü ekonomist ve ‘Kriz Kahini’ olarak bilinen Prof. Roubini’nin ekonomiye dair keskin öngörüleri oldu. Figopara olarak Prof. Roubini’nin oturum sponsoru olmaktan mutluluk duyuyoruz.” Çok kutuplu bir dünyaya gidiliyor Dünya çapında olağandışı belirsizlikler yaşandığını söyleyen Prof. Nouriel Roubini, ekonomik, politik ve jeopolitik dalgalanmaların büyük sorunları da beraberinde getireceğini kaydetti. Roubini, “Dünya olarak dalgalanmalara, hatta dümdüz kaosa sürükleniyoruz. Çok kutuplu bir dünyaya gidiyoruz, Çin, ABD, Avrupa, Rusya, Hindistan... Kim haklıdan, kim kuvvetliye doğru gidiyoruz. Orman kanunu geçerli. Mesela ABD ve Çin gibi büyük önemli ülkeler arasında ekonomik savaş var. Tayvan’da da gelişmeler görebiliriz.” dedi. Serbest olmayan demokrasiye, kleptokrasiye, oligarşiye ve otokrasiye geçildiğini anlatan Roubini, şöyle konuştu: “Güvensizlikler insanları ekonomik popülizme doğru itiyor. Neoliberalizmden ekonomik popülizme, küreselleşmeden uzaklaşıp korumacılığa geçtik. Serbest iş gücü dolaşımından çeşitli göçlerin engellenmesine geldik. Rezerv dolardan bahsediliyordu. Şimdi de-dolarizasyondan bahsediliyor. Şimdi bir yapay zeka patlamasına doğru gidiyoruz. Kovid krizi sonrası yüksek enflasyon ve tedarik şokları vardı. Herkes savunmaya para harcayacak ama savunma yüksek teknolojili olacak. İklim değişikliği ile mücadele için de gelişmeler oluyor. ABD Çin’in önünde olabilir ama Çin geleceğin teknolojisinin yatırımcısı ve ABD’yi geçebilir. Bugün pek çok insan Trump tarifelerinden bahsediyor. Ben septiğim bu konuda. Tarifeler kısa sürede daralmaya neden olur. Ama orta vadede büyüme yüzde 2’den yüzde 4’e çıkacak. Ben diyorum ki kötü politika sınırlı etkili olacak. Başkan Trump önümüzdeki yıl seçimlerle karşı karşıya. Çin’deki mali hamleler çok önemli. Çin’de yapısal reformlar hayat geçirilebilir. Bazı metallerin ihracatı kısıtlanabilir. Apple gibi şirketleri cezalandırabilir. Çin nükleer seçeneği de kullanabilir. Tahvilleri de yükseltebilir. Çin’in eli daha kuvvetli ama orta vadede tersine dönebilir. Çünkü ABD’ye yoğun ihracat yapıyor. Çin’in büyümesi yüzde 2 gerileyebilir.” Trump ve Xi Jinping arasında ilk göz kırpan kim olacak? ABD’nin Çin hariç herkesle müzakere başlattığını dile getiren Roubini, “Trump ve Xi Jinping arasında ilk göz kırpan kim olacak” diye sordu. Roubini, sözlerine şöyle devam etti: “Bu durum stagflasyona mı neden olacak dünyanın geri kalanı için? Yüksek enflasyon ve düşük büyüme mi göreceğiz? ABD yerine başka ülkelere satışlar yapacak ve oralarda damping etkisi yaratacak. Ticaret savaşında dolayısıyla büyüme negatif etkilenecek. Sorular soruluyor, acaba ABD’de resesyon olacak mı, borsada çökme devam edecek mi, dolar ve krediler ne olacak? İlk senaryo, iyimser senaryo. Görüşmelerde tarifeler düşürülebilir. Sıfır tarife olmayacak ama yüzde 10 olacak, bununla yaşamaya devam edeceğiz. İkinci senaryo, tarifelerin olumsuz etkileri görülür ve sonra müzakereler başlar. Ekstrem senaryoda ise müzakereler başlar ve olumsuz sonuçlanır. Tarifeler yerinde kalır. Böyle bir durumda ABD’de küçülme başlar ve borsalarda tam anlamıyla çöküş görülebilir. Bence ortada bir yerde olacak, bir anlaşma olacak, tarifeler yarıya düşürülecek. Çin’le anlaşmaya ise varılamayacak. Trump’ın istediği ile Xi Jinping’in kesiştikleri nokta yok. Pek çok ABD’li şirketin önüne Çin çıkıyor. Neredeyse küresel bir resesyona gireriz. Çok sert bir resesyon olmaz ama ABD ve Çin birbiri ile didişmeye devam edecek. Büyüme yavaşlayacak ve bunun neticelerini hep beraber göreceğiz. İnsanlar diyor ki dolar çakılacak, rezerv para olmayacak artık. Ama ben şöyle düşünüyorum, dolar bitti diyenler büyük ölçüde mübalağa ediyorlar. Şu anda siyasi kaos var ABD’de. Hem Çin’i hem de müttefiklerini huzursuz ediyor Trump. Eğer teknoloji Trump’ı ve tarifeyi aşabilirse yüzde 4 büyüme olabilir. ABD varlıklarına yatırım yapmakta fayda var, orada çünkü büyüme potansiyeli var.” Tayvan’da sıcak çatışma riski var Ülkelerin karar vermek zorunda kalabileceğini söyleyen Prof. Nouriel Roubini, “ABD ile mi Çin ile mi kalmak isteyecekler. Kuzey Kore, İran ve Çin gibi ülkeler bir ittifak kurabilirler. Tayvan’da sıcak çatışma riski vardır. Çin Tayvan’a girer, ABD de savaşa katılır. Orada konvansiyonel olmayan bir savaş olur. Çok çirkin bir durumla karşı karşıya kalırız. Çok senaryolu bir dünyaya doğru gidiyoruz. Tamamen bir ayrışma olursa ABD ve Çin arasında bu çok çok çirkin bir dünya olur. Küreselleşme son bulur.”