13984,11%-0,37
42,61% 0,04
49,95% 0,25
5791,92% -0,01
9292,05% 0,00
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Parti sözcüsü Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kılıç, DEM Parti’nin İmralı ile siyasi partiler arasındaki mesaj trafiğinin YRP olarak takipçisi olduklarını belirterek, “MHP Lideri Sayın Bahçeli süreci başlattı, beklemeye çekildi. AK Parti, iktidarda olmasına rağmen sahnede değil, tribünde izlemede. Bölücü ve yıkıcı terör örgütünün hiçbir şart ileri sürmeksizin silah bırakması dışında bir çözüm yolu olmadığının altını çiziyoruz. Bölücü terör örgütünün hiçbir şart ileri sürmeksizin silah bırakması dışında bir çözüm yolu olmadığının altını çiziyoruz. Havada uçuşan barış güvercinlerine bakarak, terörist başı için özgürlük naraları atanlara, şehit aileleriyle gazilerimizin olmadığı hiçbir masada olmayacağımızı bir kez daha hatırlatıyoruz. Devlet, terörle mücadele eder, müzakere etmez. Kimse boş hayale kapılmasın. YPG bitmeden PKK bitmez. PKK bitmiş gibi gösterilerek YPG'yi yarın bize dayatacak olanları uyarıyoruz. YPG'yi Suriye ordusuna katmaya çalışanlar, karşımızdan terör örgütünü kaldırıp terör devletini karşımıza oturtmanın planını yapmaktadır. Devlet aklı devrede olmalıdır. Devlet aklından kastımız Türkiye Cumhuriyeti'nin aklı ve kurumsal hafızasıdır. Günü kurtarmanın değil, terör belasından ebediyen kurtulmanın uzun vadeli planları yapılmalıdır” diye konuştu.
Kılıç, “Pasaport ve ehliyet harçlarına yüzde 43,93, kimlik yenileme ve noter evraklarına yüzde 43,93, trafik cezalarına yüzde 43,93, ağustosta elektriğe yüzde 40, doğal gaza yüzde 38, son bir yılda akaryakıta benzin ve mazot fiyatlarına yapılan zamlar herkesin malumu. İnansak da inanmasak da TÜİK tarafından açıklanan enflasyon yüzde 44,38, asgari ücretliye yapılan artış yüzde 30. SSK BAĞ-KUR emeklisine yapılan yüzde 15,75, memur emeklisine yüzde 11,54. Harca harca bitmez. Bu mu adalet? Bu mu ücretleri enflasyona ezdirmemek? Nerede çay simit hesabı. Milyonlar açlık sınırının altında. Maliye politikalarını yönetenleri bu hesaba davet ediyor ve vatandaşın halinden anlamaya çağırıyoruz” dedi. Kılıç, “Dün prosedürü açıkladı. Diyoruz ki; enflasyon ilavesiyle ‘evlilik kredisi’ 150 bin lira değil, en az 350 bin lira olmalıdır. 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri öncesinde Sayın Cumhurbaşkanı tarafından söz verilen ‘faizsiz evlilik kredisi’ nihayet bu yıl 81 ilde uygulamaya konulacak. Evlilik kredisi çok zor şartlara bağlanmış. Hiç değilse çiftlerin aylık gelirinin asgari ücretin 2,3 katından fazla olmaması şartı bu listeden çıkarılmalıdır. Bakın şartlardan biri çiftlerin aylık gelirinin asgari ücretin 2,3 katından fazla olmaması. Hiç değilse bu şart listeden çıkarılmalıdır. Asgari ücret ne ki? 2,3 katı ne olsun? Bu şartı koyduğumuz zaman yararlanabilecek insan sayısı oldukça kısıtlı hale gelecek. Kaldı ki 150 bin lira rakamı 2023 yılının başında açıkladığınız rakam. Şu an 2025 yılındayız. Aradan tam 2 yıl geçti. 2 yılın enflasyonu yüzde 124. Bu hesabı 150 bine aktardığımız zaman olması gereken rakam 350 bin liraya çıkıyor. Paramız pula döndü. Hiç değilse evlilik hayalleri ‘kuş olup uçmasın.’ Bir de buna bu yılın enflasyonunu ilave ettiğimizde bir de 2025 yılı enflaasyonu var. 2-6 ay arasında bir başvuru süresi var. 2025 yılı enflasyonunu da ilave ettiğimiz zaman, 150 bin lirayla evlenecek bir çiftin, beyaz eşya setini bile alması neredeyse mümkün değil. Hal böyle olunca hesabı yeniden gözden geçirmeye kendilerini davet ediyoruz. ‘Yanlış hesap Bağdat'tan döner.’ Bu sefer Ankara’dan dönsün. 150 bin rakamı 350 bin lira olsun. Zaten çok sıkı şartlar var. Asgari ücretin 2,3 katından fazla aylık gelire sahip olmama şartı da, en az asgari ücretin 4 katı aylık gelir altında kalma şartına bağlansın ki hayaller kuş olup uçmasın. Mademki geç de olsa bu işi yaptınız, hiç değilse bir işe yarasın. Gençlerin hevesi bu sahanda kalmasın” ifadelerinde bulundu.
Kılıç, “Geçim zorsa seçim şarttır. Açıkladığımız ekonomik ve sosyal veriler, Türkiye'de erken seçim koşullarının oluştuğunu, olgunlaştığını ortaya koymaktadır. Türkiye için erken seçim kapıdadır. 2025 yılında iktidarın erken seçim kararı alacağını zannetmiyoruz. Çünkü ekonomik ve sosyal veriler çok kötü. Asgari ücret, emekli ve memur zamları çok düşük düzeyde kaldı. Ücretler enflasyona ezdirildi. Ama 2026 yılı Türkiye için erken seçim yılıdır. Bunu görüyoruz. İktidarın hesabı seçimi 2027’de yapmaktır. Ancak erken seçim kapıya dayanmıştır. Ekonominin durumu ortadadır. Enflasyon karşısında ücretler ezik kalmıştır. Asgari ücret daha bugünden cebe girmeden açlık sınırının altında kalmıştır. Tekrar söylüyorum. Geçim zorsa seçim şarttır. Türkiye'de erken seçimin koşulları oluşmuş durumdadır” diye yanıtladı.
