Kozmetik sektöründeki yeniliklerin, araştırmaların ve gelişmelerin paylaşıldığı önemli bir platform olan 8. Uluslararası Kozmetik Kongresi kapsamında digital platformlar ile ilgili özel oturum gerçekleştirildi. KÜAD Başkan Yardımcısı Serdar Mutaf moderatörlüğünde gerçekleştirilen KÜAD TALKS STAGE’de önemli açıklamalar dile getirildi. Google Türkiye Seyahat ve Hızlı Tüketim Ürünleri Sektör Lideri Selin Orçunus yapay zeka teknolojileri hakkında katılımcılara bilgi verdi. Uçakların karbon salımınının azaltılması projesi, yapay zeka ile sel baskınlarının önceden belirlenerek önlemlerin alınması ve trafik akışını daha verimli hale getirerek, yakıt tüketimini ve çevresel etkileri azaltan yeşil ışık ekip projesi büyük ilgi gördü…
KÜAD Başkan Yardımcısı Serdar Mutaf: “Bu akşam dijital pazarlamadan bahsedeceğiz. Ancak dijital pazarlama sadece firmaların bütçe kullanarak ürettikleri pazarlama faaliyetlerinden ibaret değil. Tüketicilerin oluşturduğu, organik içeriklerin hiç beklenmedik viral etkileşimler aldığı örnekler görülebiliyor. Yapay zeka teknolojilerinin pazarlamanın yanında toplumsal sorumluluklar anlamında devrim niteliğinde yeni içerikler oluşturduğu, gündem belirleyebildiği dönemler yaşıyoruz” dedi.
YAPAY ZEKA TEKNOLOJİLERİ İLE DİGİTAL PLATFORM PROJELERİ
Google Türkiye Seyahat ve Hızlı Tüketim Ürünleri Sektör Lideri Selin Orçunus: YouTube’un büyümesi, televizyonun izlenme alışkanlıklarını da etkiledi. Akıllı televizyonlar, telefonlardan daha fazla kullanılarak içerik izleme alışkanlıklarını değiştirdi. Türkiye’de YouTube, 18 yaş üstü yaklaşık 50 milyon kişiye ulaşırken, akıllı televizyonlardan yapılan YouTube izlemeleri de hızla artıyor. YouTube, akıllı televizyonlar üzerinden izlenmeye başladıkça daha geniş kitlelere hitap etmeye başladı. YouTube’da özellikle kozmetik gibi sektörel içerikler büyük bir izleyici kitlesine ulaşırken, izleme alışkanlıkları da değişiyor. Google, sürdürülebilirlik konusunda önemli adımlar atıyor ve bu alanda büyük projeler geliştiriyor. Özellikle yapay zeka ve büyük veri analizi, markaların sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarında önemli bir araç olarak kullanılmakta. Google, yapay zeka ve hava yolu şirketleriyle işbirliği yaparak uçakların arkasında bıraktığı beyaz dumanın karbon salınımını nasıl azaltabileceğini araştırıyor. Hava koşullarındaki nem oranlarına göre uçakların yüksekliği ayarlanarak, karbon salınımını en aza indiriyorlar. Bu tür projeler, çevresel etkileri azaltmanın yanı sıra yakıt tüketimini de arttırmadan yapılabiliyor. Ayrıca, Türkiye’de de benzer projelerle hava yolu şirketleriyle çalışılmakta”dedi.
YAPAY ZEKA İLE SEL OLASILIKLARINI ÖNCEDEN GÖREBİLMEK MÜMKÜN
Büyük verilerin kullanılarak olası sel baskınlarını önceden tespit etmek ve toplumları bu konuda uyarmanın mümkün olduğunu vurgulayan Orçunus: “ Yapay zeka ile nehirlerin kenarındaki yerleşim alanlarının su seviyelerini takip edebilmek ve bu bölgelerde sel olasılığını öngörebilmek mümkün. Bu, tahliye ve yer değiştirme gibi önlemler almak için önemli bir araç olabilir.Tarım alanında da, yapay zeka sayesinde, toprak minerallerinin ve hasat zamanlarının verimli bir şekilde analiz edilmesi sağlanarak, maksimum verimlilik elde edilmesine yardımcı olan projeler mevcut. Bu tür çalışmalar, iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir rol oynayabilir. Google’ın içindeki "yeşil ışık" ekibi, trafik ışıklarını daha verimli bir şekilde yönetmek amacıyla, sürücülerin yeşil ışıklarda daha uzun süre devam etmelerini sağlayacak sistemler üzerinde çalışıyor. Bu, trafik akışını daha verimli hale getirerek, yakıt tüketimini ve çevresel etkileri azaltmaya yardımcı olabilir” açıklamasında bulundu.
