9317,24%-0,84
37,95% 0,34
43,14% 0,15
4074,57% 0,31
6621,05% 0,78
Ankara 6. İdare Mahkemesi, emekli Yargıtay üyesi Seyfettin Çilesiz’in, “TÜİK’in enflasyon verilerinin asılsız olduğu” iddiasıyla açtığı davayı reddetti. Mahkeme kararında, “Veri bütünlüğünün sağlanabilmesinin hukuken olanaklı olmadığı anlaşıldığından davanın reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır” ifadelerine yer verildi. Dava kapsamında mahkeme, 1 Ocak – 30 Haziran 2024 dönemine ilişkin enflasyon oranının hesaplanmasında kullanılan tüm bilgi ve belgeleri TÜİK’ten istemişti. TÜİK, bu belgeleri mahkemeye flash bellek içinde sundu ve “Tamamen kurumun özgün eseri olması nedeniyle üçüncü kişilere karşı koruma yöntemleri ile erişim kontrollü, çoğaltma kontrolü mekanizması kapsamında incelendikten ve işi bittikten sonra Kurum Başkanlığına iade edilmek üzere kapalı zarf içinde şifresi ile birlikte manyetik ortamda (flash bellek) ekte sunulmuştur” açıklamasını yaptı.
TÜİK ayrıca, belgelerin bir bölümünü 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanunu’nun 13. maddesi uyarınca paylaşmadı. Mahkeme ise, 2577 sayılı Kanun’un resen araştırma yetkisine rağmen, uyuşmazlığın esasına ilişkin yeterli veri oluşmadığını belirtti. Mahkeme, kararında “davacının yaşlılık aylığındaki artışı doğrudan etkilediği, dolayısıyla, dava konusu işlem ile davacı arasında kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilişkisinin bulunduğu” sonucuna vardı. TÜİK’in “zamların belirlenmesinde TÜİK’in belirleyici olmadığı” yönündeki savunması ise reddedildi.
Kararda ayrıca şu değerlendirme yer aldı: “2024 yılının ilk altı aylık enflasyon oranının tespitine yönelik olmayıp, anılan oranın gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı iş bu davada, dava konusu işlemin tesis edilmesine neden olan verilerin bir bölümünün Mahkememizin ara kararı uyarınca dosyaya sunulduğu, bir bölümünün ise 5429 sayılı Kanunun 13. maddesinin 3. fıkrası kapsamında kaldığı belirtilerek anılan maddenin davalı idareye verdiği yetki uyarınca dosyaya sunulmadığı, 2577 sayılı Kanunun 20. maddesinin idari yargı yerlerine tanıdığı resen araştırma yetkisi de kullanılmak suretiyle uyuşmazlığın özüne (olguya) yönelik hukuka uygunluk denetiminin yapılabilmesi için gerekli olan veri bütünlüğünün sağlanabilmesinin gelinen aşama itibarıyla hukuken olanaklı olmadığı anlaşıldığından, temel idare hukuku ilkelerinden biri durumundaki hukuka uygunluk karinesinden yararlanan dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan iş bu davanın belirtilen gerekçeyle reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.”
Dava, mahkeme heyetindeki iki üyenin oyuyla reddedilirken, bir üye ret gerekçesine katılmadığını belirterek karşı oy kullandı. “KARAR EMEKLİ LEHİNE YAZILDI, AMA SONUÇ RET OLDU” Kararın ardından açıklama yapan Çilesiz’in avukatı Ali Erdem Gündoğan, “TÜİK’e karşı açılan asılsız veri davasında TÜİK verilerin bir kısmının gizli veri olduğunu bir kısmının da kendi özgün eseri olduğunu iddia ederek mahkemeyi yanılttı ve verileri mahkemeye vermedi. Mahkeme de ‘veri bütünlüğüne ulaşamıyorum bu nedenle enflasyon oranını yeniden hesaplayamıyorum karine olarak TÜİK’in enflasyon oranını doğru olduğunu kabul ediyorum bu nedenle davayı reddediyorum’ şeklinde bir gerekçe ile davayı reddetti. Fakat mahkemenin gerekçeli kararında TÜİK’in tüm iddiaları reddedildi. Aslında mahkemenin gerekçeli kararı emekli lehine yazılmış sadece sonuç kısmında ret yazılmıştır” dedi. Kararın bir üst mahkemeye taşınacağı öğrenildi.