Yazıya giriş yapmadan önce şunu belirtmekte fayda var ki Mehmet Sekmen’le siyasi konularda çok farklı düşünüyorum. Türkiye’nin temel problemlerine önerdiğimiz çözümler ve yol haritası muhtemelen çok farklı. Fakat bu durum benim gördüğüm olumlu tabloyu gölgelememekte . Bu nedenle Büyükşehir Belediye Baskanı Mehmet Sekmen’in bu kente yaptıkları benim gözümde aşağıda görüldüğü gibidir.
Elbette eleştirilecek noktalar da çoktur. Muhtemelen yapılması gereken bir çok hizmet daha vardır. Ama bizim yazımızın ana ekseni sayın Sekmen’in şimdiye kadar bu kente katabildikleri ile ilgilidir. Bu nedenle olaya farklı tarafından bakan insanların görüşlerine de saygı duymak zorundayım.
Gördüğüm tablo şudur; Erzurum son on beş yılda yalnızca fiziki değil, aynı zamanda idari ve toplumsal açıdan da ciddi bir değişim süreci yaşamaktadır. Bu dönüşümün en belirgin aktörü ise kuşkusuz Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’dir. AK Parti’nin yerel yönetim anlayışı, “hizmet belediyeciliği” kavramını merkezine alır; yani belediye sadece yol yapan, su getiren bir kurum değil, aynı zamanda şehrin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasının taşıyıcısı olarak görülür. Erzurum örneğinde bu anlayışın en görünür uygulayıcısı Sekmen yönetimi olmuştur.
Sekmen’in göreve geldiği dönemden itibaren Erzurum’un gündemine giren en önemli başlıklardan biri kentsel dönüşümdür. Şehrin tarihî mahallelerinde, özellikle Yakutiye, Palandöken ve Aziziye çevresinde yapılan dönüşüm projeleri, depreme dayanıklı ve planlı bir kent hedefinin parçası olarak şekillenmiştir. Belediye verilerine göre binlerce konutun yıkılıp yeniden inşa edildiği bu süreçte, sadece binalar değil, sokak dokuları, park alanları ve ulaşım güzergâhları da baştan tasarlanmıştır. Sekmen, hemen her konuşmasında “modern, güvenli ve yaşanabilir Erzurum” vurgusu yaparak bu projeleri kent kimliğinin yenilenmesiyle ilişkilendirmiştir. Bu yönüyle kentsel dönüşüm, yalnızca bir inşaat faaliyeti değil, toplumsal bir yeniden yapılanma süreci olarak da değerlendirilebilir.
Kentsel dönüşümün yanı sıra Sekmen döneminin en dikkat çeken adımlarından biri de kırsal kalkınma ve tarımsal altyapı yatırımlarıdır. Erzurum, geniş kırsal alanlara sahip bir il olarak, su kaynaklarının verimli kullanımı konusunda her zaman zorluk yaşamıştır. Belediye, son yıllarda bu alanda 60’a yakın gölet projesiyle dikkat çekmiştir. Bu göletler yalnızca su biriktirme yapıları değil; aynı zamanda köylerde tarım ve hayvancılığın sürekliliğini sağlayan, kırsal ekonomiyi canlı tutan projelerdir. Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin resmi sitesinde paylaşılan verilere göre bu yatırımlar yaklaşık 100 bin hektarlık alanda üretim katkısı sağlamıştır. Bu tablo, hizmet belediyeciliğinin klasik sınırlarını aşan, ekonomik kalkınma eksenli bir yerel yönetim anlayışına işaret eder
Altyapı ve ulaşım yatırımları da Sekmen döneminde önemli bir ivme kazanmıştır. Kışın ağır geçtiği Erzurum’da yolların dayanıklılığı, tuzlama ve bakım hizmetleri, belediyenin performansını doğrudan etkileyen konulardır. Sekmen yönetimi bu alanda uzun vadeli bir strateji izlemiş; yeni asfalt plentleri, modern araç filoları ve dayanıklı malzeme kullanımıyla
ulaşım ağını güçlendirmiştir. Ayrıca son dönemde başlatılan elektrikli araç şarj istasyonları projesi, çevreci belediyeciliğin Erzurum’daki ilk örneklerinden biri olarak değerlendirilebilir. Doğu Anadolu’da bu çapta enerji dönüşümüne yönelik ilk girişimlerden biri olan bu proje, Erzurum’u teknolojik yenilik açısından da öne çıkarmaktadır.
