10025,50%0,77
35,14% -0,01
36,59% 0,01
2956,43% -0,70
4790,58% -0,09
Şirketler, holdingler seneyi devasa kârlar elde ederek geçirdi. Patronlar servetlerini milyarlarca dolar artırdı. Milyonlarca işçiyse 2024’ü hükümetin, sermaye sınıfının ve holding iktisatçılarının ‘kemer sıkın’ nutuklarıyla ve al
Şirketler, holdingler seneyi devasa kârlar elde ederek geçirdi. Patronlar servetlerini milyarlarca dolar artırdı. Milyonlarca işçiyse 2024’ü hükümetin, sermaye sınıfının ve holding iktisatçılarının ‘kemer sıkın’ nutuklarıyla ve alım gücü günden güne eriyerek geçirdi. Enflasyon hedeflerini tutturmak bir masaldan ibaret kalırken bu bahaneyle işçi ücretleri baskılandı. Üretilen değerden emeğin payına düşen dilim küçüldükçe küçüldü. En son 2025 yılı için asgari ücretin 22 bin 104 lira olarak belirlenmesi, temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamazlarken harcamalarını sürekli kısmaları beklenen işçilerin yeni yılda daha fazla yoksullaştırılacağının göstergesi oldu. Türkiye Komünist Partisi, asgari ücretin açıklanmasının ardından eşitsizliklerin derinleşeceği yeni bir yılı emekçileri sahte ayrımlarla binbir parçaya bölen ve işçi sınıfının örgütsüzlüğünden nemalanan patronlara yaptığı “yılbaşı ziyaretiyle” mücadeleyi büyüterek karşıladı. TKP İstanbul İl Örgütü, en büyük kâr oranlarına sahip sermaye gruplarından Koç Holding’in yönetim merkezlerinin bulunduğu Üsküdar Nakkaştepe’deki tesislerinin önünde eylem düzenledi. Ağustos ayında "Holdinglerin mal varlıkları ve kârları halkımıza feda olsun" başlığıyla bir kampanya başlatan TKP, emekçilerin sorunlarının kaynağına işaret ederek, gerçek çözümün büyük tekellerin mal varlıkları ve kârlarına el koymak olduğunu vurgulamıştı. Kampanya kapsamında Koç Holding'e bağlı Tüpraş önünde düzenlenen eylemdeyse “Koç Holding bu ülkenin en büyük hırsızıdır” denilerek TKP’nin sermaye düşmanlığı yapmaya devam edeceği belirtilmişti. TKP’nin yeni yıl yaklaşırken yaptığı eylemde “Ülkemizi, emeğimizi patronlara bırakmayacağız ifadelerini yer aldığı pankart açıldı.” Yüzlerce kişinin katıldığı eylemde "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", İşçiler "partiye parti iktidara", "Kemer sıkma patronlardan hesap sor", "Boyun eğme bu düzeni değiştir", "Bu ülke bu halk satılık değil" gibi sermaye ve düzen karşıtı sloganlar atıldı. Eylemde işçiler adına söz alan Rüveyda Uzar, sermayedarların geçim derdindeki işçilere “nasihatlerde” bulunmasına dikkat çektiği konuşmasında “bizden çaldıklarınızı sizlerden geri aldığımızda bu dediklerinizi keyifle yapacağız keyifle!” diye konuştu. Rüveyda Uzar bu yılı patronlardan kurtulma sözüyle kutladıklarını söyledi. Uzar’ın konuşması şöyle: Sevgili Dostlar, bugün burada ülkeyi kuşaklar boyu sömürmüş ve sömürmeye devam eden sermaye sınıfının merkezindeyiz. Ülkemizin karış karış her yerini lime lime eden Koç grubuna ait şirketler kazananların bulunduğu listenin hep başlarında! ‘Gece gündüz bilmeden çalışan bizler işte bunları yapacakmışız’ Kimi zaman bir belgesel programında boğaza nazır yalılarında görüyoruz, kimi zaman da bir futbol takımının başında! Kimi zaman Cumhuriyetçi, kimi zaman da Cumhurbaşkanlığı sarayında ailecek poz verirken görüyoruz. Tüpraş’ın muazzam kârını hiç sıkılmadan utanmadan yıllarca yediklerini mi anlatalım yoksa Ford işçilerinin ürettikleriyle mi! Yahu nereden geliyor bu değirmenin suyu dediğimizde ise, diyorlar ki, çok çalışın, dünyayı gezin, ufkunuzu genişletin. Koç’un fabrikalarında, ofislerinde saatlerce, gece gündüz bilmeden çalışan bizler işte bunları yapacakmışız. Ay sonunu nasıl getireceğini düşünen bizler, doğalgaz faturası az gelsin diye ısınmaktan feragat eden bizler bunları yapacakmışız. Evet yapacağız ama bizden çaldıklarınızı sizlerden geri aldığımızda bu dediklerinizi keyifle yapacağız keyifle! ‘Buna öfke duyulmaz mı?’ Asgari ücret 22 bin lira açıklanırken, gözünüze işte şu arkamda duran sermayenin ve Koç gibi onlarcasının, yalılarda, istediği yerde tatil yaparken, çocuklarının eğitimini en iyi okullarda aldıklarını düşünün. Buna öfke duyulmaz mı! Soruyorum sizlere asgari hayata mahkum eden bu Koç ve benzerlerine öfke duymakta haklı değil miyiz! Bize 22 bin Türk Lirasını reva görenlerin servetlerine bakalım o halde: Şirketin yılın 3. çeyreğinde 854 milyon dolar net nakdi bulunuyor.Tüpraşın bu kara katkısı 5,4 milyar TL , Ford Otosanın 13,4 milyar TL, Yapı Kredinin ise 12 milyar TL! ‘Bu yılı sizlerden kurtulma sözümüzle kutluyoruz!’ Ben okurken hayal edemedim bu kazançları. Bunlar bir de utanmadan işçilik giderleri çok fazla diye utanmadan söyleniyorlar! Bu kadar geliri bizim ürettiklerimizle kazananların şu an kapısındayız. Ama yakındır bu fabrikaları, bu ofisleri sizlerden geri alacağız! Ülkemizdeki mahvettiğiniz topraklarımızı sizlerden alacağız ve o zaman asgari yaşam neymiş göstereceğiz size.Biz bu ülkenin emekçileriyiz ve bu yılı sizlerden kurtulma sözümüzle kutluyoruz! Koç Holding önündeki eylemde konuşan TKP Parti Meclisi üyesi ve İstanbul İl Başkanı Ahmet Dincel'se halkın ürettiği zenginliklere el koyanların ve halk yoksullaşırken kasalarını dolduran hırsızların kapısına dayandıklarını belirtti. 2024 yılının asgari ücretin belirlenmesiyle kapatıldığını söyleyen Dincel sonucun patronların istediği gibi olduğunu, TÜİK rakamlarına göre bile yoksulluk anlamına gelen bir ücretin belirlenmesinin bir avuç zenginin daha da zenginleşmesi için yapıldığını vurguladı. AKP iktidarının sermayenin hizmetçisi olduğunun altını çizen Dincel, işçi sınıfıyla alay edilmesine, halkın patronlara meze yapılmasına ve işçi sınıfının ürettiği zenginliklere holdinglerin çökmesine izin vermeyeceklerini belirtti. Eylemin, yapılanların yanına kâr kalmayacağını göstermek ve çalınanların geri alınacağını hatırlatmak amacı taşıdığını ifade eden Dincel, konuşmasını “Yaratanlar biziz değiştirmek de bizim elimizde. Biz bu ülkeyi istiyoruz. Ve 2025 yılı için sözümüz söz .İşçiler bu ülkeyi yönetecekler mutlaka!” sözleriyle noktaladı. Dincel’in konuşmasının tamamı şu şekilde: Sevgili dostlar, TKP her yıl sonunda emeğimizi çalan, bizlerin ürettiği zenginliklerin üzerine çöreklenen, halkımız yoksullaşırken kasalarını dolduran hırsızların, sömürücülerin kapısına dayanıyor. ‘İktidarını sermaye sınıfından alan AKP patronları üzmedi’ Kapılarına dayanıyoruz çünkü bu yaptıklarının yanlarına kâr kalmayacağını bilenlerin olduğunu, hesap soracak olanlar olduğunu göstermek istiyoruz. Günü geldiğinde bizden çaldıklarını geri alacak birileri olduğunu görmeleri için çalıyoruz kapılarını. 2024 yılını asgari ücretin belirlenmesi ile kapatıyoruz. Açlık sınırının altında kalan asgari ücret belirlenmeden önce büyük bir tartışma yaşandı. Asgari ücretin yüzde kaç yükseleceği bütün siyasetçilerin konusu oldu. Konuştular da konuştular, televizyonlarda konuştular, gazetelere konuştular, tartıştılar da tartıştılar ve sonuç patronların istediği şekilde oldu. Hepimizle alay ettiler. Gücünü ve iktidarını sermaye sınıfından alan AKP, patronları üzmedi. Onlar ne dediyse, neye ihtiyaçları varsa onu yaptı. Milyonlarca işçinin açlık sınırıında bir ücretle yaşamasını karar altına aldı. Bu asgari ücret; yalancı TÜİK'in verdiği rakama göre bile Türkiye'deki milyonların açlık