10871,08%0,16
41,92% 0,04
48,65% -0,29
5326,20% -0,01
8944,84% 0,00
“En İyileriyle Sibel Alaş” plağı ile yeniden adını duyuran 90’lı yılların popüler ismi Sibel Alaş ve “Bir Zamanlar” kitabıyla müzik dünyasının bilinmeyenlerini masaya yatıran Hakan Eren katıldıkları programda kariyerlerine ve yeni projelerine dair samimi açıklamalarda bulundu.
90’lı yılların unutulmaz isimlerinden Sibel Alaş ve radyo programcısı, müzik dünyasının arşiv ustası Hakan Eren, D-Smart'ın futbol ve 90'lar müziklerini bir araya getiren sevilen programı 90’lar Futbol Smart’ta Berke Kosova, Semih Sezerli ve Cengizhan Muhçu'nun konuğu oldu. “KİTAP KÖTÜ BİR SÜREÇTEYKEN ORTAYA ÇIKTI” Hakan Eren, “Bir Zamanlar” kitabının ortaya çıkış sürecini anlatarak, “Sibel, ‘Sen kitabı yaz ben editörlüğünü yapacağım’ dedi. Kötü bir süreçteydik ama kitap o dönemde ortaya çıktı. 25 yıl boyunca Radyo D’de program yaparken bana kitap yazmam için teklifler geliyordu ancak vaktim olmuyordu. Sağlık sorunum nedeniyle neredeyse bir yıl evde yatarken, bu kez fırsat doğdu ve kitabı yazdım.” diye konuştu. “POPÇUDAN ÇEVİRMEN Mİ OLUR DEDİLER” Sibel Alaş, müzik dışındaki çalışmalarında da önyargıları nasıl kırdığını anlatarak, “İlk çeviri yaptığımda ‘Popçudan çevirmen mi olur?’ dediler. Ben de ‘Asıl çevirmenden popçu mu olur?’ dedim. Eğitimim bu alandaydı. Hakan’ın yazılarını 8-9 yıldır okuyordum. Hep ‘Bu yazılar böyle kalmasın’ diyordum. Tatsız bir vesileyle başladı ama çok tatlı bir kitap çıktı ortaya.” ifadelerini kullandı. “HİÇ HAYALİMDE YOKKEN BİR ANDA PROGRAMA ÇIKTIM” Hakan Eren, radyoculuk kariyerine nasıl adım attığını anlatarak o günleri şöyle anlattı: “Radyo D’ye ‘Size arşiv desteği yapabilir miyim?’ diyerek gittim. Bana ‘Sen düzgün konuşuyorsun, elinde arşivin de var, gel bizde program yap’ dediler. Hiç hayalimde yokken ertesi gün bir anda mikrofona çıktım.” dedi. “O DÖNEMİN YILDIZLARI GERÇEKTEN YILDIZDI” Sibel Alaş, geçmiş dönemin sanatçılarını bugünün müzik dünyasıyla kıyaslayarak, “Dönemin sanatçıları dünyada ‘star’ denilen ünü yaşamışlar. Bir kadın sanatçı saçını değiştiriyor, ertesi gün tüm kadınlar aynı saçı yapıyor. O dönem yıldızları gerçekten yıldızmış. Günümüzde beni sıkan şey, her şeyin birbirine çok benzemesi. Spotify’da bir şarkı dinliyorum, ardından önerdikleri hepsi aynı. Teknoloji keşfetme şansımızı elimizden aldı.” ifadelerini kullandı. “ŞİMDİKİ GENÇLER SADECE KENDİ DİNLEDİKLERİ TÜRLE SINIRLI” Hakan Eren, geçmişteki müzik medyasının güvenilirliğine vurgu yaparak, “70’lerde dergiler müzik listelerini satışlara göre yapardı, ödüller tartışılmazdı. Dergiye kapak olmak büyük prestijdi. Biz tek kanallı dönemde büyüdük, TRT ne verirse onu izliyorduk. Bu sayede her tür müziği öğrendik. Şimdiki gençler sadece kendi dinledikleri türle sınırlı, Aşık Veysel’i bile tanımıyorlar.” diye konuştu. “PLAK FİKRİ SİBEL’İ ÇOK HEYECANLANDIRDI” 90’lar projeleriyle nostaljiyi yeniden canlandıran Hakan Eren, müzikteki ortak çalışmalarına da değinerek şu ifadeleri kullandı: “Şimdi 90’lar albümünün konserlerini yapıyoruz. Ardından ‘Bir Sibel Alaş plağı yapalım’ dedim. Bu fikir Sibel’i çok heyecanlandırdı. Plağını ilk gördüğünde sevinçten havalara uçtu.” “KİTAPTA “FUTBOLCU – ŞARKICI – SAHNE ÜÇGENİ” DİYE BİR BÖLÜM VAR” Eren, kitabın nostaljik bölümlerinden birisine de değinerek, “Kitapta ‘Futbolcu – Şarkıcı – Sahne Üçgeni’ diye bir bölüm var. Eskiden sesi güzel olan futbolcular sahneye çıkıp şarkı söylerdi. Fenerbahçeli Şükrü Birant ve Yavuz gibi isimler gazinolarda sahneye çıkmışlardı.” diye konuştu. Döneme damga vuran “Adam” şarkısının doğuş hikâyesinden de bahseden Sibel Alaş, “Bu kadar popüler olacağını tahmin etmedim, popüler olsun diye de yazmadım. İstanbul Üniversitesi’nde öğrenciydim, dikkat çekmek istedim. ‘Gitarımı alıp kendi şarkımı söylersem fark edilirim’ dedim. Mustafa Sandal son iki nakaratta yardım etti. Şarkının başındaki şiir aslında kartonetin içindeydi ama herkes samimi bulunca şarkıya ekledik. ‘Elime mi yapışacak’ dedim, iyi ki de yapıştı.” ifadelerini kullandı.