Yıl iki bin yirmi beş aylardan Mayıs Mevsimsiz yağan lapa lapa bir kar var. Isınmadı, ısınamadı körpe yavrular…
Ne ayları belli ne de mevsimleri... Ne bağı ekilir ne bostanı…
Yazı ilkbahar, ilkbaharı kış bu kentin. Soğuktan büzüşmüş xalo dayının küçük bedeni, Yüzünde kırışıklıklar, yüreğinde umutsuzluk, Halletmesi gereken çok mu çok işleri var.
Küçük oğlanın sonbaharda düğünü var. Derin derin düşünce üstüne, düşünceleri var. İş yok, güç yok, cepte kuruş para yok. Durmadan gelen faturalar, kiraları çok Haline ağlar durur xalo dayı.
Çaresizlikten midir? Kaderine isyan mıdır, bilinmez. Kentten kaçan kaçana,göçen göçene Yolların taciri olmuş insanlar..
Bu kentin yiyicisi çok, sahibi yok sahibi…. Göz yaşı dökenin, ağlayanın sesi olacak kimsesi yok.
Tayyar ÖZBEY/15.05.2025