Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim
Kurumlarına öğretmen atama ve Yönetici Görevlendirme süreci atama takvimine bağlı olarak
öğretmen ve yöneticilerin tercihleri sistem üzerinden alınmış ve atama sonuçları 8 Nisan
2025 tarihinde kamuoyuna ilan edilmiştir.
Yapılan atamalarda görevde bulunan birçok meslektaşımızın görev süresi uzatılmayarak
yerlerine başka eğitim kurumlarında çalışan meslektaşlarımızdan atamalar yapılmıştır.
Yapılan bu atama işlemleri liyakat ve somut kriterlere uyulmaması sonucunda birçok
meslektaşımız için ciddi ve telafisi güç mağduriyetler doğurmuştur; kırsalda görev sürelerini
tamamlamış olmalarına rağmen bu uygulamayla bir gecede norm fazlası durumuna
düşürülerek yeniden ilçeler ya da köyler adres gösterilmiştir.
Başka bir deyişle kıdemli öğretmenleri il merkezi dışına iterken, bazı atamalarla 4 yıllık
meslektaşımız hiç hakkı olmamasına rağmen il merkezine getirilmişlerdir.
Bu adaletsiz uygulama asla kabul edilebilir değildir.
Şimdi şu sorulara tüm eğitim çalışanları cevap istemektedir.
1. Madem bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak isimler atanacaktı niye okul tercihleri
açılarak öğretmenleri umutlandırıp oyaladınız?
2. Okul müdürleri hangi somut değerlendirme ya da kritere göre öğretmen seçti?
3. Proje Okul müdürleri öğretmen seçecek kadar yetkin mi?
4. Proje Okul Müdürleri öğretmen seçecek kadar yetkin iseler bu yetkinliklerini nasıl
kazandılar?
5. Sözüm ona öğretmen seçiminde yetkinliğine güvendiğiniz bu okul müdürleri kendi
illerinde bölgelerinde öğretmen seçimini yapmak için ne zaman nerede kaç öğretmenle
görüşüp değerlendirme yaptılar?
6. Bu değerlendirme sonucu oluşan listelere hangi sendika, hangi cemaat, hangi dernek,
hangi vakıf ya da hangi STK referans oldu?
7. Bunların hiçbiri değilse okulda inisiyatif sahibi kıldığınız bu okul müdürlerine
babalarından mı miras mı kaldı?
Bu atama rezaleti Türkiye’nin geleceğini teslim edeceğimiz seçilmiş en iyi öğrencilerimizin
hayatını derinden etkileyecek TYT ve AYT ye 2 ay kala yapılıp duyurulmuş ve fiilen
olmazsa bile zihnen okulları ve öğrencileri öğretmensiz bırakmıştır.
Bu öğrencilerimizin vebalini kim üstlenecek?
Bir kez daha bu proje okullarının kimin ya da neyin projesi olduğu zihinleri karıştırmıştır. Türk Eğitim-Sen olarak bir an önce yeni bir düzenleme yapılmalı, Proje okullarına yönetici atanırken mevcut yönetici atama yönetmeliği uygulanmalı, öğretmen atamaları yapılırken de sınav esası getirilmesini talep etmekteyiz. Yapılacak olan bellidir. Cesur ve dirayetli adımlar atılarak, 1. Gerçekten özel program ve proje uygulayan kurumlarımız kapsam içerisinde bırakılarak proje okullarının sayısı azaltılmalıdır. 2. Bu okullarımızın idareci atamaları MEB Yönetici Atama Yönetmeliğine tâbi olmalıdır. 3. Proje okullarımızın öğretmen atamaları ‘birilerinin’ ulufe aparatı olmaktan kurtarılmalı ve liyakati esas alan sınavla atama usulüne geçilmelidir. Ve tabii ki bu tedbirlerin vebali de sorumluluğu da MEB’e aittir. Herkes şunu iyi bilsin ki Türk Eğitim Sen bu konunun her zaman takipçisi olacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Yusuf Kenan GÜRSOY
Şube Başkanı