Sosyal belediyecilik alanında ise Sekmen yönetiminin izleri çok belirgindir. Belediye, yalnızca altyapı değil, toplumun farklı kesimlerine dokunan hizmetleriyle de dikkat çekmiştir. Kadın ve aile merkezleri, gençlik tesisleri, bilgi evleri, spor salonları ve engelli bireylere yönelik birimler, sosyal bütünleşme politikalarının bir parçası olarak hayata geçirilmiştir. Belediyenin resmi kaynaklarına göre son beş yılda yüz binden fazla kişi sosyal destek programlarından yararlanmıştır. Özellikle dar gelirli vatandaşlara yönelik gıda, yakacak ve burs destekleri, sosyal adalet algısını güçlendirmiştir. Bu tür hizmetler, Erzurum gibi gelir farklılıklarının keskin olduğu bir şehirde, toplumsal dayanışma ruhunu canlı tutmaktadır.
Kültür, turizm ve şehir estetiği alanında yapılan yatırımlar da kentin görünümünü değiştirmiştir. Erzurum’un tarihi mirası restore edilmiş, camiler, hanlar, medreseler ve kervansaraylar yeniden kente kazandırılmıştır. Bunun yanı sıra Palandöken ve Konaklı bölgelerinde yapılan yeni yatırımlar, kış turizmini canlandırmış; Erzurum, uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapma kapasitesini artırmıştır. Belediye ayrıca yerel ürünlerin tanıtımı ve pazarlanması konusunda kooperatifleri destekleyerek üreticinin markalaşmasına katkıda bulunmuştur. Bu yaklaşım, hem ekonomik hem de kültürel kalkınmayı aynı potada birleştiren bir vizyonu yansıtır.
Elbette bu geniş hizmet yelpazesine rağmen eleştiriler de yok değildir. Bazı çevreler, hizmetlerin daha çok merkeze odaklandığını, kırsal bölgelerde altyapı eksikliklerinin sürdüğünü dile getirmektedir. Ayrıca, bazı projelerin planlama ve uygulama süreçlerinde halkın görüşlerinin yeterince dikkate alınmadığı yönünde eleştiriler de mevcuttur. Yine de, belediyeciliğin özünde bir denge sanatı olduğu unutulmamalıdır. Erzurum gibi coğrafi koşulları zor, sosyoekonomik yapısı farklılık gösteren bir şehirde mutlak eşitlik sağlamak kolay değildir. Ancak Sekmen döneminin genel çizgisi incelendiğinde, hizmet çeşitliliği ve yatırım büyüklüğü açısından şehir tarihinin en aktif dönemlerinden biri yaşandığı görülmektedir.
Yukarıda belirttiklerimizden yola çıkarak Sekmen dönemi Erzurum için bir “yenilenme çağı” olarak değerlendirilebilir. Kimi hizmetler tartışılır, kimi projeler eksik kalabilir; ancak şehir artık daha yaşanabilir, daha üretken ve daha görünür bir hale gelmiştir. Bu yönüyle Erzurum, AK Parti’nin hizmet belediyeciliği anlayışının sahadaki en güçlü örneklerinden biri olarak Türkiye yerel yönetim tarihine kaydolmuştur. Bütün bunlarla beraber Sekmen’in özellikle Erzurum’un güney ilçelerindeki halkla ve onların DEM Partili belediyeleri ile daha güçlü bir iletişim içinde bulunması , buraların sorunlarına daha fazla eğilerek çözüm mekanizmaları geliştirmesi hem Erzurum’un geleceğine hem de ülkenin huzur ve barışına hizmet edecek ve Mehmet Sekmen’in itibarını daha üst noktalara taşıyacaktır.

