9977,94%1,13
35,54% 0,38
36,54% -0,16
3088,94% -0,13
4952,22% 0,14
TKP MK Üyesi Alpaslan Savaş, TKP'nin YouTube kanalında yayımlanan Kadraj programında işçi sınıfının güncel durumu ve TKP'nin işçi çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
TKP MK Üyesi Alpaslan Savaş Kadraj'a konuk oldu: '2025 mücadele yılı olacak' Türkiye Komünist Partisi'nin YouTube kanalındaki yeni programı Kadraj Perşembe günü yayımlandı. Programın “2025 mücadele yılı olacak” başlıklı ilk bölümüne TKP Merkez Komite Üyesi Alpaslan Savaş konuk oldu. İşçi sınıfının güncel durumuna dair değerlendirmelerde bulunan Alpaslan Savaş, TKP'nin işçi çalışmalarını anlattı. İşçi Sınıfının Geri Çekilişi ve Örgütsüzleşmesi Alpaslan Savaş, 12 Eylül darbesi sonrasında işçi sınıfına yönelik sistematik bir saldırı programı uygulandığını ve bu sürecin halen devam ettiğini vurguladı. Bu durumun işçi sınıfının siyasetteki ağırlığını yitirmesine neden olduğunu belirten Savaş, _“İşçi sınıfı geri çekildi, belirli bir sessizliğin içerisinde kaldı derken, işçi sınıfı havlu attı demiyoruz. Böyle bir şey yok. Zaten bu mümkün değil. Emek-sermaye çelişkisinin varlığı zaten işçi sınıfını çeşitli biçimlerde tepkiler ortaya çıkartmasına neden oluyor. Aradaki fark şu, bir siyasi aktör değil. Yoksa hak alma mücadelelerini yürüttüğü örnekler var, örgütlenme örnekleri var. Burada iyi örnekler de ortaya çıkıyor.”_ dedi. İşçi sınıfının siyasete müdahale etmek zorunda olduğunu ve TKP’nin burada bir yol açmaya çalıştığını belirten Savaş, işçi sınıfının gücünü kaybetmesinin iki temel nedenine dikkat çekti: siyasetten uzaklaşması ve iş yerlerinde örgütsüzleşmesi. TKP’nin Hedefi: İş Yerinde Örgütlenme ve Siyaset Türkiye Komünist Partisi’nin, işçi sınıfını iş yerlerinde örgütleyerek hem ekonomik mücadeleye hem de siyasi bir mücadele hattına öncülük ettiğini ifade eden Savaş, _“Türkiye Komünist Partisi Türkiye'de sermaye sınıfının gücünü aldığı kritik bütün işletmelerde var olacak. TKP'nin var olması demek orada örgütlü olması demek. Biz bütün işletmelerde örgütleneceğiz. Böyle bir hedefle hareket ediyoruz. İşçi sınıfının çeşitli başlıklarda ayağa kalkışına, kendini toparlamasına neden olacak. Zaten bir süre sonra hepimiz göreceğiz.”_ şeklinde konuştu. ‘Asgari ücretin asgarisi olmaz!’ TKP’nin asgari ücret tartışmalarında işçi sınıfının sömürüsüne fiyat biçmeyeceğini belirten Savaş, şu ifadeleri kullandı: _“TKP diyor ki asgari ücret meselesinde ücretin asgarisi olmaz. İşçilerin, emekçilerin, halkın yaşamını sürdürebilmeleri için temel ihtiyaçlarının bedelsiz karşılanması lazım. Bunu devlet karşılamak zorunda. İşçiler barınacak, barındığı yerde ısınacak, ısındığı yerde aydınlanacak. Eğitim ve sağlık hakları ücretsiz olacak. Sağlıklı beslenebilecek. E şimdi siz bunların hepsini sağlayabilmek için asgari ücret biçiyorsunuz. Bu olmaz. Bunlar devlet tarafından bedelsiz karşılanmalıdır. Ha ücret nedir? Bunun üstüne emeği kadardır.”_ ‘Kimlik erozyonuna karşı mücadele etmemiz lazım’ Alpaslan Savaş, işçi sınıfının parçalı yapısına rağmen giderek bir siyasi merkez etrafında toplandığını hem ekonomik mücadelesini güçlendirdiğini hem de siyaset sahnesine çıktığını vurguladı. Siyasette her türlü kimliğin öne çıktığını, işçi sınıfı kimliğininse erozyona uğradığını ifade eden Savaş, TKP’nin “İşçi Olmaktan Utanma” başlıklı bildirisiyle işçi olmanın büyük bir güç olduğunu hatırlattığını ve buradaki yabancılaşmaya işaret ettiğini belirtti: _“Türkiye'yi kurtaracak olan işçi sınıfı diyorsak öncelikle oradaki bu kimlik erozyonuna karşı da mücadele etmemiz lazım. İşçi sınıfının işçi olmaktan kaynaklı gücü bir kere yaratıcılık. Yaratma gücü, üretme gücü, işçi olmaya yabancılaşma var. O gücün farkında olmama durumu var. Biz biraz buraya işaret ediyoruz.”_ Birlik, Dayanışma ve Mücadele Yılı _“Çok basit bir şeyi tarif etmemiz lazım ayağa kalkabilmemiz için işçi sınıf olarak. Bir tanesi işçiler rekabet etmez, dayanışır. İkincisi işçilerin bireysel çıkarı yoktur, birlikte çıkarı vardır. Bu toplumsal çıkara denk düşer. Üçüncüsü de işçiler ancak birlik olduklarında bir sonuç elde edebiliyorlar. Bundan uzaklaşmış durumda, bunu gündeme getirmeyen, bunu onarmaya çalışmayan, burada yeni bir şey oluşturmaya çalışmayan bir mücadele hattı biraz eksikli kalıyor. TKP biraz buraya yüklenmeye çalışıyor.”_ 2025 yılının aynı zamanda bir mücadele yılı olacağını, bunun ilk görüntüsünün de 1 Mayıs olacağını ifade eden Savaş _“Türkiye Komünist Partisi 1 Mayıs'ta işçi sınıfıyla birlikte, sadece işçi sınıfının örgütlülüğünün ortaya çıkarılması, güçlendirilmesi açısından değil, sermaye sınıfına, bu AKP iktidarına ve yürütülen programa karşı güçlü bir ses verecek.”_ diyerek sözlerini tamamladı.