Her şehrin renkli insanları vardır. Erzurum’un ise sevilen ve bilinen maskotları vardır. Bunlar; Kübra, Heso, Ramazan, Kadir…bu kişiler halk tarafından sevilen zararsız insanlar. Yaşadıkları rahatsızlıklarla ilgili her birinin ayrı ayrı hikayeleri vardır.
Kentte herkes ellerinden ne geliyorsa, gönüllerinden ne kopuyorsa bunlara veriyor, yardımcı olmaya çalışıyorlar. Bunlarla şakalaşıyorlar. Anlayacağınız bunlar kentin maskotları, şehri güzelleştiren, zararsız insanları.
Kentler bu insanları korudukça bağrına bastıkça yaşam güzelleşir, daha değerli hale gelir. Kentin insancıl duygusu gelişir.
Her kentin bunlara benzer zararsız insanları mevcuttur. Diyarbakır’da Hiko gibi…Kentlerde en çok bunlar sevilirler. Bu kişiler kentin ruhi haliyetini gösteren farklılıklarıdır. Kent bunlarla daha renklidir, daha neşelidir. Bize empati duygusunu kazandıran bu insanlar.
Erzurum’da bu maskotların içlerinden en meşhur olanları Ramazan’dır. YouTube’da videoları bile var. Elinde müzik çaları gittiği her yerde yüksek sesle her dilden müzik çalar...
Heso’nun ise belli bir uğrak bölgesi vardır. Genelde o bölgededir. Biraz yerel kalmış….
Türkiye’de enflasyon son on yılda yüzde seksenlere çıktı. Heso, geçen bu sürede hiç enflayon hesabı yapmamış belli ki. Halen daha ‘’50 kuruş versene’’ diyor. Tabi biz enflasyon hesabı gözeterek Heso’ya hakkedişini vermeye çalışıyoruz.
Kadir’in en önemli özelliği sigara tutkusunun olması. Kişilerden ‘’sigara ver’’ sigarayı aldıktan sonra ‘’yak’’ diyor. Hep emir kipi kullanır…)))
Bir de yüz derecedeki sıcak bir bardak çayı boğaza dikebiliyor. Diğer bir özelliği; bir şey aldı mı geri vermemesi….
Kübra gittiği her yerde mutlaka esnafı sorar. ’’Ne edirsen bana kızdın mı söyle, kızmadın değil mi?’’ diyor. Lokantaya uğramışsa mutlaka bir bardak su ister.
Bir de sakız satan var. Almadın mı kızar. Sakızları etrafa saçar. Onu sakinleştirmek zor olur. Küfürler de savurur.
Diğer bir şehir maskotumuz her gün farklı renklerden kat kat elbiselerle sokağa çıkar. Bir elinde müzik çaları yüksek sesle kentin yerel aşıklarının sesi sokakta yankılanır. Diğer elinde büyük taşları olan teşbihi ile renkli bir kişiliği ile şehre farklılık katıyor. Geçtiği sokak ve caddeden mutlaka herkes dönüp ona bir bakar. Bakan bir daha bakıyor. O derece de ilgi çekicidir.
Bazıları da bu enflasyon hesabını gerçekten abartmış durumda….)))
Sabah esnaflar daha yeni iş yerlerini açıp henüz bir siftah etmemişken bu maskotlardan bir tanesi iş yerlerini dolaşarak ‘’ bir yemek parasını versene’’ diyordu. Her bir esnaftan bir yemek parası almak akşama kadar epey bir meblağ toplamak olur. Bu arkadaş işi biraz abartmış gibi…
Bir kişiden bir yemek parası alıp, gitse eyvallah! Herkesten bir yemek parası biraz abartı….
Bazıları yüksek enflasyon hesabını yaparak çalışıyor, bu vatandaş gibileri de bir yemek parasını isteyerek işini biraz da zorlaştırabiliyor.
Ne Heso gibi eflasyonun gerisinde kalmak ne de bu arkadaş gibi abartıya kaçmak. Önemli olan ortasını bulmak….)))
Kentte sık sık bunlarla şakalaşmalar oluyor. Bazen de bunlarla şakalaşmayı abartanlar oluyor. Bu durumda maskotlardan hak ettiği cevabı da alıyorlar. Ağza alınmayacak küfürler dahil…
Kimse bunların küfürlerinden rahatsız olmazlar. Başkaları bunların ettiği bu küfürleri etse büyük kavgalar çıkar.
TAYYAR ÖZBEY / 01.02.2025