uğur akyol

Tarih: 08.08.2025 19:39

TÜRKÇÜLÜK: ROMANTİZMİN KISIR DÖNGÜSÜNDEN İDEOLOJİK ATILIMA

Facebook Twitter Linked-in

Geçmişe övgü yetmez; geleceği kuracak plan şart Türkçülük, bir nostalji masası etrafında toplanıp eski destanları konuşmak değildir; milletin yeniden diriliş manifestosudur. Yusuf Akçura, Ziya Gökalp, Nihal Atsız… Onların kalemi, geçmişe ağıt yazmak için değil, geleceğe yol haritası çizmek için oynadı. Fakat bugün, bu ideoloji çoğu zaman kendi ateşinde tükenen bir romantizm döngüsüne sıkışmış durumda. Bozkurt işaretleri, Ergenekon destanları, Orhun Yazıtları elbette kıymetlidir; ancak ideolojiyi yalnızca bu sembollere hapsetmek, Türkçülüğü geçmişe bakıp iç geçiren bir hatıra cemiyetine dönüştürür. Romantizm Motor, İdeoloji Direksiyon Olmalı Romantizm, davanın yakıtıdır; ama direksiyon akıldadır. Duygusuz mücadele ruhsuzdur; ama duygu aklın önüne geçtiğinde dava yönsüzleşir. Sadece geçmişin ihtişamına bakarak geleceğe yürünmez. Türkçülük; Ekonomiden teknolojiye, kültürden savunmaya uzanan milli kalkınma planına, Türk dünyasında dil birliği, kültürel entegrasyon, ortak savunma stratejisi gibi somut adımlara, “Ne güzel günlerdi” diyen değil, “O günleri aşacağız” diyen bir iddiaya muhtaçtır. Hatıralar Değil, Stratejiler Bugün yapılması gereken, destanların arkasına saklanmak değil, yeni destanlar yazmaktır. Romantizmi ideolojinin hizmetine soktuğumuz, coşkuyu planla birleştirdiğimiz gün; Türkçülük yeniden halkın damarına işler, yeniden bir diriliş meşalesi olur. Ve o gün geldiğinde; yalnızca mazimizin değil, istikbalimizin de destanı yazılır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —