11029,11%1,15
42,36% 0,04
48,89% 0,07
5528,00% -0,40
9301,82% 0,00
Uzmanlar Uyarıyor: Bilinçsiz Antibiyotik Kullanımı Mikrobiyota Dengesini Bozuyor Next-Microbiome Baş Bilim İnsanı Mikrobiyolog Ali Rıza Akın, antibiyotiklerin sadece zararlı bakterileri değil, bağışıklık sistemimizin bel kemiğini oluşturan faydalı mikroorganizmaları da hedef aldığını belirterek uyarıyor: “Bilinçsiz antibiyotik kullanımı mikrobiyota dengesini altüst ediyor; bu durum sindirimden ruh haline, bağışıklıktan metabolizmaya kadar pek çok sistemi olumsuz etkileyebiliyor. Sağlıklı bir yaşam için mikrobiyotayı korumak, en az enfeksiyonla savaşmak kadar önemli.” 18 Kasım, Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü olarak kutlanıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün öncülüğünde yürütülen bu özel gün, antibiyotiklerin bilinçsiz kullanımının yol açtığı sağlık sorunlarına dikkat çekmeyi amaçlıyor. Antibiyotikler enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde büyük bir çığır açmış olsa da, yanlış ve gereksiz kullanımları hem insan sağlığını hem de toplum genelinde direnç gelişimini tehdit ediyor.Uzmanlara göre, antibiyotikler yalnızca hekim kontrolünde kullanılmalı, her ateşli hastalıkta ya da soğuk algınlığında refleks olarak tercih edilmemelidir. Ancak antibiyotiklerin bir diğer az bilinen etkisi, mikrobiyota dengesini bozma potansiyelidir. Bağırsaklarımızda yaşayan trilyonlarca faydalı mikroorganizma, vücudun sindirimden bağışıklığa kadar pek çok sisteminin sağlıklı çalışmasında kritik bir rol oynar. Antibiyotikler yalnızca zararlı bakterileri değil, bu faydalı bakterileri de etkileyebilir; böylece vücudun içsel ekosistemi zedelenebilir. Antibiyotikler: Gereksiz Kullanım Mikrobiyotaya Zarar Veriyor Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonları kontrol altına almak için geliştirilmiş güçlü ilaçlardır. Ancak her enfeksiyonun sebebi bakteri değildir; grip, nezle veya viral hastalıklarda antibiyotiklerin bir faydası yoktur.Buna rağmen, özellikle kendi kendine ilaç kullanımı veya reçetesiz erişim gibi nedenlerle antibiyotiklerin yanlış şekilde kullanılması oldukça yaygındır. Uzmanlar, bu durumun hem “antibiyotik direnci” adı verilen ciddi bir küresel sorun yarattığını hem de vücudun mikrobiyal dengesini bozduğunu belirtiyor. Mikrobiyotadaki bu bozulma, yalnızca sindirim sisteminde değil; bağışıklık, metabolizma ve hatta ruh hali üzerinde dahi olumsuz etkiler yaratabiliyor. Dengesiz bir bağırsak florası, yorgunluk, şişkinlik, sindirim güçlüğü ve bağışıklıkta zayıflık gibi çeşitli belirtilerle kendini gösterebiliyor. Mikrobiyota Dengesinin Korunması Neden Önemli? Bağırsak mikrobiyotası, vücudun “ikinci beyni” olarak kabul ediliyor. Bu ekosistem, bağışıklık sisteminin yaklaşık %70’ini yöneten karmaşık bir yapıya sahip. Antibiyotik tedavisi sırasında faydalı bakterilerin azalması, zararlı mikroorganizmaların baskın hale gelmesine neden olabiliyor.Bu da yalnızca sindirimi değil, genel sağlık dengesini de etkileyen bir zincir reaksiyon yaratıyor. Antibiyotik tedavisi sonrasında mikrobiyotanın kendini toparlaması haftalar, hatta bazı durumlarda aylar alabiliyor. Bu süreçte vücut, bağışıklık açısından daha savunmasız hale gelebiliyor. Bu nedenle antibiyotik kullanımı öncesi, sırasında ve sonrasında mikrobiyotayı koruyucu önlemler almak oldukça önemlidir. Probiyotiklerin Rolü: Dengeyi Yeniden Kurmak Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, antibiyotik tedavileri sonrasında probiyotiklerin destekleyici bir rol oynayabileceğine dikkat çekiyor. Probiyotikler, bağırsakta yer alan yararlı bakterilerin yeniden çoğalmasına yardımcı olabilen, mikrobiyota dengesini destekleyici canlı mikroorganizmalardır. Antibiyotiklerin etkisiyle azalan yararlı bakterilerin yeniden dengelenmesi, sindirim sisteminin normal işleyişine dönmesini kolaylaştırabilir. Probiyotiklerin düzenli kullanımı, bağışıklık sistemini destekleyerek hastalık sonrası toparlanma sürecine de katkı sunabilir. Bununla birlikte, burada önemli olan nokta “bilinçli seçim”dir. Her probiyotik aynı etkiyi göstermez; içerik, formülasyon ve dozaj farklılıkları sonucun kalıcılığını etkiler. Bu nedenle probiyotik desteği alınacaksa, bilimsel temelli formülasyonlara sahip, güvenilir markaların tercih edilmesi gerekir. Next-Microbiome ile Bilimsel Temelli Formülasyon Yaklaşımı Bağırsak mikrobiyotasının korunması, sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmez parçasıdır. Next-Microbiome, bilimsel temellerle geliştirilen formülasyonlarıyla sindirim ve bağışıklık sisteminin dengesini desteklemeye yönelik ürünler sunmaktadır. Markanın yaklaşımı, antibiyotik kullanımı sonrasında mikrobiyotanın doğal dengesini yeniden kazanmasına yardımcı olabilecek modern formülasyonlar geliştirmek üzerine kuruludur. Her formül, bağırsak mikrobiyotasının işlevsel dengesini korumayı hedefleyerek tasarlanır. Ürünlerde yer alan probiyotik içerikler, sindirim konforunu desteklemeye ve bağışıklık sisteminin doğal savunma kapasitesini güçlendirmeye yardımcı olabilir. Next Microbiome’un odağında, her bireyin kendi biyolojik dengesine uygun, güvenilir ve bilimsel bir destek sunmak vardır. Bilinçli Antibiyotik Kullanımı: Küçük Adımlar, Büyük Farklar Antibiyotik Farkındalık Günü, hem bireysel hem toplumsal düzeyde bilinç kazanmak için önemli bir fırsattır. Antibiyotikleri yalnızca doktor önerisiyle ve doğru sürelerde kullanmak, hem direnç gelişimini hem de mikrobiyotanın zarar görmesini önler. Bu süreçte vücudun doğal dengesini korumak için probiyotik desteği almak, sindirim sağlığını destekleyen basit ama etkili bir adımdır. Unutulmamalıdır ki antibiyotikler doğru kullanıldığında hayat kurtarıcıdır, yanlış kullanıldığında ise uzun vadede vücut dengesine zarar verebilir. Mikrobiyotanın korunması, yalnızca sağlıklı bir sindirim için değil; genel bağışıklık, enerji ve yaşam kalitesi için de büyük önem taşır.