Erzurum, yılların yumağı haline gelmiş sorunlarla boğuşuyor. Bu sorunlar kenti ve kent yaşamını her anlamda etkiliyor. Kent sorunlarının çözülememesi her gün biraz daha bu şehri geriye götürüyor.
Göç artıyor, meclis temsilliyetini kaybediyor. Çat Barajı ve Koruma Alanı Sorunu Erzurum gibi büyükşehir sıfatına sahip bir kente su sağlayan Çat Barajı’nın ne yazık ki koruma alanı bulunmuyor. Oysa tüm kentlerde içme suyu sağlayan barajlarda 200, 400, 600 ve 1000 metre gibi farklı mesafelerde koruma alanları yasal bir zorunluluktur.
Barajın bulunduğu bölgede hayvan yatakları bulunuyor. Bu hayvanlar baraj suyundan faydalanıyor. Eğimli bölge olduğu için ölmüş hayvan leşleri ya da hastalıklı hayvanların otlatığı alanlardan taşınan pislikler, herhangi bir yağmurda doğrudan içme suyu barajına karışıyor. Bu durum büyük bir sağlık sorunu oluşturuyor.
Baraj Üzerindeki Köyler
Baraj üzerinde hâlâ yerleşim alanları bulunuyor. Karaşeyh ve Budaklar köylerinden gelen pis sular Erzurum’a verilen Çat Barajı suyuna karışıyor. Bu da ciddi bir sağlık sorununa yol açıyor. Kanunen koruma alanlarının olması gerekiyor.
Ancak bunun yapılmamasının gerekçesi, bölgede su arıtma tesisinin bulunması olarak gösteriliyor. Kanımca bu tek başına yeterli değildir. Bu sorunun daha net anlaşılması için Çat Barajı’na gidilip yerinde incelemeler yapılmalı ve bölge halkıyla konuşulmalıdır. Koruma alanlarının yapılmamasının sebebi parasızlık mı, yoksa başka bir neden mi bilinmiyor. Bunun cevabını Büyükşehir Belediyesi mutlaka vermelidir.
İşsizlik
Erzurum’da işsizlik büyük bir sorun. Genç nüfus fazla, ancak bu nüfusa hitap edebilecek iş alanları sınırlı. Hal böyle olunca gençler kahvehanelerde vakit geçiriyor, zararlı alışkanlıklara yönelme riski artıyor. Esrar, eroin ve bonzai gibi maddeler gençler arasında daha kolay yayılabiliyor.
Kentsel Dönüşüm
Erzurum’da kentsel dönüşüm de ciddi bir sorun. Kentsel sürecin yarattığı mağduriyetler göz ardı edilemez. Yıllarca aynı bölgede esnaflık yapan insanlar çevre edinmişlerdir. Ancak plansız kentsel dönüşüm nedeniyle işyerlerinin yıkılması, esnafı ciddi ticari kayba uğratmaktadır. Yeni işyerleri bulmak zorlaştığı gibi mevcut işyerlerinin kiraları da oldukça yüksektir. Yapılan yeni işyerleri genellikle 50, 100, 150 ve 200 metrekare gibi büyük alanlardan oluşuyor.
Ancak küçük dükkanlara ihtiyaç duyan iş kolları (kuaför, telefoncu, tuhafiye, baharatçı gibi) bu durumda yok olmakta, bu işi yapan insanlar işlerini bırakmak zorunda kalmaktadır. Bu süreçten en çok etkilenen kesim ise kiracı durumunda olanlardır. Bir taraftan evine ekmek götürmeye çalışan bu insanlar, diğer taraftan kira, muhasebe, sigorta ve vergi gibi yükümlülüklerle boğuşmak zorunda kalıyor. Özellikle son yıllarda izlenen politikalar, büyük sermaye sahibi olmayan küçük esnafı ciddi şekilde etkiledi. Birçok kişi işyerlerini kapatmak zorunda kaldı.
Ulaşım
Erzurum’da hava ulaşımı da ciddi bir sorun. Hem pahalı olması hem de seferlerin azlığı nedeniyle vatandaşlar, iş insanları kısacası herkes büyük mağduriyet yaşıyor. Kent merkezi ile kırsal kesim arasında da hâlâ çözülemeyen ulaşım sıkıntıları mevcut. Özellikle güney ilçeleri olan Hınıs, Tekman, Karayazı ve Karaçoban adeta Palandöken’in öte tarafında unutulmuş durumda. Bu bölgedeki ulaşım sorununun çözümü “Palandöken Tüneli”dir. Sekiz kilometrelik bir tünel, Erzurum kent merkezi ile bu ilçelerin mesafesini önemli ölçüde kısaltacaktır. Örneğin Erzurum–Tekman arasındaki mesafe 30 km’ye düşecek, aynı şekilde diğer ilçelerle olan mesafeler de azalacaktır.
Bu tünelin yapılması hem kent merkezini canlandıracak hem de Güneydoğu illeriyle bağlantıyı güçlendirecektir.
Sonuç
Bu gerçekler ışığında sorunların ilgililer tarafından dikkate alınması gerekir. Öncelikli olarak yıkılan yerlerin ivedilikle yapılması, sonrasında ise diğer bölgelerin planlı bir şekilde kentsel dönüşüme alınması daha doğru olacaktır. Plansızlık, evine ekmek götürmeye çalışan insanları etkilemekte, borçları olan esnafın yeni yerlerde müşteri bulması zaman almaktadır. Bu da hukuki ve toplumsal birçok gerginliğe sebep olmaktadır.
Tayyar ÖZBEY /23.08.2025