rakamıdır, yoksulluk rakamıdır! Ne için mi dostlar? İşte bu duvarların arkasında yaşayan, gününü gün eden, milyarlarına milyarlar katanlar biz açlıkla boğuşurken daha da zenginleşsin diye. ‘Kafalarımızı kaldırmadıkça durmayacaklar’ AKP bugüne kadar sermayeye hizmet etmekten hiç geri durmadı, milyonlar her geçen gün hayat pahalılığı ile, yoksullukla, geçim derdiyle boğulurken bir avuç zengine ülkenin kaynaklarını, zenginliklerini peşkeş çekti. Gözlerini kırpmadan ülkemizin kaynaklarını çarçur ettiler, bizleri sömürdüler. Hak görüyorlar kendilerine. Bizleri sömürmeyi hak görüyorlar. Düşünün bir tarafta milyon dolarlar, holdingler, yatlar, katlar, zenginlik içerisinde yüzen bir avuç, diğer tarafta açlıkla boğuşan, ay sonunu getiremeyen, çalışan, üreten ama yaşayamayan milyonlar. Bu adaletsizliğe, bu eşitsizliğe mahkum değiliz. Biz milyonlarız. Üretenler bizi, zenginliklerinin kaynağı biziz. Bu pespayeliğe, bu arsızlığa, bu hırsızlığa göz yummak zorunda değiliz. Biz sustukça, kafamızı kaldırmadıkça, yan yana gelip öfkemizi yöneltmedikçe durmayacaklar. Her geçen yılın bir önceki yıldan daha kötüye gitmesinin nedeni bu. 2024 sömürünün, yoksulluğun iş cinayetlerinin, kadın cinayetlerinin, çocuk istismarının yılı oldu. Bunun nedeni bu eşitsizliği üreten düzen, bunun nedeni patronlar. Eğer dur demezsek 2025 bundan farklı olmayacak belki de daha kötüye gidecek. Çünkü bu kan emici patron sınıfı durmuyor, hep daha fazlasını hep daha fazlasını istiyor. Sömürü derinleştikçe, eşitsizlik arttıkça karanlık artıyor ve artmaya devam edecek. ‘TKP İl Başkanı AKP’ye seslendi: Halkı patronlara meze etmene izin vermeyeceğiz’ Evet her şey zenginlik ve yoksulluk ile ilişkili, evet her şey patronlar ve işçiler arasında, evet her şey emek ve sermaye arasında. Yılmadan, usanmadan bunu söylemeye devam edeceğiz. Bakın bu zenginlikler, bu duvarlar, bu polis yığınağı bu gerçeğin, bu eşitsizliğin, adaletsizliğin üzerini örtmek için. Ama biz gerçekleri biliyoruz. Bir ay boyunca gecesini gündüzüne katan, günde 12 saat çalışan bir işçinin aldığı ücret Koçların bir saatte harcadığı paraya denk geliyor. Bu adaletsizliğe gözümüzü kapatmayacağız, kabullenmeyeceğiz, yıkıp atcağız, değiştireceğiz! Buradan sermayenin hizmetçiliğine soyunmuş AKP iktidarına sesleniyoruz. Hizmet ettiğin bu patronlar için, sermaye sınıfı için işçi sınıfı ile alay etmene izin vermeyeceğiz. Büyüyoruz, güçlü Türkiyeyiz derken halkı patronlara meze etmene izin vermeyeceğiz. İşçi sınıfının ürettiği zenginliklere holdinglerin çökmesi izin vermeyeceğiz. Bir avuç zengin sömürürken milyonların yoksullukla boğuştuğu bu kahrolası düzeni değiştirmek için talebimiz çok net: Biz bu ülkeyi istiyoruz. Bize hak gördükleri o yok pahasında 22 bin lira onların olsun. Biz ürettiğimiz zenginliklerin sahibi olmak istiyoruz. Biz bu ülkenin sahibiyiz, bu ülkeyi var eden işçiler bu ülkeyi istiyor. ‘2025 için söz: İşçiler bu ülkeyi yönetecek’ Bu ülkenin zenginliklerine çöken bir ailenin kapısından sesleniyoruz: Sizden kurtulacağız! Eşitsizliğin sebebi olan patronlardan talep ederek değiştiremeyeceğimizi biliyoruz. Biz patronların olmadığı bir düzeni kurarak eşitliği sağlayabiliriz, adaletsizliği ortadan kaldırabiliriz. Patronlara ihtiyacımız yok, yalancı akp iktidarına ihtiyacımız yok. Biz bu ülkeyi yönetmek istiyoruz. Yönetebiliriz. Milyonlarız. Güçlüyüz. Yaratanlar biziz değiştirmek de bizim elimizde. Biz bu ülkeyi istiyoruz. Ve 2025 yılı için sözümüz söz .İşçiler bu ülkeyi yönetecekler mutlaka! TKP’nin Koç Holding önündeki eylemi işçilere örgütlenme çağrılarının yapıldığı konuşmaların ardından sona erdi.