Türkiye’de yerel yönetimlerin en tepesinde yer alan valilik makamı, devletin taşradaki en önemli temsilcisidir. Bir ilin huzurundan, güvenliğinden, sosyal refahından ve kamu düzeninden doğrudan sorumludur. Ancak son zamanlarda bazı şehirlerde, özellikle Erzurum’da yaşanan gelişmeler, bu önemli görevin özünden uzaklaştığını ve halkla bağın zayıfladığını göstermektedir. Vali nedir? Valilik nedir? Vali; Cumhurbaşkanı tarafından atanan, devletin ve hükümetin ildeki en yetkili temsilcisidir. Devletin şefkatli yüzünü halka göstermekle, vatandaşın derdiyle hemhal olmakla yükümlüdür. Bir vali; sadece talimat veren değil, aynı zamanda halkı dinleyen, dertlerini anlamaya çalışan ve çözüm üretme iradesi gösteren kişidir. Valilik makamı ise; adaletin, kapsayıcılığın ve eşit hizmetin temsil edildiği bir kurum olmalıdır. Kapıları halka açık olmalı, dert dinlemeyi lütuf değil, görev kabul etmelidir. Ancak Erzurum’da son dönemde yaşananlar, bu tanımla pek örtüşmüyor. Erzurum’da Halk Günü Kapalı: Kime Gidelim? Erzurum Valiliği’nin haftalık halk günü uygulamasını fiilen askıya alması, halkla devlet arasındaki köprünün yıkılması anlamına gelmektedir. Oysa halk günü, vatandaşın doğrudan derdini anlatabildiği, aracı olmadan devlete ulaşabildiği nadir yollardan biridir. Halk günü kapatıldığında, vatandaşın “derdimi kime anlatayım?” sorusu ortada kalıyor. Muhtar dinlemiyor, kaymakam randevu vermiyor, vali zaten halktan uzak. Geriye ne kalıyor? İlçe başkanları mı? Ne yazık ki bazı vatandaşlar, çözümü siyasi partilerin ilçe başkanlarında aramak zorunda kalıyor. Oysa ilçe başkanlarının ne icra yetkisi vardır ne de bütçesi. Onların tek gücü, ilişki kurdukları bürokrasi ya da seçilmişlerle olan bağlarıdır. Hal böyle olunca vatandaş, kamu yöneticilerinin yerine siyasi figürleri muhatap almaya başlıyor. Bu da devletin tarafsızlığına, kurumların ciddiyetine ve halk nezdindeki güvenilirliğine zarar veriyor. Vali Kimdir, Nasıl Olmalıdır? Vali, soğuk duvarlar arkasına saklanan değil, halkın arasına inen kişidir. Köy kahvesinde oturup çay içebilen, çarşıda selam veren, bir şikâyeti not edip dönüş yapan biridir. Modern dünyada yöneticilik artık sadece idare etmek değil, ilişki kurmak, empati yapmak, şeffaf olmak ve hesap verebilir olmaktır. Erzurum gibi köklü bir şehirde, vali halktan koparsa; halk kendi çözüm yollarını arar, bu da devletin itibarını zedeler. Çözüm Nedir? Halk günü uygulaması derhal geri getirilmelidir. Vali, her hafta belli saatlerde vatandaşla birebir görüşmelidir. İlçelerde kaymakamlıklar aynı uygulamayı başlatmalı, vatandaşa kulak vermelidir. Her müracaat bir formda kayıt altına alınmalı ve sonucu vatandaşa bildirilmelidir. Son Söz Vali mi, ilçe başkanı mı? Bu soruyu halk sormaya başladıysa, bir şeyler yanlış gidiyor demektir. Devletin temsilcileri olan valiler; halktan değil, halkla beraber olmalıdır. Erzurum’un ihtiyacı, protokollerde boy gösteren değil; dert dinleyen, çözüm üreten, halkın içinde olan bir validir.