Bugün Türkiye'de cesaret edip konuşan vicdan sahibi hangi vatandaşa sorarsanız sorun ülkede hukukun olmadığını ve hukuka güven duymadığını size söyleyecektir. Son onbeş yirmi yıldır kişinin masumiyet karinesi ciddi olarak aşınmıştır.Yıllarca gizli tanık denen bir garabetle insanlara suç istinad edildi.
"Tanık" kavramını bile anlamsızlaştırdılar.İsmi üstünde "tanık" bir kişinin olayı işleyip, işlemediğinin şahididir.Tanık, aşikârdır olayın görgü tanığı ve şahididir. Onun için suç istinad edilen kişi buna göre savunmasını verecektir.Tanık, aynı zamanda mahkemenin adil ve şeffaf karar vermesini sağlamak içindir.
Son yıllarda çokça kişi hakkında "kod isimli gizli tanık" ifadesiyle ağır cezalar verildi.
Bu "gizli tanık" kimdir?
Bu kişi olayın tanığıysa niye gizlidir?
Kişinin bu suçu işlediğini nerede görmüştür?
Mahkum olan kişi, bahsettiğiniz kişiyi tanımıyorum ve olayla bir ilgim yok, dese de bir koplo ve senaryoyla yargılanıp, cezaya mahkum edildiğini ispat etmek yıllarını almasına sebep oluyor.
Türkiye'deki bu hukuk garabetini daha iyi ifade etmek için Ceylan ve Fillin baş rolde olduğu bir fıkrayla somutlaştıralım:
"Bir ceylan çılgın gibi koşuyordu.
Fil sordu :
-Niye koşuyorsun ceylan?
Ceylan cevap verdi:
-Polis köydeki bütün keçileri tutukluyor.
-Fil sordu:
Ama sen keçi değilsin ki, dedi.
Ceylan:
Yargının içinde olduğu duruma bakarsak, keçi olmadığımı ispatlamam 20 yıl sürer.
Ve fil de ceylanla birlikte koşaya başladı."
Ülkedeki gerçek durum tam da budur. Vatandaşlar adaletteki bu durumu görduğu için sessizler. Ve geleceklerinden kaygı duydukları için konuşamaktan korkuyorlar.
Tayyar ÖZBEY/ 25.11.2024