TÜRKİYE’DE POPÜLASYONUN YÜZDE 50’Sİ AKTİF TİKTOK KULLANICISI
Tiktok Kozmetik Sektörü Lideri Berfu Caner : TikTok’un globalde bir milyardan fazla kullanıcısı var ve Türkiye’de neredeyse popülasyonun yüzde 50’si aktif olarak kullanıyor. TikTok kullanıcıları, platformda çok uzun süreler geçiriyor. Özellikle güzellik sektörü ile ilgili içerikler TikTok’ta oldukça fazla. Bu da TikTok’un en büyük kategorilerinden birini oluşturuyor ve hızla büyüyor. Tüketiciler, TikTok'ta içerikleri keşfetmek için çeşitli etkenlere bağlı olarak hareket ediyorlar. En önemli etkenlerden biri TikTok’un güçlü algoritması. Bu algoritma sayesinde, kullanıcılar platforma girdiklerinde ilgilerini çeken içerikleri görmeye başlıyorlar. Etkileşimleriyle birlikte algoritma, ana sayfalarını tamamen kişiselleştiriyor. Bu da içeriklerin hızlıca keşfedilmesini sağlıyor. İkinci önemli nokta, TikTok kullanıcılarının platformu bir arama motoru gibi kullanması. Güzellik sektöründeki arama hacmi geçen seneye göre iki kat arttı. Tüketiciler sadece keşfetmeye gelmiyor, aynı zamanda ilgilendikleri markaları, ürünleri ya da konuları arayarak spesifik bilgiler edinmeye çalışıyorlar. TikTok kullanıcılarının yüzde 80’i, yeni markalar ve ürünler keşfettiklerinde bunları daha çok sevindiklerini söylüyorlar ve satın almadan önce mutlaka bilgi edinmek istediklerini belirtiyorlar. Özellikle güzellik ve kozmetik sektörü, TikTok sayesinde büyük bir dönüşüm geçirdi. Tüketicilerin yeni şeyler keşfetmesi ve satın alma kararlarını hızla vermesi, TikTok'un etkisiyle değişti. Yapılan araştırmalara göre, güzellik sektöründeki tüketicilerin yüzde 60'ı, genellikle plansız alışveriş yapıyor ve bu süre kışın kuruyan dudaklarına uygun bir ruj aramaktan, vegan fondöten gibi daha spesifik aramalara kadar iniyor. TikTok'un etkileşim gücü ve algoritması, düşük takipçi sayısına sahip kullanıcıların bile içeriklerini geniş kitlelere ulaştırmalarını sağlıyor. İnsanlar artık daha gerçekçi ve günlük hayata yakın içerikler görmek istiyor, bu nedenle TikTok, içerik üreticilerinin başarısını büyük ölçüde destekliyor. Yapay zeka, içerik üreticileri için de önemli bir araç haline geliyor. TikTok ve YouTube gibi platformlarda, içerik üreticileri yapay zeka desteğiyle kampanyalar yaratabiliyor, hedef kitleye en uygun içerikleri üretebiliyor. Bu, özellikle markalar için büyük bir fırsat sunuyor çünkü içerik üreticileri, izleyicilerine en uygun şekilde ulaşmak için yapay zeka kullanabiliyorlar. Aynı zamanda, içerik üreticileri arasında da eşit fırsatlar sunulması, daha geniş kitlelere ulaşabilmeleri adına büyük bir avantaj sağlıyor”dedi.